TATİL İÇİN GELDİĞİ YAYLADA ÇAY OCAĞI AÇTI

Yayla yolu güzergahında mola vermek isteyenler için bir durak olmak istediğini ifade eden Naciye Ateş, "Burayı canlandırmak adına kahve açmayı düşündük. İnsanlarımız memnun, ben de mutluyum. Sosyal bir insanım, hizmet sunmaktan hoşlanıyorum. Ziyaretçilerle çabuk kaynaştık, yaylaları hep sevmişimdir ama nasip olmamıştı. Uzun yıllar gurbette yaşadıktan sonra gezmek için geldiği memleketimde kalmaya karar verdim ve bir de işyeri açmak nasip oldu. Böyle bir yerde olmak bana hem huzur veriyor hem mutluluk. Kulakkaya Yaylası’nın bulunduğu Yavuzkemal Beldesi gerçekten güzel bir yer, cennet gibi. Bu yüzden zorluk yaşamıyorum" dedi.
Sevgi ve doğallık çayın lezzetini belirliyor
Çay yapmanın inceliklerini de paylaşan Ateş, "Her şeyden önce çayın güzel olması için sevgiyle yapmak gerekiyor. Bunun dışında doğal yayla suyu kullanıyoruz ve bu çaya ayrı bir lezzet katıyor. Çayın miktarı, dengesi, demlenme aşaması ve sıcak tutulması çok önemli. Bunun yanı sıra çay ne kadar güzel olursa olsun misafirlere iyi bir izlenim bırakmıyorsanız, müşteri memnuniyeti yoksa çayın tadı unutulur, ancak ilgi alaka daima hatırlanır. Hizmetin küçüğü büyüğü olmaz. En basit çay bile sabır ve devamlılık ister. İnsanların mutlu olduğunu görmek, emeklerimin boşa gitmediğini anlamak bana büyük mutluluk veriyor. Böylece hem müşteri memnuniyeti kazanıyoruz hem de çevreyle güçlü bağlar kuruyoruz. Çünkü memleketimizi seviyoruz, ziyaretçilerin hafızalarında hoş bir seda bırakmak istiyoruz" diye konuştu.
Çay ocağı dekoru ilgi çekiyor
Bir kadın işletmeci olarak işyeri dekoratif görünümünün de ilgi çektiğini ifade den Ateş, "İşyeri görünümü sade ama amaç insanları mutlu etmek. Bir kadın elinin değdiği yerin daha güzel olmasını isterim ve imkanlarım ölçüsünde buna özen gösteriyorum. Dekoratif olarak kullandığım çiçekler, işlemeli yöresel dekorlar çayın tadıyla ayrı bir keyif verdiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Ahmet Bilge








