Salim TAŞÇI
Yaşını almış, gelmiş yirmi beşlere...
Ömrün uzun olsun delikanlı!
101 yaşında da beraber olalım desem “AzraiIIe mukavele sorar” eloğlu.
Biz yolcu, sen hancısın... Sine’ne ne kalemler yazar-çizer... Sağlık ola... Delikanlı!
* * *
Gazeteler ismiyle gazeteciler de yazdıkları yazıyla özdeşleşirler... Bu bütünlüğü sağlayan da okuyucudur. Gazete (yazarıyla, yöneticileriyle) okuyucusunun denetimindedir. Açıkçası karne notunu okuyucu verir.
Okuyucunun hoş görüsü sınırlıdır. Yozgat'ın karnesi iyi ‘ki; Yirmi beş yıldır sınıf atlıyor.
* * *
Taşra'da gazete çıkarmak:
Taşra'da gazete yaşatmak...
Her baba yiğidin harcı olamaz.
Madde kısıtlı, haber azlığı da eklenirse,
Nohutlu Tepesinden araba geçirmeye benzer...
Yirmi beş yıl;
Acısıyla, tatlısıyla
Osman Hakan Kiracı’nın
Sırtında...
Yük ağır, yol yokuş
Allah kolaylık vere...
Şair Hasan Hüseyin
“Acıyı bal eyledik” der...
Osman Hakan “acıları” ne eyledi, kendi bile...
Nede güzel söylemiş atalarımız;
“Çile’yi çeken bilir” diye...
* * *
Yozgat iyi ‘ki doğdun...
Geliştin,
Geldin bu günlere...
Sıla'da yaşayan insanlara, en büyük hediye,
Doğduğu topraklardan
Verilen havadistir.
Nohutlu'nun yelini,
Çamlığın dumanını
Muslu-belen'in halini
Yozgat'ın ahvalini
Senden alırım.
Çok yaşa emi...
Başa kakarlar!
Kel Tepe’nin
Heliğinde yatmamışsan,
Kurtini deresinde
Çimmemişsen,
Şeker pınarından
Su içmemişsen
Yozgatlıyım deme
Başa kakarlar
Abdulla'nın bostanında
Futbol seyretmemişsen
Bandelli’nin çiğdemini
Yememişsen
Çamlığın eğricesini bilmezsen
Yozgatlıyım deme başa kakarlar
Camuzlukta kızak kaymamışsan
Çamlıktan ah çekmemişsen
Sürmeliyi çığırmamışsan
Yozgatlıyım deme başa kakarlar. // 02.03.1998