Prof. Haluk ŞAHİN / Radikal Gazetesi Yazarı
"Gazetelerde zaman zaman dünyanın en yaşamaya değer kentlerinin listeleri yayımlanır. Sıralamayı belirlemekte çeşitli ölçütler kullanılır. Havasının temizliği, suyunun bolluğu, trafik düzeni, okullarının çeşitliliği, yeşil alanlarının çokluğu gibi...
Bu ölçütlerden birisi de o kentte iletişimin gelişkinliği ve özellikle yerel basının kalitesidir. İletişim olanakları sınırlı ve yerel basını zayıf olan bir kentin o listelerde yer alabilmesi, tepelere tırmanabilmesi mümkün değildir. Çünkü iyi bir yerel basına sahip olmayan bir kent kendisini tanıyamaz. Kendisini iyi tanıyamayan bir kent ise iyi yönetilemez.
Kendisini tanımayan kentte hayatın tadı çıkmaz.
İyi bir yerel gazete kentte yaşamının programıdır.
Yozgat’ı hiç görmedim ama Yozgat gazetesini bir çok kez okudum. Hep şöyle düşündüm: Bu kadar iyi bir yerel gazetesi olan bir kent o kadar kötü bir yer olamaz!
Osman Hakan Kiracı’nın 35 yıldır çıkardığı Yozgat, adını aldığı kentin en iyi referansıdır. Ben o referansı görünce ilgi duydum Yozgat’a
Tüm iyi yerel gazeteler gibi, “Yozgat”, çıktığı kentin hem aynası hem de sesidir. Yozgatlıların kafasında bozbulanık dolaşan düşünceler onun sayfalarında (ve şimdi bilgisayar ekranlarında) kristalleşir. Yozgat kendisini oralarda tanır. Sorunlarını orada öğrenir. Çözüm arayışı oralardan başlar.
Demokrasinin güçlü olduğu ülkelerde yerel basın da güçlüdür. Çünkü demokrasi kendi sorunlarının bilincinde olan ve onları dile getirebilen yurttaşlarla ayakta durur. Özgür ve gelişkin bir basına sahip olmayan ülkelerde demokrasinin cılızlığı bundandır. Demokrasi gazete okuyan, haber izleyen yurttaşların varlığından güç alır. İyi yerel gazetelerin olmadığı bir yerde demokrasinin tabana inebilmesi mümkün değildir.
35. yılında Yozgat’ı ve böyle bir gazeteye sahip oldukları için Yozgatlıları kutluyorum." // 01.03.2008