18 EKİM 1912 VE SAYIN YUSUF HALACOĞLU'NDAN 12 ADALARIN HİKÂYESİ

Değerli okurlar, bugün Ekim ayının 18. Günü. Osmanlı Devleti bundan 112 yıl önce 1912 yılında bugün Lozan (İsviçre) şehrinin Uşi (Ouchy) semtinde yaptığı bir anlaşma ile 12 adaları geçi olarak İtalya’ya bırakıyor. Bu anlaşma, bizim hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığımız ilk Lozan anlaşması. Ama Fesli meczup Kadir Mısırlıoğlu ile Yeni Akit yazarı Şırnak'ın Cizre doğumlu Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret “ten yargılanarak bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırılan Mustafa Armağan ve yandaşları birilerine hizmet etmek, Atatürk’ü, İsmet Paşa’yı ve Cumhuriyeti gözden düşürmek gayesi ile ayrı tarihlerde ve ayrı konularda yapılan ve birisi 1912 de Lozan'ın bir semti olan Uşi'de diğeri 1923 de Lozan'da imzalanan iki anlaşmayı aynı anlaşma diye millete yutturmaya çalışıyorlar.

Hep doğruları yazan Sayın Yusuf Halacoğlu Ege’deki “12 Adalar” denilen bölgedeki adaların Lozan’da verildiği yönündeki iddialara açıklık getirdi.  

Sayın Halacağlu’nun açıklamasını ben daha anlaşılır bir şekilde özetleyim; Osmanlı Devleti 1912 yılında Lozan şehrinin bir semti olan Uşi’de İtalya ile bir anlaşma yapıyor ve 12 adayı geçici olarak İtalyanlara bırakıyor. Bu anlaşma bizim tarihimizde Uşi anlaşması,ama İtalyan tarihinde  Lozan Anlaşması olarak geçiyor. Anlaşma şartlarına uyulduğu takdirde adalar tekrar Osmanlı Devleti'ne geri verilecek. Fakat şartlara uyum sağlanmıyor. Bu yüzden 3 yıl sonra yani 1915'te Londra'da bu konu gündeme geliyor ve Londra Paktı denilen anlaşmada bu adaların tamamı İtalya'ya bırakılıyor. Bakınız itiraz eden hiçbir padişah yok.Hiç sultan yok. Pakta, imza atan devletler adaları İtalya'ya bırakmakla kalmıyorlar aynı sene bir de Çanakkale Boğazı'na dayanıyorlar ve Çanakkale Savaşlarını yapıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti devleti 1923 yılında tarih derslerimizde okuduğumuz Lozan

Anlaşmasını yapıyor. Lozan Barış Antlaşması ile birlikte Sevr Antlaşması feshediliyor. Türkiye Hükümeti, İtilaf Devletleri tarafından resmi olarak tanınıyor. Bu antlaşmayla Kanuni Sultan Süleyman’ın Fransızlara bahşettiği ama sonra başımıza bela olan kapitülasyonlar da kaldırılıyor ve barış sağlanıyor. Bu barış antlaşmanın en büyük önemi ise, Türkiye'nin bugünkü sınırlarının çizilmesidir.

Yani, yukarda adları zikredilen şahıslar Osmanlı Devleti’nin günahını Türkiye Cumhuriyeti’nin üstüne yıkmaya çalışarak bir yandan birilerine hizmet ediyor bir yandan yanlış bilgilerle insanlarımızı kandırmaya çalışıyorlar.

Uşi anlamasında Osmanlı temsilcilerinden biri Rumbeyoğlu Fahreddin Bey. Bu adam kim? Türk milleti bir milli mücadele verirken, Kuvayı Milliye'yi kurmuşken, bu adam Kuvayı Milliye'nin karşısına Damat Ferit'in kurduğu Kuvayı İnzibatiye ile çıkan adamdır ve Yunan ordusunun yanında olmuştur. Savaş kazanılınca sürgün edilenlerin arasında yer almıştır. 12 Adaları İtalya'ya bırakan heyetin içerisinde bu adam var.

Sayın Halacoğlu diyor ki; işte arkadaşlar sahte kiralık tarihçiler, yani Kadir Mısıroğlu, Mustafa Armağan ve çetesi, bu durumdan faydalanıyor ve 12 Adaların Lozan Anlaşması'nda gittiğini söylüyorlar. Halbuki o Lozan başka, bu Lozan başka. Ne yazık ki bunu bütün millete yutturdular ve böylece milletimizi Lozan barışına düşman ettiler. Bizim bildiğimiz Lozan Anlaşması'nda (1923'teimzalanan Lozan Barışı) ise bilakis Ege'de birçok ada Türkiye'ye geçmiştir. Türkiye'ye Lozan Anlaşması ile bize geçen bu adalar ise, son 10 yılda Yunanistan'a bırakılmıştır. Bugün Yunan papazların mangal yaptığı Ege adaları, uluslararası anlaşmaya göre halen daha Türklerindir.  NOKTA.