23 NİSAN GÜNÜ NASIL ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI OLDU

Değerli okurlar Gazi Meclis diye kalplerimize yer eden Türkiye Büyük Millet Meclisimiz

 23 Nisan 1920 günü dualarla açılmıştı. 24 Nisan 1920'de yapılan ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa oy birliği ile Meclis Başkanlığına seçildi.

 Meclisin birinci yılındaki toplantısında ise,  ilk açılış günü olan 23 Nisan günü Milli Bayram ilan edildi. 1 Kasım 1922 de saltanat kaldırıldı.  Egemenliğin padişahtan alınıp halka verilmesini de kutlamak amacıyla 1 Kasım günü de Hâkimiyeti Milliye bayramı ilan edildi. Bu bayram daha sonra 1927 yılında Hamiye-i Etfal cemiyetinin Atatürk'ün himayelerinde kutladığı 23 Nisan çocuk bayramı ile birleşti.

1980 darbesi döneminde Milli Güvenlik Konseyi, her iki bayramın ismini birleştirerek bu bayrama resmî olarak "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adını verdi. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır.

1933'te Atatürk, çocukları makama kabul etme geleneğini başlattı.  Daha sonraları ilkokul çağındaki küçük çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memurların yerine geçmesi şeklinde devam etmekteyken yakın tarihlerde işin cılkı çıkarılıp neredeyse sakalı bıyığı çıkmış lise talebeleri bu koltuklara oturtulup kendilerine ezberletilenleri basın mensuplarına tekrarladılar.

Ve 96 yıl sonra TBMM Başkanlığı, Doğu ve Güneydoğu’da TSK’nin yürüttüğü operasyonlar ve gelen şehit haberleri nedeniyle 96. kuruluş yıl dönümü programında resepsiyon bölümünü iptal etti. TBMM yetkilileri her gün şehit haberlerinin geldiği bir ortamda kutlamalar yapmanın doğru olmadığı görüşünü dile getirdi. 96. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında TBMM Başkanı İsmail Kahraman ilk olarak 09.00’da TBMM Atatürk Anıtı’na çelenk koydu Kahraman başkanlığındaki devlet erkânı, Anıtkabir’i ziyaret ederek, saygı duruşunda bulundu. Bu törenden sonra Mecliste yapılması gereken resepsiyon bölümü şehitler bahane edilerek yapılmadı.

Resepsiyon bölümünde TBMM Başkanının ev sahipliğinde TBMM Şeref Salonu'nda resepsiyon verilirdi.. Resepsiyonda,  üst düzey devlet yetkilileri ve bürokratları, siyasetçiler ve milletvekilleri, şehit yakınları, gaziler, basın yayın kuruluşlarının temsilcileri, yabancı misyon temsilcileri de hazır bulunur. Törene katılanlar protokol sırasına göre Meclis Başkanının şahsında egemenliğin padişahtan alınıp halka verilmesini Meclis Başkanının şahsında kutlayarak tebrik ederlerdi.

Ben gözlerimi kapayıp İsmail Kahramanın ve devlet erkânının o sabahki görüntüsünü Anıtkabirde yani Yüce Atatürk'ün huzurunda dondurup tekrar 1920 yılına dönüyorum

23 Nisan 1920 tarihi yeni bir devletin kuruluşuna öncülük eden büyük bir olaydır. Ulus, millet demektir. Egemenlik ise devlet yönetme gücüdür. Bir devletin yasama,  yürütme ve yargı güçleri ile silahlı güçlerinin  tümüdür. Egemenlik tüm bu güçleri kullanabilme,  emretme ve emirlerini yerine getirebilme gücüdür.  Egemenlik, bir milletin geleceği ile ilgili son sözü  söyleme ve son kararı verebilme yetkisi ve  gücüdür.

O halde Milletimizin egemenliğini ve bağımsızlığını koruyabilmemiz için bazı değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Nedir bu değerlerimiz?

Bayrağımız,

İstiklal Marşımız,

Atatürk ve Anıtkabir,

Dilimiz,

Cumhurbaşkanlığı Forsu,

Başkentimiz,

Türkiye Büyük Millet Meclisi,

Türk Lirası (Paramız)

Anayasamız,

Milli Takımlarımız,

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız

Anayasamızın “Egemenlik” başlıklı 6. maddesi aynen şöyle demektedir: “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.”

O meclis öyle mübarek bir meclisti ki sıraları tahta idi, çatısı akıyordu ama hürriyet ve istiklâline düşkün bir avuç insan milletinin kurtuluşu için çok önemli kararlar alıyordu.

 Bu gün hem dini hem milli bayramımızı bir arada kutluyoruz. Ne mutu Türküm diyene. Saygılarımla.