BİR KİTAP

İki gecede okuyup bitirdiğim bir kitabı tanıtmak istiyorum. Yazarı Etem Oruç. Berfin yayınları
Yörüklerde genç bir kız, sevmediği insana varmaz. Sevmediği erkekle evlendirilemez. Yörük her şeye karışır da kızların gönüllerine karışmaz. Yörük kızlarını zorla kaçıran da olmaz. Her kız varacağı erkeğe kendi gönlüyle varır.
…………………………………………………………………………..

Anadolu insanın tarihi aynı zamanda efelerin de tarihidir. Efelerin beş yüz yıllık kanlı tarihi içinde Tahtacı Türkmen analarının acılı ağıtlarını da duyumsarsınız. Türkülerde yaşar efelerin feryatları.
Haksızlığa ve zulme karşı onurlu bir dik duruş sergileyen; kimliğine, kişiliğine, kültürüne sahip çıkan, inançları uğruna başları kesilen, kazığa oturtulan bu insanları tanıdıkça içinizde derin bir sızı duyacaksınız.
……………………………………………………………………….

Birgi deresi kan akıyor; kazıklara oturtulmuş, başı kesilmiş beş yüzü aşkın insan Birgi sokaklarında sergileniyordu. Tekrar isyan etmesinler diye Birgi Kalesini yıktılar. Tutsakların geri kalanını Libya’ya, Cezayir’e, Toroslara, Antalya’ya, Tokat’a sürdüler. Yirmiye yakın köyü dağıttılar. Dağ köylerini düze indirip Sünnileştirmek için baskı yaptılar. Kara Haydaroğlu’nu İstanbul Parmakkapı’da idam ettiler.
…………………………………………………………………………..

Osmanlı devleti döneminde padişah iradesi Kuran ayetlerinden daha bağlayıcıydı. Cezalandırma işi ya öldürme ya da köle yapma şeklinde olurdu. Osmanlı da el kesme cezası uygulanmaz, onun yerine onun yerine ölüm cezası uygulanırdı. Sadrazam Kuyucu Murat paşanın toplu halk cezalandırmaları pek meşhurdur. 60 bin, 40 bin kişiyi hırsızlık suçlamasıyla katletmiştir.
…………………………………………………………………………….

Yöre halkına ders vermek için yaralı olarak Selçuk’a getirilen Börklüce Mustafa, çarmıha gerilerek bir devenin üstüne yerleştirilir. Zorla oraya getirilen halkın ve Börklüce’nin gözünün önünde iki bin inanmış insanın başları kesilir. İki yüz kadarı da elleri arkadan bağlanarak kazığa oturtulur. Selçuk çarşısında başı kesilen Börklüce Mustafa’nın başı İznik’e gönderilir.
……………………………………………………………………………

En büyük efemiz Mustafa Kemal’in Sivas’tan Ankara’ya gelirken Hacıbektaş kasabasına uğrayıp Çelebi Cemalettin Efendi ile görüştüğünü ve Hacı Bektaş Veli dergâhını ziyaret ettiğini öğrenmiştik. Büyük bir coşkuyla karşılanan Mustafa Kemal, oralarda mehdi (yol gösteren) olarak görülmüş balık susuz olmaz, insan vatansız / Gözüm Hacı Bektaş, elim Atatürk / İlim nihayetsiz, yolum hatasız / İlmim Hacı Bektaş, yolum Atatürk…” diyen insanlar O’nu bir kurtarıcı olarak görüp sahip çıkmışlar.
…………………………………………………………………………….

Anadolu Selçukluları ortadan kalktığında Karamanoğulları, Aydınoğulları gibi beyliklerde özgür düşünce devam etti. Ege yöresini ele geçiren Aydınoğullarının bayrağında Hz. Alinin kılıcı vardı.

31.08.2016