A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

BİRGÜN GAZETESİNİN BİR SORUSU VE AKLIMA GELENLER

Değerli okurlar,  Aile Bakanlığı tarafından hazırlanan 15 Temmuz Şehitleri isimli kitapta “Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla tankların üzerlerine çıkan, paletlerinin altına yatan, helikopterlere, savaş uçaklarına meydan okuyan milletimiz, 250 şehit, 2 bin 193 gazi verme pahasına vatanını kurtardı” ifadeleriyle 15 Temmuz gazilerinin sayısının 2 bin 193 olduğunu açıklamış. Önceki Aile Bakanlarından Zehra Zümrüt Selçuk ise 2020 yılında, gazi sayısının 2 bin 734 olduğunu ifade etmiş.
 
BirGün, Gazetesi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) “Türkiye'de kaç kişi 15 Temmuz gazisi unvanına sahiptir? Bu unvanı elinden alınan, yani gaziliği iptal edilen var mı? Varsa sayıları nedir?” sorularını yöneltmiş. Soruya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü tarafından “Bakanlığımız kayıtlarında 2 bin 740 adet 15 Temmuz gazisi bulunmaktadır” şeklinde yanıt verilmiş. 15 Temmuz gazisi unvanı elinden alınıp gaziliği iptal edilenler ise açıklanmamış.
 
BirGün Gazetesi, Aile Bakanlığı’nın internet sitesinde 15 Temmuz gazilerine sağlanan bazı haklar şöyle sıralıyor:
• Aylık bağlanması
• Nakdi tazminat ödemesi
• Ek tazminat veya emekli ikramiyesi
• İstihdam hakkı
• Faizsiz konut kredisi
• Ücretsiz seyahat hakkı
• Elektrik ve su indirimi
• Ek ödeme ile eğitim öğretim yardımı
• Sağlık yardımı
• Mesken vergisi muafiyeti
• Çocukların özel öğretim kurumlarında ücretsiz okutulması
• Şehitler/Gaziler Gününde idari izin
• Sosyal tesislerden yararlanma
• Devlet Tiyatroları’ndan ücretsiz yararlanma
• Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda yurt ve kredi önceliği
15 Temmuz’dan sonra birçok kişinin sahte kahraman ve gazi olduğu da ortaya çıkmıştı. Çenesi kırıldığı için hastanede tedavi gören Zafer Onaran, basına darbe gecesi tankları durdurmak isterken yaralandığını anlattı. Onaran'ın açıklamaları, ‘5 tankı durduran kahraman’ diye manşetlere çıktı. Eşi Aysel Onaran aracılığıyla Sincan Kaymakamlığı’na ‘gazilik’ için başvuran Onaran'ın hastane masrafları ödendi, hesabına para yatırıldı. Olayı medyadan öğrenen akrabası Beytullah Koca ise karakola giderek “Ne kahramanı...16 Temmuz’da kavga ettik, çenesini ben kırdım, devleti dolandırıyor” diyerek şikâyetçi olmuştu.
 
BirGün Gazetesinin 31 Ağustos 2024 tarihli nüshasında bu haberi okuyunca 08.12.2011 tarihinde yine bu köşede yayınladığım bir yazımı hatırladım. Şöyle yazmışım:
Kadınlarımız, kurtuluş savaşında hem cephede bizzat çarpışmış hem cephe gerisinde yaralı askerlerimizin tedavileri ile ilgilenmiş hem de evlerinde ördükleri eldiven kazak çorap gibi giysileri ile cephedeki askerlerimizin ihtiyaçlarını gidermeye çalışmışlardı. Milli Savunma bakanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre Milli mücadele sırasında cephede savaşan kadınlarımızdan altmış ikisi cephe de şehit olmuş. Çankırılı Yusuf kızı Emine, Adanalı Ayşe, Amasyalı Adil kızı Zeynep, Erzincanlı Osman kızı Emine, Gaziantepli Güldane şehit olan hanımlarımızdan bazıları. Bazıları top mermisi ile bazıları vurularak, bazıları da yaralı olarak getirildikleri hastanede şehit olmuşlar.
 
İnönü Muharebelerine iştirak etmiş bazı hanımlarımızda gösterdikleri yüksek muvaffakiyet sayesinde istiklal madalyasına layık görülmüşler. Bunlarda Ali kızı Halime, Kara Osman kızı Fatma, Besim kızı Şükriye, Musa kızı Fatma, Veli Onbaşı kızı Ayşe, Molla İbrahim kızı Fatma, Ali kızı Ayşe, Molla Hasan kızı Fatma'dır.
 
 İzmirli Ayşe Hanım İzmir’in işgali üzerine Milli Mücadeleye katılır. Aydın ve ikinci İnönü muharebesinde kendini gösterir. Sakarya savaşında yaralanır. Tedavi olduktan sonra tekrar savaşa katılınca, Binbaşı rütbesi verilir. Ama bundan sonrası çok acı. Savaş bittikten sonra Ankara’ya gelir. Yolda bavulunu çaldırdığından evrakları da bavulla birlikte gitmiştir. Bu kahraman kadının okuması yazması da yoktur. Merkez Bankasında basit bir görev verilir. Kahraman kadınlardan birisi de Tayyar Rahmiye Hanımdır. Dokuzuncu Fırkanın Fransızlara karşı yürüttüğü mücadeleye kendi kurduğu müfreze ile katılır. Bir taarruz sırasında askerler biraz tereddüt geçirince öne atılır yüreklendirici sözler söyleyerek askeri canlandırır. Ateş altında kalan iki arkadaşını kurtarmak isterken şehit olur. 
Diğer Kahramanımız Bitlis Defterdarının hanımı. İsmi bilinmeyen bu hanım Maraş’ta Ermenilerin Müslüman kadınlara saldırdığını görünce silahına davranır akşama kadar tek başına savaşır, sekiz Ermeni’yi öldürür. Daha sonra erkek elbisesi giyerek Kuvay-ı Milliye' ye katılır. 
 
Kara Fatma Hanım.1888 doğumlu olup subay olan eşi Derviş beyle birlikte Balkan savaşına katılmış, birinci dünya savaşında ailesinden katılanlarla birlikte Kafkas savaşında savaşmıştı. Eşi Ermeniler tarafından şehit edilince de yanındaki kadınlarla savaşlara katılmayı sürdürmüştü. Mustafa Kemal Paşa Erzurum’a geldiğinde onu çağırıp görüşür. O da yeni görevler ister. Oğlunun, kızının ve kardeşlerinin de bulunduğu 350 kişilik müfrezesi ile Sakarya ve Başkumandanlık muharebelerine katılır. Afyon savaşında Yunanlılara esir düşer, Kendi gayeti ile kurtulup tekrar cepheye döner. Rütbesi Üsteğmenliğe yükseltilir. 
 
Domaniçli Habibe kadın. Habibe hanımın bir oğlu var. Oğlu hainlik edip düşmana kılavuzluk ediyor. Habibe Hanım bunu haber alınca gizlice Domaniç’ten İnebolu’ya gidiyor oğlunu buluyor, tek kurşunla vurup yere serdikten sonra geldiği gibi sessizce çekip gidiyor. 
 
İşte bizim gerçek kahraman kadınlarımız. 
OKUR YORUMLARI
Hakan
01.09.2024 16:08:28

Güzel makaleniz için Tebrik ve teşekkür ederim Abdulkadir Abiciğim

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ