A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

CHP, OKTAY EKŞİ VE BAKIRKÖY BELEDİYESİ

Önce Bir facebook üyesinin Hürriyet gazetesi eski başyazarı Oktay Ekşi’nin resmini koyup yanına da “Vatanı parsel parsel satan AKP. liler için, analarını bile satarlar davasında karar çıktı mahkeme suç yok dedi” yazısını gördüm. Sonra da Aydınlık gazetesinde Sayın Mehmet Faraç’ın “BAKIRKÖY’ÜN UZAYLI BAŞKANI” yazısını. Mehmet Faraç özetle şöyle diyordu. CHP deki mantık şu; “Bakırköy’ünde aralarında bulunduğu bazı ilçelerde bir uzaylıyı bile aday yapsak seçilir”. Pehhh! Ateş Ünal Erzen işte bu rahatlıktan olsa gerek ilçeyle bağını koparmış, toplumla ilgisini kesmiş bir portre çiziyor. Oysa Bakırköyde’ki Belediye dedikodularını anlatmama hiç gerek yok! Olumsuzluklar CHP yi bölgede eritmeye devam ediyor diye uyarıyor Sayın Faraç. Bunları okuyunca, 21 Mart 2009 Cumartesi günü saat 11.00 sularında gazetemiz sahibi değerli dost Osman Hakan Kiracı ile Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi ağabeyimize yaptığımız ziyareti anımsadım… Sohbet konumuz elbette günün siyasi olayları ve Yozgat’ın siyasi ve ekonomik durumu idi. Yıllarını bu mesleğe adamış iki kıdemli gazeteci bu konuları bitirince Oktay ağabey konuyu Çapanoğlu olaylarına getirdi. Karşılıklı anlatırken Oktay ağabey beni çok mutlu eden şu cümleyi söylemişti.”Ben bir tarihte İsmet Paşa ile röportaj yapmıştım. Onun bu röportajda anlattıkları ile senin anlattıkların birebir örtüşüyor.”Bu benim için çok onur verici bir değerlendirme idi. Tatlı sohbet uzayıp gidince öğle yemeği vakti geldi. Oktay ağabey bize Hürriyetin çok güzel döşenmiş lokantasında güzel bir yemek yedirdi. Yemekten sonra tekrar odasına çıktık ve sohbete devam ettik. Laf arasında o zamanki Yozgat Müftüsü Mehmet Hulusi efendinin de ismi geçince arkasındaki cam kapaklı kütüphaneden siyah kalın ciltli bir kitap çıkarıp sayfalarını karıştırdı. Sonra bana dönüp “zaten makbul bir adam değilmiş. Atatürk onu bir yıl kadar milletvekili yapmış sonra mebusluğuna son vermiş” dedi. 2011 genel seçimlerinde CHP, Oktay ağabeyi milletvekili adayı olarak listelere koydu hem de bizim bağlı olduğumuz Bakırköy ilçesinin de içinde olduğu İstanbul ikinci bölgeden. Telefonla aradım seçim çalışması içinde bana da bir görev verirse hazır olduğumu söyledim. Aynı teklifi Başbakanın söz verdiğini duyduğumuz Kiptaş Genel Müdürü değerli insan İsmet Yıldırım Beyefendiye de yapmıştım. Çünkü ben fanatik bir partili değilim, bence mühim olan kültürlü, değerli, dürüst, kendine değil ülkeye hizmet edecek insanların mecliste bizleri temsil etmesidir. Ama sonra İsmet Bey aday olmadı, işini milletvekilliğine tercih etti. Neyse uzatmayım biz dönelim gene Oktay ağabeyimize. Benim telefonuma teşekkür etti gerektiğinde arayacağını söyledi. 5-6 gün sonra tekrar aradım “haber vereceğim aklımda” dedi. Yine bir haber gelmedi. Tekrar aradım, yorgun bir ses tonu ile bana cevabı şu oldu “Abdulkadirciğim bizi bir şeye karıştırmıyorlar, partinin ilgili organları bu işleri yapacakmış, ilgine teşekkür ederim.”Yapacak bir şey yoktu. İş partinin yetkili organlarına kalıyordu. Seçim propagandaları sırasında Bakırköy Özgürlük meydanın her iki yanına partiler seçim stantları kurmuşlar çalışma yapıyorlar. Biz merakla CHP. nin standına gittik Oktay ağabeyin resimlerinin olduğu broşürleri arıyoruz yok. İlgisiz bir şekilde masa etrafında oturan görevli beyler ve hanımlar birbirleri ile sohbete dalmışlar. Afedersiniz diyerek sohbeti böldüm ve Oktay Ekşinin broşürlerinden yok mu diye sordum. Masa üstüne şöyle üstünkörü bir göz gezdirdiler yok. Eğilip önlerindeki torbayı karıştırdılar içinden dört adet çıktı. Başka yok mu diye sorunca şaşkınlıkla “bu kadar yetmez mi daha fazlasına gerek mi var” dediler. Bende biraz sertçe evet var, verirseniz Ataköy de apartmanlara dağıtırım dedim. Biz orada çalışma yaptık dediler. O zaman daha da kızdım ve ne çalışması hanımefendi ben orada 20 yıldır site yöneticisiyim siz ne zaman çalışma yaptınız biz sizi tanımıyoruz dedim. Cevap veremediler. Bu duyarsızlığa çok canım sıkıldı. İçimden geçenleri yüzlerine söyledim ve eşimle birlikte söylene söylene eve geldik. O gün CHP ye inancımı kaybettim. Ne yazık ki o günden bu güne yaşadıklarımız beni haklı çıkardı. Bu yaşadıklarımızı daha sonra Oktay ağabeye anlattım. Değerli okuyucu gerek yazılı gerek görsel basın, her dakika değişen siyasi olaylarla bizi adeta dezenformasyon bombardımanı altında tutuyor. Bu nedenle birde ben siyasi konularla kafanızı şişirmek istemediğimden eski Yozgat anıları ve Çapanoğulları hakkında bir şeyler karalamaya çalışıyorum. Ama yukarda anlattığım bu olayı o günlerin tarihine bir not düşmek maksadıyla sizlerle paylaşmak istedim. Biz bu vatana geçekten hizmet etmek isteyen değerli insanlarımızı tanıyıp meclise sokamadıkça ne Yozgat’ımıza nede bu güzel vatanımıza hiçbir faydamız olamayacak. Yoksa gerisi “kellem kellem la yenfa”

09.01.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ