DEĞERLİ EĞİTİMCİ YILMAZ GÖKSOY HOCAM VE BOZOK ÜNİVERSİTESİ LOGOSU

Değerli okurlar, 07 06,2017 tarihi onu sevenler ve değerini bilenler için gerçekten kara bir gündür. Çünkü onu hiç ölmeyecek sandık. Çünkü o kimimiz için Yozgat’ın canlı tarihi, kimimiz için eğitimci araştırmacı bir yazar, kimimiz için iyi bir Yozgat aşığı, kimimiz için valilerin hocası olmuş nice eğitimci yetiştirmiş bir başöğretmendi.

Benim için ise yukarda taşıdığı vasıflara ek olarak Yozgat’ı olduğu kadar Çapanoğulları sülalesinin son büyüklerin de yakından tanıyan bir ağabeyimdi. Çünkü “Şimdi yarısı yıkıldı, içimizde bir yaradır” diye tarif ettiği 1944 yılında “Sarıhacılı” köprüsünü yaptıran dedem Muhlis Bey’i ta o zamandan beri tanıyordu. Köprü inşaatından Yozgat’ta dönüşlerinden bahsederken “o zamanda hiç unutmam, kolları düğmeli uzun pardösüsü ile çok mütenasip giyinmişti” demişti. Dolayısıyla Babam Muammer Bey’i ve akrabalarımızı bizlerden daha iyi daha yakından tanır yaşadıklarını duyduklarını sohbetlerini anlatır bende ses kayıt cihazıma kaydeder yayınlardım.

Bu değerli insanı kaybedeli üç yıl geçti. Onunla ve anıları ile ilgili çok yazı yazdım. İleriki günlerde çözdüğüm ses kayıtlarını yayınlamaya devam edeceğim.

Bu ölüm yıldönümünde onu Bozok Üniversitesi logosuna yaptığı katkı ile anmak istedim.

Bozok Üniversitesi 2006 yılında kanunla kuruldu ve Prof. Dr. İnci Varinli kurucu rektör olarak atandı.  Üniversiteye bir logo arayışı başladı. Dönemin Valisi Gökhan Sözer de Bozok üniversitesi için logo çalışmalarıyla yakından ilgilenmektedir.  Sayın Burhanettin Kapusuzoğlu’da o günlerde Yozgat Belediyesinde görevlidir.

Bozok üniversitesi, kendi sayfasında logo çalışmaları için şöyle yazıyor: “Üniversitemiz Atatürk devrimleri ve Cumhuriyetin ilkeleri doğrultusunda eğitim-öğretim faaliyetleri ile çağdaş bilime ve teknolojilere katkıda bulunmayı kendisine hedef olarak seçmiştir. Bu doğrultuda, Bozok Üniversitesi amblemi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 3 Şubat 1934 yılında Yozgat’ı ziyaretleri sırasında Belediye şeref defterine süvariler için yazdığı;

“Ünlü süvarilerin, harp meydanlarında kahramanca dövüşen Türk yiğitlerinin harman olduğu diyar!... “Bozok” yaylasının çocukları, var olun…”  şeklindeki yazı esin kaynağı olmuştur.

Hâlbuki logoyu tasarlayan kişi Sayın Yasin Kayhan şöyle anlatıyor; Yılmaz Göksoy hocam, arşivinde sakladığı bir kâğıdı o vakitler Yozgat Belediyesi'nde görev yapan Burhanettin Kapusuzoğlu’na götürüyor ve Bozok Üniversitesi’nin logosunda bu kâğıttaki “Bozok” yazısının kullanılması için teklifte bulunuyor. Bu kağıt, Gazi Paşa'nın cebindeki not defterinin bir parçasının fotokopisiydi ve üzerinde yine Gazi Paşa'nın kendi el yazısıyla; “Bozok 30/1/1935 K. Atatürk” yazıyordu.

Bu küçük kâğıt parçasını değerli yapan üst köşesindeki GMK baskısıydı. GMK, yani Gazi Mustafa Kemal… Gazi Paşa, yıllarca yaverliğini yapmış olan Salih Beye “Bozok” soyadını vermişti. Bunun bir hatırası olarak da cebindeki özel not defterine Salih Beyin soyadı olan “Bozok” kelimesini yazmış ve kendisine hediye etmiş. Burhanettin Kapusuzoğlu, Yılmaz Göksoy’un fikrini vali beyle paylaşıyor, vali bey bir yanlış yapmamak için not defteri ile ilgili teyit istiyor. Burhanettin hoca, Ankara’da not defterinin aslına ulaşıp teyit ediyor. Ardından da vali beye; nasıl ki Gazi Üniversitesi'nin logosundaki “Gazi” yazısı Atatürk’ün kendi el yazısıysa, Bozok Üniversitesi logosunda da Atatürk’ün el yazısı bulunmasının güzel olacağı fikrini aktarıyor. Sonrasında Yılmaz hocam gazeteye gelerek Atatürk’ün el yazısıyla kaleme aldığı “Bozok” kelimesini bana çizdiriyor. Bilgisayarda çalışma yapıyorum ve bu çalışma Burhanettin hoca tarafından vali beye iletiliyor. Vali Sözer, kurucu rektör Varinli ile logoyu paylaşıyor ve neticede Bozok Üniversitesi logosu bu şekilde hayat buluyor... Logonun fikir sahibi Yılmaz Göksoy hocadır ama hocanın katkısını, birkaç kişi dışında kimse bilmez. Burhanettin Kapusuzoğlu, ben ve birkaç kişi…

 İşte tam burada İsa Peygamberin söylediğine inanılan o meşhur söz aklımıza gelmiyor mu?  "Sezar’ın hakkı Sezar’a. “  Sözün aslı “Sezar’ın hakkı Sezar’a, tanrının hakkı tanrıya" dır.

Sevgili ağabeyimi bu ölüm yıldönümünde yine en içten duygularımla rahmetle ve milletle anıyorum. Nur içinde olsun.