A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

DELİBAŞOĞLU HAMZA BEY

Yozgat’lı Delibaşoğulları’ndan Hamza Bey’in kardeşi rahatsızlanır. Doktorlar Yozgat’ta tedavi etmeye çalışırlarsa da mümkün olamaz. İstanbul’da Bakırköy’e Mazhar Osman Bey’e götürmesini tavsiye ederler.

Hamza Bey çaresiz kalmıştır. Kardeşini alıp İstanbul’a gelir. Bir otele yerleştikten sonra kardeşini hastaneye yatırmanın yollarını aramaya başlar. Başlar ama bütün çabasına karşın bir türlü hastaneye yatıramaz. Sıkıntı içinde çareler arar oraya buraya koşarken kendini zamanın en ünlü lokantası Abdullah’ın kapısında bulur. Sabahtan beri aç bilaç koşturmaktan acıktığının farkına varmamıştır.


Öğle yemeği için içeri girer ki bütün masalar dolu. Yorgun, bitkin ve bezgin bir halde sağa sola bakınırken bir kişinin tek başına yemek yediğini görüp o masaya yönelir. Yemeğini yemekte olan kişiyi selamünaleyküm diye selamlar. O’ da aleykümselâm diyerek mukabelede bulununca usulca masaya ilişir. Karşısında oturan kişinin iyi giyimli kerli ferli halinden bir İstanbul beyefendisi olduğu bellidir.

Hamza Bey, yerine yerleştikten ve bir nefes aldıktan sonra kahırlı bir ses tonu ile “Bu şehrin ne valisi var ne belediye başkanı, nede bir mesul kişisi” diye hafiften söylenmeye başlar.

Beyefendi ilgilenir “Bir sıkıntınız mı vardı?” diye sorar. Ona cevap vermeye çalışırken etrafına da bir göz atan Hamza Bey, lokantada yemek yiyen hemen herkesin göz ucuyla kendisine baktığını fark ederek içinden “ millet bu çoban da kim diye merak ediyor galiba” diye geçirir.

Beyefendiye, Yozgat’tan geldiğini kardeşinin hasta olduğunu. Yozgat’taki doktorların tedavi edemediklerini. Mazhar Osman’a yatırmak istediğini ama bir türlü yatıramadığını. Otel köşelerinde perişan olduklarını dilinin döndüğünce anlatmaya çalışır. Hamza Bey’in serzenişlerini sessizce dinleyen beyefendi cebinden çıkardığı kartvizitini Hamza Bey’e uzatır. Verirken de Mazhar Osman Bey’i tanıdığını bu kartvizit ile birlikte ona gitmesini, kendisine yardımcı olacağını söyler.

Hamza Bey ertesi günü kardeşini de alıp Mazhar Osman Bey’e gider epey uğraştıktan sonra kendisine ulaşır, elindeki kartviziti verir. Mazhar Bey kartı alır bakar şaşkınlıkla sorar “ sen vali beyi nereden tanıyorsun?”

Lokantadaki beyefendi, merhum Muhittin Üstündağ, 14 Temmuz 1928 – 4 Aralık 1938 tarihleri arasında İstanbul Valisi ve Belediye Başkanıdır.

29.11.2014
OKUR YORUMLARI
Veli köksal
04.12.2014 14:13:00

A. Kadir bey;Geçmişteki insanların örnek hallerini günümüze taşıyarak topluma katkı sağlamak, insanlara ışık tutmak amacıyla kaleme aldığınız yazılarınızı takdir ederek, bizlere unutulmuş değerleri hatırlattığınız için teşekkür ediyoruz.Ancak yorumlarıyla yazılarınıza destek veren SUZAN Hanıma hürmetlerimi sunmayı bir borç biliyorum.Daha önceki yazılarınızdaki "MİLLİ DUYGULARI"dile getiren yorumu, "KURAN" hakkındaki düşünceleri gerçekten insanı durup düşündürecek nitelikte. İlim ve bilim bir birinden ayrılamaz bir bütün. Biri ruh, diğeri bedendir. Biz Müslümanlar ruhu ve bedeni bir birinden ayırma gafletine düştüğümüz için bu hale geldik düşüncesini yansıtmaya çalışmış. Bilmem doğrumu anlamışım? Ahmet Bey'in beyan ettiği gibi yorumlarının takipçisiyim.Bir lambanın ışık yansıtması için köşede durmasına gerek yok. Özünde ışık birikimi olan, her yerden her yeri aydınlatır.Muhittin Üstündağ mekan değiştirmiş ama sizin sayenizde bu aleme bir ışık gönderdiği gibi.

SUZAN Hanım ve Suzan hanımın yorum yazmasına vesile olan sayın ÇAPANOĞLU na tekrar teşekkür ediyorum.

kadir ahmet danıska
02.12.2014 10:49:00

değerli hocam
önce sizlerin yazılarınızı kaçırmadan, bir nefesle okuyup düzenli olarak takıp ederken ; yine okurlarınızdan ve yorum yazan Suzan hanım efendiyi de merakla takip eder ve yazılarındaki akıcılık,Türkçe yi kullanışı ,uslüba tesşekkür edip lüften devamı istiyeceğim.
yine bir ironi yapmışsınız nerde şimdiki vali Beyoğulu nda tek başına yemek yiyecek ve hiç bir çıkar gözetmeden yardım edecek.Kültürümüzün yozlaştırılmasının en açık örneği.kaleminize ve yüreğinize sağlık

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ