DR. ÖMER NASUHİ BİLDİK VEFAT ETTİ

Değerli okurlar, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu, Sağlık Bakanlığına bağlı Balıkesir ve çeşitli illerdeki sağlık birimlerinde pratisyen hekim olarak hizmet veren, Suudi Arabistan, Bahreyn, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ile İsviçre gibi yurtdışı ülkelerde yaşayan, çok sayıda makale yazan, kitap çıkaran Nasuhi Bildik 3 Ocak 2024 günü son olarak görev yaptığı Antalya'da henüz 57 yaşındayken vefat etmiş. Zağnos Paşa Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Çınarlıdere mezarlığında toprağa verilmiş. Haberim olmadı. 

Rahmetli Ömer Nasuhi Bildik'den 24 Haziran 2013 Pazartesi günü bir electronic posta almıştım. Bu mektubunda Çapanoğulları ve Yunan mezalimi üzerine bazı bilgiler aktarmış karşılıklı yazışmalarımız olmuştu. 

Gönderdiği electronic postayı özetleyerek paylaşıyorum: Filogenetik (genetik benzerlikler) olarak Validem bir Türkmen, Annesi Çanakkale İli Yenice İlçesi Pazarköy nahiyesi doğumlu. Çapanoğulları ile bağımız bu koldan geliyor. Validemin adı Emine, erkek kardeşi Osman Nuri. Validemin Annesinin ismi Fatma olup kardeşleri Hatice, Zeliha, Mehmet, Halil, Süleyman, Kazım. 

Bu yedi kardeşin babası AVUKAT MUSTAFA DEDE; Avukatlar Sülalesi namıyla maruf olan bu Zatın Yozgat Çapanoğulları mensubu olarak Batı Anadolu'daki Yunan Mezaliminden önce Agonya (Avunya) denilen bu yöreye zengin hayvan varlığıyla göç ettiği biliniyor. Pazarköy'de Muhtarlık yapmış olan Avukat Mustafa Dede'nin oğlu ve Anneannemin erkek kardeşi Koca Mehmet'in Avukat Mustafa Dede'nin zenginliğinden, yiyip içerek harcadıklarından bahsederdi. Bu bölgede zengin bir şahsiyet olarak tanınan Avukat Mustafa Dedenin, çok yakışıklı, gösterişli, iyi giyinen, ayağında konçlu çizmeleri olan bir Bey olduğu hala söylenir. 

Yunan mezalimi başladığında Avukat Mustafa Dede de diğer Türklerle birlikte Yunanlılar tarafından bir Cami'de toplanıp yere yatırılıyorlar. Üzerlerine kâğıt vs. gibi kolay yanan çöpler konularak tutuşturulup yakılıyor. Mustafa Dedenin ayakları yanıyor. Orada bulunan ve kendisin çok iyilik ettiği bir Yunanlıya 'Sana hiç mi iyiliğim olmadı?' diye bağırınca "Ulan Avukat, ben de sana iyilik edeceğim" deyip Avukat Mustafa Dede'yi bir hayvanın sırına bağlayıp Balıkesir'in ilçesi Balya'ya getiriyor.  Bir damda keçi gübresine gömerek iyileşmesi için bırakıyor; Avukat Mustafa Dede'nin yanmış olan ayakları orada sakatlıkla beraber iyileşiyor.

Yunan zulmünün yaşandığı bu dönemde anneannem, dedesi Avukat Mustafa Dede'yi bir çocuk gibi sırtında taşıyarak Yunan zulmünden kaçıyorlar. Bu anılarını hatırlar anlatırdı.     Netice-i Kelam; Avukat Mustafa Dede'nin Çapanoğulları İsyanına katılmayıp mı göç ettikleri yoksa İsyan sonrası sürgün olarak mı bu yöreye göç ettikleri benim şeceresiyle beraber merak ettiğim bir husus? Bilgi ve Kurbiyyetiniz (yakınlığınız) olduğunu düşündüğüm sizden bu konuda beni aydınlatabileceğiniz ümidini taşıyor, Sizlere Sevgi ve Saygılarımı gönderiyorum.

Değerli okurlar, Rahmetli Ömer Nasuhi Bey'in verdiği bilgilere bende elimdeki bir belge ile katkıda bulunayım; Elimde 1953 yılında Rodos Bidayet Mahkemesinin bir veraset ilamı var. Bu ilamın iki yerinde Varislerin ikamet yeri olan İzmir'den Küçük Asya'nın İzmir Vilayeti diye bahsediliyor. Hâlbuki Türkiye'nin İzmir vilayeti diye kaydedilmesi gerekiyor ama kasıtlı olarak yazmıyorlar. Türkiye demeyi içlerine sindiremiyorlar. Birinci Dünya savaşının itilaf devletleri İngiltere, Fransa, Sırbistan ve Rusya'nın oyununa gelerek “Megali İdea”, Yunanca “Büyük Fikir” anlamına gelen, özellikle Yunanistan'ın doğusuna yönelik olarak, Rumların yaşadıkları yerleri Yunanistan bayrağı altında birleştirmeyi amaçlayan hülyaları ile Türk yurdu Anadolu'ya girip Atatürk tarafından denize dökülmelerini içlerine sindiremiyorlar bu yüzden Atatürk düşmanıdırlar. Gözleri bu topraklarda, bizim içinde bulunduğumuz gafletten istifade ederek yakınımızdaki adaları sinsice işgal ediyorlar. 

Dr. Ömer Nasuhi Bildik Bey'in bu postasını alınca 4688 Çapanoğlunun kaydının bulunduğu soyacımızda araştırmış fakat bir bağlantı kuramamıştık. Ailenin kullandığı isimler bizim ailemizin de kullandığı isimlerdendi ve benim tahminim ataları 5. kuşak Çapanoğullarından olma ihtimali vardı ama bir bağlantı kuramayınca soyağacımıza ilave edememiş yine de karşılıklı araştırmaya devam kararı vermiştik. Ömer bey'in vefatıyla araştırmamız yarım kaldı. Allahın rahmeti üzerinize olsun güzel insan.