ESSAH MI OLA?

Değerli 0okurlar, gerçekten de büyük bir mutlulukla nihayet işin sonuna geldik derken Meral Akşener depremi ile bir kere daha sarsıldık. Ve hatta yine sırtımızdan bıçaklandık desek abartmış olmayız. Neyse ki zararın neresinden dönülürse kârdır hesabı birkaç gün içinde masa tekrar toplandı ve Cumhurbaşkanı adayı bu kez kesin olarak açıklandı.

Önceki yazımda anlatmaya çalıştığım gibi Demokrat partinin kurcuları olan Adnan Menderes - Celal Bayar hükümetlerinin iktidara geldiği 1950 yılında başlayan makûs talihimizi bir türlü yenemedik. Ondan sonra ki hükümetlerde buna izin vermediler battıkça battık.

Son yıllarda başımıza gelen her felaketin, her olumsuzluğun müsebbibi dış güçler olarak bizlere takdim edildi. Kimi doğruydu inandık, kimi saptırmaydı şüpheyle baktık inanmadık. Ancak Vatan Partisinin hazırladığı bir rapor bir varsayım bile olsa da, dış güçlerin neler yapabildiği konusunda kafamızı karıştırdı. Bunun için yazımın başlığını "Essah mı ola" yaptım

Değerli okurlar,  ABD ordusu, 2002 yılında Nevada çöllerinde tarihinin en büyük askeri tatbikatını yapıyor. Tatbikatın adı  “Millenium Challenge 2002".  Türkçesi, "Binyılın Meydan Okuması 2002.”  Diğer NATO üyelerini davet etmesine rağmen Türkiye'yi bu tatbikata çağırmıyor. Bu tatbikatta, yıkıcı bir deprem felaketinden sonra hedef alınan ülkenin işgali planlanıyor.

Bu tatbikatın ardından Vatan Partisi, hazırladığı bir raporu Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, Dışişleri Bakanı'na ve Genelkurmay Başkanlığına gönderiyor.

2004 yılında kaybettiğimiz rahmetli E. Kur. Alb. Suphi Karaman'ın  “Tarihe ve süreye bakın” dediği bu raporu ben de sizler için yorumladım içindeki tesadüfleri dikkatinize sunarak.

 Değerli okurlar, eski Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, 3 Eylül 1999 günü, Türk ordusunun “İrticaya karşı bin yıllık mücadele kararlılığını” açıklamıştı.

ABD ordusunun tatbikatı,  24 Temmuz 2002’de, fakat tatbikat kararı 2 yıl önce alınıyor yani Orgeneral Kıvrıkoğlu’nun bu açıklamasından kısa bir süre sonra.  Sanki Kıvrıkoğlu'na cevap verilmiş gibi tatbikatın ismi "Binyılın Meydan Okuması!" oluyor.

Tesadüfe bakın ki tatbikat, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının 79. yıldönümüne rastlayan 24 Temmuz 2002 günü başlatılıyor.

Ve tesadüfe bakın ki,  yapılan tatbikat, 15 Ağustos 2002 tarihine kadar 22 gün sürüyor, yani Sakarya Savaşı süresi kadar.

İddia şu ki;  Hedef ülke Türkiye. Türkiye de büyük kayıplara yol açan şiddetli bir deprem oluyor. Aynı günlerde Uluslararası Mahkeme, o ülkenin sınırlarını ilgilendiren olumsuz bir karar alıyor. Bunun üzerine ülke ordusu, yönetime el koyuyor ve Uluslararası Mahkeme’nin kararına tepki olarak, dünyanın çok stratejik deniz yolunu abluka altına alıyor. Bu durumda Birleşmiş Milletler, ABD’nin girişimiyle o ülkeye yaptırım uygulanması kararı alıyor. Arkasından ABD ordusu, elinde kitle imha silahları bulundurduğu varsayılan hedef ülkeye karşı sinir merkezlerini tahrip eden bir hava saldırısına geçiyor ve önemli şehirlerini 96 saat içinde işgal ediyor. Tesadüfe bakın ki Bölgemizde seferberlik süresi 96 saat olan yalnız Türkiye var.

Ve Türkiye deprem kuşağında ve ayrıca daha önemlisi, etnik, mezhepsel ve toplumsal deprem kuşağında.

Değerli okurlar, 99 depreminden sonrada Amerika'nın Haarp projesi komplo teorisi olarak sık sık  gündeme getirilmişti. "HAARP ile depremin yapay bir yolla üretildiği" iddiası bilim insanları ve uzmanlar tarafından kabul görmese de, ABD'nin Alaska'da kurduğu bir araştırma programı olan HAARP projesi Kahramanmaraş'ta yaşanan depremin ardından da tekrar gündeme gelmişti.

HAARP, Türkçe karşılığı olarak “Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Program”ı olarak çevrilen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Alaska eyaletinde bulunan bilimsel bir projedir.
Radyo elektronik vericisi kısa adıyla “HAARP” araştırma istasyonu, 1997 yılında devreye girdi. Sırp bilimadamı Nikola Tesla'nın teorilerinin hayata geçirildiği istasyon 3.5 megavat gücünde ve 10 MgHz boyundaki dalgaları iyonesfere gönderiyor.

Belirli bir alan üzerinde güneşten bin misli daha kuvvetli enerji gönderebilme özelliği taşıyor. Uzmanlara göre, bu yapay ışınların yeryüzünden 600 km. yüksekte yansıtılarak dünyanın herhangi bir bölgesine yönlendirilmesi durumunda HAARP, bölgede mikrodalga fırın etkisi yaratıyor.

Projenin kurulu olduğu Alaska'da iddialara göre 180 adet dev anten bulunmaktadır. Bu antenler ile üretilen manyetik dalgalar, yetkililerin yaptığı açıklamalara göre; “gelebilecek füzeleri havadayken imha etme, toprağın altında incelemeler yapma, denizaltı gemileriyle haberleşmeyi kolaylaştırma ve atmosferin durumuna müdahale etme” gibi işlevler yapmaktadır.

HAARP projesi, ilk olarak Sırp asıllı ABD'li bilim adamı Nikola Tesla tarafından başlangıç düzeyinde oluşturulmuştur. Tesla, atmosfere düşük düzeyde manyetik dalgalar gönderilerek güçlü bir enerji oluşturulduğunu keşfetmiştir.

HAARP'ın kurulu olduğu bölgeye herhangi bir uçağın yaklaşması yasaktır. Elektromanyetik dalgalar üzerine çalışmalar yapılan bölge uçaklar için yüksek derecede tehlikeli. Herhangi bir uçağın yaklaşması durumunda kurulu olan antenler faaliyetlerini otomatik olarak durdurmaktadır.

Kafa karıştıran bir deneyde 28 Mart 1943'te Amerika'da, Einstein’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içerisinde gerçekleştirilen olaydı, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia Deniz Üssü'nde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk Deniz Üssü'nde ortaya çıktı.  Geminin çok yüksek bir ısıya maruz kaldığı bir çok yerinin yüksek ısı nedeniyle eğilip yapıştığı ve bir çok askerinde yanarak öldüğü görülmüştü.

Dünyanın süper gücü Amerika'nın 21'inci yüzyılın ilk on yılında, George W. Bush yönetimi tarafından ortaya atılan ve özellikle Müslüman dünyasından İran, Türkiye, Afganistan ve Pakistan ile çeşitli ülkeleri kapsayan Büyük Ortadoğu projesini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız.

Dünya basını Türkiye'de 2. Kemal dönemi diye yazarken, Sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı dilerim hem ülkemiz hem Ortadoğu ve hem de Dünya barışı için hayırlı uğurlu olsun.