A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

ETTİĞİ LAFA BAK…

Değerli okurlar, Kardeşim Ahmet Yaşar Aydoğan (Bulutlardaki Atatürk fotoğrafını çeken Mustafa Kemal Aydoğan hocamızın oğlu) bana 28 Kasım 1999 tarihli Cumhuriyet Pazar Dergi Sayı: 714, Sayfa: 1 -4- 6 da yayımlanmış bir yazının kopyasını gönderdi. Yazar Oral çalışlar, şöyle bir yazı kaleme almış; TÜYAP Kitap Fuarı’nın konuklarından birisi de Ermeni asıllı Fransız araştırmacı Jean Claude Kebapçıyan'dı. Kebapçıyan, Ermeni Diasporası Araştırmaları Merkezi'nin kurucusuydu. Uzun yıllardır, Türkiye ile diyalog yanlısı bir çizgi izlediği için başı derde girmiş, Ermeniler içindeki diyalog karşıtı kesimlerin tepkisini çekmişti. Bundan 12 yıl önce Ermeni asıllı Şarkıcı Charles Aznavour'la yaptığı diyalog yanlısı söyleşisi nedeniyle Armenia adli dergiden kovulmuştu. Ancak aradan geçen zaman içinde Yozgatlı Kebapçıyan'ın savunduğu diyalog çizgisi yaygınlık kazandı. Türk ve Ermeni aydınları arasında başlayan bu dostluk köprüsü giderek gelişti. Kebapçıyan, ailesinin Yozgat'ta yaptırdığı şehrin saat kulesindeki saatin 1915'de durduğunu düşünüyor ve "Bu saati gelin hep birlikte yeniden çalıştıralım" çağrısını yapıyor.

“Araştırmacı” Kebapçıyan Efendi devamla demiş ki; "1942 yılında Paris'te doğdum. Yozgatlı bir Ermeni ailenin oğluyum. Annemlerin döneminde bir saat kulesi varmış. Öğrendiğime göre bu saat hala çalışıyormuş. Bu saat kulesi annemin bir akrabası tarafından yapılmış (buyur burdan yak). 1989 yılında Ermenistan'daki büyük deprem sırasında Gümrü saat kulesindeki saat depremin olduğu an durmuş. Annemin Yozgat'taki akrabalarının yaptığı saat de sanırım 1915'te durdu. Simdi bu saati hep birlikte yeniden çalıştırmamız gerekiyor. Annem bana kalan bağlardan, evlerden, çeşmelerden söz ederdi. Hep güzel şeylerden bahsederdi.

Yazının yayım tarihi oldukça eski ama Cumhuriyet Gazetesinin Pazar dergisi gibi önemli bir yayında yayımlanıyor. Bu gazetenin okurları ve hele hafta sonu bu dergiyi okuyanlar oldukça seçici insanlar. Şimdi bu insanlar o tarihten bu yana bilmeyerek büyük bir yanlışın içine düştüler ve hafızalarına böyle yerleşti.

Değerli okurlar, diyelim ki Kebapçıyan Efendi meydanı boş bulmuş sallıyor, bir gazeteci bir olayı, bir anıyı kaleme alırken üstünkörü de olsa bir araştırma yapmaz mı? Kebapçıyan Efendi doğru mu söylüyor acaba? Acaba yaptıran değil de inşaatta amele olarak çalışan mıdır diye bir sorgulama yapmadan yazıyı yayınlaması doğru mudur? Çünkü birinci paragrafta “Kebapçıyan, ailesinin Yozgat'ta yaptırdığı şehrin saat kulesindeki” cümlesinden saat kulesini Kebapçıyan ailesinin yaptırdığı anlamı çıkıyor ve bu yazıyı okuyan herkesin zihninde böyle kalacaktır. İkinci paragrafta ise “Bu saat kulesi annemin bir akrabası tarafından yapılmış” cümlesinden de saat kulesinin inşaatında çalışmış anlamı çıkarılabilirse de okuyucunun zihninde birinci paragraftaki anlam kalacaktır.

Başkanlık sistemine verdiği destekle “Bizim canımıza yetti parlamenter sistem artık” sözleriyle gündeme gelen ve Galatasaray adasına sahip çıkan II. Abdülhamit'in beşinci kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu gibi Kebapçıyan Efendi de Yozgat saat kulesine sahip mi çıkıyor? O tarihten bu yana kimseden ses çıkmadığına göre öyle oluyor galiba.

Bildiğiniz gibi Saat kulesini benim gibi 9. Göbekten Çapanoğlu torunu olan Sayın Tunç Şenel’in büyük dedesi ve 1908 yılında dönemin belediye başkanı olan Tevfikzade Ahmet Bey yaptırmıştır. Mimarı Şakir Ustadır. 1325 / M.1902- 1908 Tarihli Ankara salnamesinde saat kulesinden ayrıntılı bir şekilde bahsedilir. Çanı 288 kğ. ağırlığındadır. Çanın topu sekiz parça 282 kg. Saatin topu, 50 kg. ağırlığındadır. Çanını yukarıya iki kırmızı lira karşılığında Hamal Kör Musa çıkartmıştır. Gayri Menkul Eski Eserler Yüksek Kurulu başkanlığınca 1978 yılında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. Her yarım ve tek saatlerde ispatlı olarak çalan saatin üzerinde Norez’Jura ve L.D. Odobey Gadet yazılıdır. İspatlı çalması demek haber verdiği saati kısa aralıkla iki kere çalması demektir. Buçuklara bir kere vurur kısa bir süre sonra tekrar bir kere daha vururdu. Saat başlarında da örneğin saatin beş olduğunu bildiriyorsa kısa aralıkla iki defa beş vururdu. Yozgat’ın sessizliğinde Şekerpınarından Abdullanın Bostana, Nohutludan Çamlığa kadar her yandan duyulurdu.

Ne yazık ki 23 Haziran 1920 de Yozgat’a gelen hain Çerkez Ethem ve aveneleri , ertesi günü divan-ı harp kurarak saat kulesini yaptıran Tevfikzade Ahmet Efendiyle birlikte Çapanoğullarından Mahmut ve Vasıf beyleri, Ceritzade Hüsnü efendi’yi, Mutasarrıf Necip beyi, Hafız Şahap ve oğlu Rafet’i, Kadı Remzi efendi de olmak üzere toplam 12 kişiyi “davaları sonradan görülmek” üzere hemen astırır. Daha darağacı bile kurulmadığından büyük amcam Hüsnü Efendi (Dedem Ceritzade Şükrü Efendinin ağabeyi ve Yozgat eski Belediye Reisi) ile Hafız Şahap belediye balkonunun eliböğründelerine asılırlar.

Yozgatlının kapısı ve gönlü herkese açıktır, misafiri seferiz, başköşeye oturturuz. Ama saat kulesini akrabalarım yaptırmış dediğin zaman yüzümüz bir hoş olur Kebapçıyan Efendi ve Oral Çalışlar Efendi.



11.02.2019
OKUR YORUMLARI
Mahmut Şamlı
28.01.2021 16:24:16

Cumhuriyet Gazetesi'nde Oral Çalışlar gibi zevatın devirdiği çamlar az uz değil ki? Ermeni muhipleri cemiyetinin gayrıresmi tekkecileri bunlar... Genelde Türk'e hasım olan sol tayfanın azınlıkları pofpoflamadaki maksadı istismar amaçlı... Yazı güzel ve aydınlatıcı tarihi bilgiler veriyor... Abdülkadir Bey'in Yozgat'ın köylerine kadar yayılan Ermenileri kestik masalının aslını faslını da yazması çok yerinde aydınlatıcı olacakdır... Ermeniler internet üstünde Kanak'da ırkdaşlarının boğazlandığını iddia ediyorlar... Abdülkadir Bey Osmanlıca belge ve belleğe de vakıf olarak neler yazacakdır merak ediyoruz doğrusu..

YILMAZ BİRYILDIRIR
12.02.2019 09:03:00

Bu değerli açıklamalarınız için teşekkür ederiz Sn hocam.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ