GIDDİLİ

Cennetmekân dedem Ceritzade Şükrü Efendinin Yozgat’ın Dayılı köyündeki kâhyası Gıddili lakaplı Mehmet Oba’nın oğlu Gıddili Ahmet Oba anlatıyor;
“Bir gün önce çoluk çocuk topladığımız 20 kasa domatisi sabah gün doğmadan motura ( traktör) yükleyip Yozgat pazarına gittik. Kilosu elliuruştan (50 kuruştan) satmaya başladım. Bir adam geldi.
-Hemşerim kaça satıyon dedi.
- Elliuruş dedim.
- Ben hepsini alıyom dedi.
- Nörecen bu kadar dometisi dedim.
- Satacam dedi.
- Sen hangi köydensin dedim.
- Ben buralı değelim, pazarcıyım dedi.
- Benden alıp gine burdamı satacağan dedim.
- He burda satacağam dedi.
- Kaça satacağan hemşerim dedim.
- 1 liraya satarım dedi.
Bi canım sıkıldı. Dürzüye bak, benden elliuruşa alacak benim hemşerilerime bir liradan satacak, çalışmadan, yorulmadan, emek vermeden havadan para kazanacak.
Get hemşerim işine, adamı dinden imandan çıkarma dedim savdım başımdan. İki saatın içinde hepsini sattım bitirdim.”
“Sabah ekinlerin arasından yürüyerek tarlaya gidiyom, bi düdük sesi. Sesin geldiği yana baktım uzaktan bi herif eliyle bana işaret ediyor. O tarafta güneşte olduğundan tam göremiyom. Bişey anlamadığım için yürümeye devam ettim. Herif biyandan düdük öttürüyo biyandan bana doğru koşuyo, durup bekledim. Bizim Dayılı’dan olmayan bi herif, yabancı.
- Hemşerim neriye gidiyon dedi.
- Tarlama gidiyom dedim.
- Burdan geçemezsin, burası özel mülkiyet dedi.
- Ula ne özel mülkiyeti burası Nizamların tarlası, sen kimsin dedim.
- Ben buranın bekçisiyim Nizamlar satmışlar ………………………. almış, bende bekçisiyim dedi.
- Gardaşım bunun ardındaki tarla bizim, rahmetli babam da bende burdan gider burdan gelirik dedim.
- Burdan geçemezsin demez mi..
- Bana bak sen kimin kö…..sin bilmem ama gece gelir bi kirbit çalarım o zaman görürsün geçermiyim, geçmezmiyim dedim.
- Herif şaşırdı kala kaldı. Yörüdüm gittim. Yani diyeceğim o ki efendanın mefatından sonra burda çok değişiklikler oldu.”

-Efenda bir gün balkonda otururken aşağıdaki babamı çağırıyor. Babam yanına çıkınca,

- Otur diyor. Babam diz çöküp yanına oturuyor. Bir süre uzaklara baktıktan sonra.
- Gıddili, ben ölürsem Yaşar buraları satar diyor. Hakketen de öyle oldu, oğlu Yaşar Efendi (yazarın dayısı) bütün tarlaları sattı. Yozgat’taki evlerini de satıp İstanbul’a göçtü diye haberi geldi. Aha eviniz harap bir şekilde duruyo. Efendanın tarlaları sona kaç el değiştirdi ama biz yine bi tarlanın yerini tarif ederken efendanın filan yerdeki tarlası diye tarif ederik” dedi Gıddili Ahmet.

Memleketimin bu saf, temiz, alçak gönüllü, temiz yürekli güzel insanlarına Yüce Atatürk de şöyle hitap etmişti; ÜNLÜ SÜVARİLERİ HARP MEYDANLARINDA KAHRAMANCA DÖVÜŞEN, TÜRK YİĞİTLERİNİN HARMAN OLDUĞU DİYAR, BOZOK YAYLASININ KAHRAMAN EVLATLARI VAR OLUN.

28.01.2017