A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

GÜRÜN HAN YANGINI

26 Aralık 1975, bundan tam 42 yıl önce saat 08.30'da İstanbul Tophane/ Salıpazarı’ndaki işyerimize geldiğimizde Cağaloğlu taraflarında simsiyah bir dumanın çıktığını gördük. Duman o kadar yoğundu ki gökyüzünün büyük bir kısmını kaplıyordu. Bu kadar büyük bir yangın çok ilgimizi çekmişti. Hepimiz caddeye çıkıp yangının nerede olduğunu tahmin etmeye çalışılıyorduk. O zaman bilgi alabilecek bu kadar çok kaynak yoktu. Saatler sonra Yeşildirek’deki içinde 500 den fazla işyeri bulunan Gürün Hanın yandığını öğrenmiştik.

Yangın bütün gün ve gece sürmüş bir türlü kontrol altına alınamamıştı. Kayıtlara göre; Katırcıoğlu Han'ın kalorifer dairesinde başlamıştı. Yangın itfaiyeye bildirilmiş, gelen ekipler yangına müdahale edilmesi için elektriklerin kesilmesi gerektiğini söylediğinde han esnafı buna karşı çıkmıştı. Bodrum katında başlayan yangın bir süre sonra kontrolden çıkıyor ve Gürün Han'a sıçrıyor. Bu iki han ile beraber Diri Han, Kenderos Han, Sokullu ve Bahtiyar Hanlarla birlikte dört handa daha yangın sıçrıyor. Lakin 24 saat süren yangın söndürülemiyor. Altı han kül oluyor. Gürün Han da hiçbir yangın tertibatı olmadığı itfaiye raporlarında yer alıyor.

Gürün Han yanarken Mercan'da bir han daha yanmaya başlıyor. Gürün Han'dan bir ekip o yangını söndürmeye gidiyor. Ayrıca Kasımpaşa'da üç ahşap ev yanmış, son olarak da Samatya'da Anadolu Bankası şubesinin arşivinde gece saat 20.30 bir başka yangın çıkmış.

Yangınlar devam ederken, itfaiyeye, emniyet ve gazetelere asılsız pek çok yangın ihbarı geliyor. İhbarlardan ikisi, Beyoğlu'nda büyük hazır giyim mağazalarının ve Sağmalcılar Cezaevi'nin yakılacağı yönünde. "Tüm İstanbul'u yakacağız" diye bir postaneye de telefon geliyor. Yöneticilerde, tüm şehirde yangın olacak korkusu oluyor. İhbarlar ve yangınlar da itfaiyenin gücünün bölmesine sebep oluyor. İstanbul itfaiyesi yetersiz kalınca İzmit'ten yardım geliyor. Eminönü'ne kadar borular uzatılıp denizden su bile alınıyor.

Yangın Katırcıoğlu Han da başladıysa, neden “GÜRÜN HAN” yangını olarak tarihe geçiyor? “Gürün Han Yangını” olarak anılmasının bilinçli veya bilinçsiz bir sebebi vardır mutlaka. Diğer hanların da yanması, Gürün Han'ın kurtarılamaması filan, burada Kilit han Gürün Handır.

Bu konuda iki varsayım ortaya atılmıştı.

Birincisi, 1954 yılında yaptırılan, içindeki dükkânların Ankara Sigorta tarafından 41 Milyon liraya sigortalandığı söylenen İstanbul, Yeşildirek’deki Gürün Han'ın yanması Türk İktisat Tarihi'nde kayıt dışı ekonominin delillerinin yok edilmesi olarak algılanmıştır. Esnafın söylediğine göre maliye iki gün önce Gürün Han'da teftiş başlatmıştı. Demirel Hükümetinin ünlü Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon vergi denetmenlerini Sultanahmet’e gönderip denetim başlatmıştı. Memurlar işyerlerine giriyor, firma sahibine bazı sorular soruyorlardı. Örneğin araban, evin katın, yazlığın, yatın var mı? Ne zaman aldın? Yurt dışına çıktın mı? Kaç defa çıktın gibi sorular sorup cevabının altına imzasını aldıktan sonra beyan ettiği vergi ile karşılaştırarak “ Bu kazanç ile bunların hangisini yaptın?” Diye soruyorlarmış. Paniğe kapılan esnafın tek çare olarak bu yangını çıkarttığı söyleniyordu. Gürün Han yangınının söndürülememesi Gürün Han ile birlikte beş hanın kül olması bu sebepten diye düşünülebilir mi bilemiyorum. .

İkinci varsayım olarak. Gürün Han’ın içerisinde bulunan dükkânlarda kaçak ve kayıt dışı malların bulunduğu ve yangının bundan dolayı çıkarıldığı söyleniyordu. Kemal Kaplan. kemalkaplan.blogspot.com da ki Gürün Han’ı hamallara hangi mafya babası yaktırdı başlıklı yazısında şöyle anlatıyor; Nuri Kaymaz bir arkadaşı ile yemek yerken, masaya bir adam oturuyor. Yemek sonrası arkadaşından Abuzer Uğurlu'nun oğlu olduğunu öğrenen Nuri, şunları söylüyor: "Masada beraber yemek yiyoruz ve sohbet ediyoruz. Mesleğimiz gereği konu tekstil sektöründen açılınca konu Sultanhamam-Yeşildirek etrafında dönmeye başladı. Yeraltı dünyasının ünlülerinden birisinin oğlu olduğunu sonradan öğrendiğim kişi Gürün Han yangınını babasının çıkarttığını, yangın sebebinin hanın bodrumundaki kaçak silahlar olduğunu söyledi. Polisin hanı basacağını öğrenen ünlü, birkaç hamalla hanı yakmaları konusunda anlaşmışlar. Böylece polis silahları bulamamış. Silahlar daha sonra kül olan hanın enkazı altından çıkarılmış." Ne kadar doğrudur bunu da bilemem.

1974 yılıma kadar İş Bankası Yeşildirek şubesinde çalıştığım için buraları avucumun içi gibi bilirim, severim. Halen gidip geldiğim, acı kahvelerini içtiğim çok kıymetli dostlarım var. Üzerinden kırk iki yıl geçmiş olsa da aklıma geldikçe hâlâ içim sızlar.

20.12.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ