A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

KUTLU VE BEREKETLİ OLSUN

Değerli okurlar, 1920 yılında vuku bulan ve tarihte Çapanoğulları hadisesi, Çapanoğlu isyanı ya da Yozgat isyanı gibi değişik başlıklarla takdim edilen meşum Çapanoğulları hadisesi hakkında Tarih Dersi Hocası ve 1960 yıllarda Amasya Lisesi Müdürümüz Cennetmekan Süleyman Duygunun 1935 yılında yayımladığı YOZGAT TARİHİ VE ÇAPANOĞULLARI kitabından sonra Dr. Özcan Mert, Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak, Prof. Orhan Sakin, Faruk Sümer ve birçok değerli Akademisyen ve yazar kitaplar çıkardılar.

2006 yılında Yozgat’ta Bozok üniversitesi 1000’e yakın Akademik Personel ile açılınca Akademisyenler Çapanoğullarını araştırmaya ve değişik araştırmalar yayımlamaya başladılar. MİNNETTARIZ.

Mübarek (Bereketli) Ramazan Bayramımız münasebetiyle ben de bu kutlama yazımı hazırladım. O meşum günleri hatırlayanlar anılarında şöyle bahsediyorlar:

Nazım Kafaoğlu’ndan naklen; İnkılâp tarihimizde Yozgat Çapanoğlu isyanı diye yer alan

hadise hakkında bu olayların içinde yaşayan biri olarak Çapanoğlu isyanı denen bu şeyler hiç şüphe yok ki mevcuttur. Ancak Çapanoğulları isyan etmiş mi, ettirilmiş midir? Burada büyük bir sorun ortaya çıkıyor. Bana göre, Yozgatlı olarak topyekûn Yozgat isyanı diye zihnimizde yer alan soruya benim vereceğim tek cevap: Hayır.

Bu maruzatımı Millî Mücadele savaşının sonunda terhis edilen Yozgatlılara verilen terhis vesikaları da kanaatimi teyit etmektedir. Bu vesikalar şöyle başlar: Ordunun mevcudiyet göstermediği bir devirde ruhu milletten doğan kitleye katılarak iman-ı millinin tahakkukuna kadar üstün fedakârlık ederek çalışmıştır. Hizmeti şayan-ı takdirdir vesika bu sözlerle biter.

Ziya Saffet Acundan naklen; (Prof. Hakkı Acunun babası).” Çapanoğlu olaylarının üzerinden 20- 25 sene geçmişti, Yozgat’ın ileri gelenleri Çapanoğlu Muhlis beyin evinde bayramlaşmak için toplanmışlardı. Bende bir genç olarak onlara hizmet ediyordum. İyi ve güzel sohbetler yapılırken konu Çapanoğlu olaylarına gelince Muhlis Bey, bu olayların üzerinden uzunca bir zaman geçtiğini, tekrar yaraların açılmaması gerektiğini, o zaman günahı olanların da öbür dünyada hesabını vermesini dileyip o sırada mecliste bulunan müftü Mehmet Hulusi efendiye dönüp, onu da adeta suçlayarak Müftü Bey de orada hesabını versin demişti

Damar Arıkoğlu’ndan naklen: Arıkoğlu, Türk siyasetçi. Türkiye Büyük Millet Meclisi · 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. Dönem Milletvekili. Zamanında İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde aktif görev almış, Millî Mücadele’nin önemli isimlerinden olup Atatürk’ün yakın arkadaşıdır. Soyadı bizzat Atatürk tarafından verilmiştir. Millî mücadele yıllarında Adana ve çevresindeki Fransız ve Ermeni işgaline karşı güneydeki direnişi organize etmiştir. İstiklâl madalyası sahibidir. Anılarını hatıralarım adlı eserinde toplamıştır.

Kurucu mecliste mebus olan Dr. Emin Bey Damar Arıkoğlu’na gönderdiği mektupta Mehmet Hulusi Efendi için şöyle yazıyormuş. “Tarihin tanıklarından edindiğimiz kaynaklar ışığında edindiğimiz bilgilere göre, Mehmet Hulusi, BMM 1. Dönem Bozok (Yozgat) Mebusu olmak için Yozgat'ı karıştırdığı, yakıp yağmalattırdığı yetmezmiş gibi aynı tavrını Ankara’da da göstermiş ve Mebusluktan atılmış”.  Bu müftü, utanmadan dedem Muhlis Çapanoğlu’nu da ziyarete geliyor.

Değerli okurlar, tuttuğunuz oruçların kabulü duam ile Ramazan Bayramınızı kutlar sağlıklı, huzurlu, mutlu ve bereketli bir bayram geçirmenizi yürekten dilerim. Selam ve saygılarımla.

OKUR YORUMLARI
Ali Dinç
28.03.2025 20:44:10

Tarihi bilgi doğruyu yazmak ve öğrenmek çok önemli. Bazen olaylar çarpıtılıyor günümüzde malum moda oldu.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ