A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

ÖĞRENCİ ANDIMIZ

Değerli okurlar,30 Ağustos zafer bayramımızın ertesi günü İnternet ortamında "İzmir'de bir buçuk milyon kişi hep bir ağızdan andımızı okudu" videosunu seyredince bende aynı duygular içinde bu yazımı hazırlamıştım gündem değişince yayınlanması bu güne kaldı. 
 
1952-1957 ilkokul yıllarımda her sabah, bütün okul birlikte çocuk sesimizle gözsümüzü şişirerek haykırırdık "Türküm, doğruyum, çalışkanım…….varlığım Türk varlığına armağan olsun"  Bu son cümleyi içimizden gelerek daha yüksek bir sesle haykırırdık. Biz büyüdük, küçüklerin cıvıl, cıvıl seslerinden sanki biz söylüyormuşuz gibi aynı duygularla dinledik. 
 
Öğrenci andımız, Türkiye'deki ilköğretim okullarında 1933-2013 yılları arasında her sabah öğrencilere törenle okutulmuş olan bağlılık yeminiydi.
 
 Bunun gibi bir yemini de Japonların Canon fabrikalarında çalışan işiler söylüyorlar. Fabrika bahçesinde toplanan binlerce işçi, birlikte birkaç dakika süren bir kültürfizik hareketi ile canlandıktan sonra yine hep bir ağızdan haykırdıkları "BUGÜN DE HİÇ HATA YAPMAYACAĞIZ" andı ile işbaşı yapıyorlar. Hiç hata yapmayan insan olabilir mi? Ama bu motivasyonla işe başlıyorlar. Canon fabrikaları 1947 yılında kurulmuş. Bu and merasimi kaç yılında başladı bilmiyorum ama bizim öğrenci andımızın ilk okunuş tarihi 23 Nisan 1933. 
 
Öğrenci andımız, Türkiye Cumhuriyeti'nde ulus devletin değerlerinin vatandaşlara aktarılması ve içselleştirilmesinin bir aracı olarak işlev görmüştür. Metin, 1933 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey tarafından yazılmıştı. Türkiye Cumhuriyetinin 10. yılı olan 1933 yılının 23 Nisan Çocuk Haftası'nı açış konuşmasında bizzat kendisi tarafından Ankara'da bir törende toplanan çocuklara hep bir ağızdan ilk defa söylettirilmiş ve kendide o gün şunları söylemişti:
"Çocuklar, güzel yüzlü Türk yavruları, Bu gün, Büyük Millet Kurultayının Gazi babanızın eliyle açıldığı gündür. Ey Türk çocukları, bunu bayram edinmeniz, öz kurultayın açıldığı, öz devletin kurulduğu günü kendi bayramınız için seçmeniz ne mutlu buluş!... Büyük Türk yarınının yapıcıları arasına girmek için şimdiden hazırlanan güzel çocuklar, daima kulağınızda çınlasın ki çalışkan olmayan Türk sayılmaz, ahlaklı olmayan Türk olamaz. Şimdiden bağırarak söylüyorum ki sizlerden çalışmayanlar, iyi yetişmeğe kulak asmayanlar bizim yarınki düşmanlarımızdır. Uluslar içinde bir ve eşsiz Türkün güzel çocukları, Türklüğün büyük yarını sizin görünüşte mini, mini dayanıksız, fakat hakikatte sağlam ve dayanıklı omuzlarınızdadır. Bunu düşünün bilin, anlayın ve bir an bile unutmayın. 
 
Size bütün şu işi veriyorum, bayramınız biter bitmez mekteplerinize döndüğünüz ilk günden başlayarak birinci derse girdiğiniz zaman sınıflarınızda hep birden ve her gün şu sözleri tekrarlayacaksınız: 
 
Türküm, doğruyum, çalışkanım. / Yasam: Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. / Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir. / Varlığım Türk varlığına armağan olsun."
 
Değerli okurlar, andımızın bu sözlerini gözümüzle kulağımızla ve duygularımızla bu şekilde özümsemişken bir işgüzarlıkla andımızın sonuna eklenen şu cümlelerin  "Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Ne mutlu Türk'üm diyene" ilavesinin de alana toplanan bir buçuk milyon kişi tarafından tekrarlandığını görünce üzüldüm.  Bu ekleme öğrenci andının bütün ahengi bozuyordu. Bu yetmezmiş gibi, genel olarak milliyetçi bir metin sayılan bu ant, ne yazık ki çeşitli kesimlerce faşist yorumlar içeren bir ant olarak nitelendirilmiştir. Biz neden önümüze getirilen her konuya böyle sorgulamadan inanıyoruz tepkimizi gösteremiyoruz. Reşit Galip Bey'in yazdığı ve bu şekliyle Atatürk tarafından da beğenilip uygulamaya konulan bu andın değiştirilmesine bu toplum neden sessiz kalıyor? 
 
İşte andımızın aslı ve sonrasında yapılan değişiklikler ve başına gelenler;
 
1933 
Türk'üm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, 
Yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
 
1972 - iktidarda 35. Türkiye Hükümeti veya Melen Hükümeti, 12 Mart Muhtırası'nın ardından, Ferit Melen başkanlığında kurulan, üçüncü partiler üstü-teknokrat hükümettir. Hükümet 22 Mayıs 1972 - 15 Nisan 1973 arasında görev yaptı.
Türk'üm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
 Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda,
Kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne mutlu Türk'üm diyene.
 
1997 - İktidarda 55. Türkiye Hükümeti veya Mesut Yılmaz Hükümeti veya ANASOL-D Hükümeti, 30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında görev yapan, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi koalisyonunun oluşturduğu Türkiye hükümeti vardı. 
Türk'üm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
 Yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Bu da yetmezmiş gibi, çözüm süreci kapsamında yapılan yasal değişikliklerle, 2013'te Türkiye'de okullarda okunması uygulamasına son verildi. 
Türk Eğitim Sendikasının uygulamanın sonlandırılmasına ilişkin olarak Danıştay'da açtığı davanın sonucunda Danıştay 8. Dairesi, 2018 yılında oy çokluğuyla aldığı kararda, andı yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptaline karar verdi.
Ancak bu karar, yürütme tarafından uygulamaya alınmadı.  Millî Eğitim Bakanlığı, kararı temyiz etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna geldi. Kurul, 13 Mart 2021'de itirazı oy çokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesinin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı. Yani o günden sonra okullarımızda okunmadı. 
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ