A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

OSMANLI DA YADİGÂR İSMİ

Yadigâr ismi genel de kız ismi olup Farsça kökenli bir kelimedir. Anlamı: Bir kimseyi, ya da bir olayı anımsatan şey veya kimse olarak bilinir.

Yadigâr isminin sahipsiz Anadolu köylüsü için geçmişte kalan çok acı bir hikâyesi vardır.
Osmanlı hanedanı, padişahın kulu olarak gördüğü Anadolu halkına nasıl olsa bizimdir gözüyle bakmış, onu sadece savaşlarda asker ve vergi gücü olarak görmüştür. Faruk Sümer “Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu'da Türk Beylikleri” kitabında mealen Anadolu da ne yapıldıysa Selçuklu döneminden kalmadır diyor. Selçuklu dağılınca kurulan beylikler hem asayişi sağlamış hem de imar etmiştir. Osmanlı döneminde de her yerde türeyen bitmez tükenmez eşkıya ile savaşma vazifesi de yine beyliklere verilmiştir.

Bilhassa Osmanlının son döneminde Anadolu da asayiş kalmamış, gerek Türk gerek Ermeni ve Rum çeteleri yüzünden bir yerden bir yere gitmek mesele olmuştu. En az sekiz on kişi olan eşkıya çeteleri köyleri basıyor, yağmalıyor biraz varlıklı olanları dağa kaldırıp fidye istiyorlardı. Çerkez Ethem dahi İzmir valisi Rahmi Beyin 8 yaşındaki oğlu Alpaslan’ı kaçırarak o zamanın parası ile 53 bin lira fidye almıştı. Asayiş bu hale gelince dağınık haldeki köyler birleşmek zorunda kaldılar. Birleşen köyler ya vadi içine inip köyün girişine gözcüler koyarak ya da dere içlerine inerek yahut orman içine gizlenerek korunmaya çalışıyorlardı.

Kış geldiğinde bu çeteler köylerde konaklıyor ” manca” adı altında hem atlarını hem kendilerini besletiyorlardı. Bununla yetinmeyen bu gözü dönmüş katil sürüsü birde “kasık mancası” ( TDK; Beraber yatılacak kadın) adı altında köylünün gözüne kestirdiği kadın, kız ya da oğlan şehvet dindirebilecek ne varsa istiyordu. Hatta bazı yakışıklı (parlak) delikanlılar eşkıya basınca hemen dağlara kaçıp gizleniyor günlerce evlerine dönemiyorlarmış.

Evliya Çelebi seyahatnamesinde, kasık mancası için “o zamanlar cinsel açıdan arzulanan kimseye deniyormuş” diye yazıyor. . .Reşat Ekrem Koçu da Haydut Aşkları” kitabında , “Vak'anüvislerimizin eşkıya ağzından naklen tarih kütüğüne geçirdiği bir tabirdir, namus ve iffete cebren ve kahren tecavüzü "Kasık Mancası" diyecek kadar küçümsemişler, en ağır şenaat (alçaklık, iğrençlik) ve mel'aneti pervasızca irtikap etmişlerdir diyor.

Eşkıyaya karşı gelemeyen köylü, işe hiç olmazsa dini yönden bir geçerlilik kazandırmak için kızını cami hocasının kıydığı imam nikâhı ile eşkıyaya teslim edermiş. Köyde yeteri süre kalan eşkıya birlikte olduğu kadın veya kızı öylece bırakıp arkasına bakmadan başka bir köye def olur gidermiş. İşte böyle eşkıyadan hamile kalan kadınların kız çocuklarına Yadigâr ismi konurmuş. O tarihlerde Anadolu’yu dolaşan yabancı seyyahlar, dağlarda guruplar halinde saklanan güzel delikanlılar ve birçok köyde boş olan evler gördüklerini, eşkıya zulmünden kaçan köylünün evlerini barklarını terk ederek dağlarda yaşadıklarını palamut yiyerek beslendiklerini anlatırlar.

Şair Hulki Aktunç bir şiirinde Sevdican’dan olma kulı’nin hikâyesini şöyle anlatır;

Celali taifesi İnderesi köyünü basar.
Ve para ister. Ve manca ister.
Ve dahi kasık mancası ister.
Öksüz çocuksuz dul karı Sevdican
Celali'ye kasık mancası verilir.
On iki uğursuz, karının üstünden geçer.
Sonra def olur gider.

Topal Kulı'nın çocukluk adı
Bu yüzden Yâdigâr idi.

İtildi kakıldı.
Rençberlik etti.
İnderesi'ne Âşık Umman geldikte
Yadigâr'ı kendüye ayvaz eyledi.
Karadüzen öğretti.
Leyla öğretti, Mecnun öğretti.

Bu rezalet Milli Mücadele neticelene kadar sürüp gitti. Türk kadınını esaretten, Türk çocuğunu kasık mancası olma korkusundan da Atatürk kurtardı. Bilmem anlatabildim mi?

06.02.2017
OKUR YORUMLARI
ABDULKADİR ÇAPANOĞLU
24.02.2017 20:53:00

Serkan Bey, Google'dan Yozgat Gazetesine girerek benim köşemden ulşabilirsiniz. Yazımın altında yazarın diğer yazılarını tıklayınız tüm yazılarım en sondan başlayarak sıralanmıştır. "Osmanlıda yadigar ismi"ni tıklayınız. Selamlar.

Serkan
19.02.2017 01:06:00

"Yadigar" isimli yazıda her hangi bir şiir göremedim. Acaba Filiz hanımla farklı yazılar mı okuduk diye düşünüyorum...
Yadigar isimini taşıyan insanlar incinmiş olabilirler mi acaba?
Toplumlar rezaleti mesken edinmedikçe mezellet ve illet bulaşmazmış. Yani kula bela gelmez Hak yazmayınca, Hak bela yazmaz kul azmayınca demek daha doğru oldu sanırım. Bu ülkede bu rezilliklerin olabileceğini aklım almıyor fakat altıyüz yıllık çınarın devrilme sebebi illaki vardı.

M. Filiz Ulusoy (Çapanoğlu)
16.02.2017 11:47:00

Abdülkadir Bey,
Makaledeki şiir her şeyi anlatıyor. Bunları nerelerden bulup çıkarıyorsunuz, şaşıyorum. Buna benzer acılar hala bir yerlerde saklanıp yaşıyor. Çok iyi işleyen bir adalet mekanizmasına ihtiyaç var. Sağlık sorunlarım nedeniyle pek ilişki kuramadım.
Selam ve saygılarımla

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ