A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

SAYIN CEMİL KAZANCI EN ZENGİN İKİNCİ SANAYİCİMİZ OLMUŞ

Değerli okurlar, 2024 yılında beşinci sırada olan Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanlığı ve CEO görevlerinin yanı sıra Kazancı Holding’de Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO, Grup şirketlerinde ise Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta olan Kazancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Cemil Kazancı’nın serveti 4,3 milyar dolara ulaşmış. Sayın Kazancı, Zenginler listesinde Murat Ülker’in hemen arkasına, ikinci sıraya yerleşmiş.

Çalışma hayatım sırasında Sayın Rahmi Koç da olmak üzere bazı ünlü iş adamlarımız ile tanışma fırsatım olmuştu. Rahmetli kuzenim Büyükelçi İldeniz Divanlıoğlu’nun nikah şahidiydi ama ben zatıalilerini 1965 yılından beri tanırım. Ancak bunların içinde Sayın Cemil Kazancı ile yüz yüze olmasa da bir telefon görüşmemizde bilmeden müşerref olmuştum. Cemil Bey ile ilgili özenle sakladığım acizane iki anımı sizinle de paylaşmak istedim.

Yıl 1993, bundan 32 yıl mukaddem sekiz şirketli Hontel Holding’in merkezi satınalma müdürlüğünü yapıyorum. Bir cumartesi Hadımköy deki fabrikadan mühendis arkadaşlar beni evimden aradılar. Fabrikadaki dev Aksa jeneratörlerden birisinde bir arıza olduğunu, acilen bir parçanın değişmesi gerektiğini, Aksa’yı aradıklarını ama parçanın ücretini peşin istedikleri için, alamadıklarını, bu yüzden jeneratörü çalıştıramayacaklarını söylediler.  “Ben Aksa ile görüşeyim” dedim. Cumartesi tatil günü olduğundan Şişhane deki genel müdürlüğümüz kapalıydı, biz çalışmıyorduk ama Hadımköydeki ve Güneşlideki iki fabrikamız üretime devam ediyordu. Bu yüzden ödeme yapma şansımız yoktu.

Aksa’yı aradım. Telefona çıkan bayana kendimi tanıttım.  Fabrikada kimse olmadığını söyledi. “Hanımefendi koca fabrikada kimse yok mu, en azından yedek parça bölümünde kimse yok mu, acil bir durum var” dedim. Bir dakika dedikten sonra telefonu bir Bey’e bağladı. Ona da kendimi tanıttım ve olayın aciliyetini söyledikten sonra, aramızda mealen şöyle bir konuşma geçti; “Beyefendi ben o fabrikanın sahibi olsam ve diyelim ki Kars’tan böyle bir telefon gelse, ben hemen parçayı gönderirim sonra parasının peşine düşerim. Benim Jeneratörüm Kars’ta yatıyor dedirtmem, bu çok ayıp bir şey olur” dedim. Telefondaki bey “haklısınız ama her şirketin bir çalışma prensibi vardır. Arkadaşlar bu yüzden parçayı vermekte çekinmişlerdir. Arkadaşınız gelsin parçayı alsın, pazartesi günü ödemesini yaparsınız” demişti. O anda Aksa’da bir kişi olduğunu düşündüğümden ismini sormak aklıma gelmemişti.

Hontel Kablonun Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Sayın Harun Sorkun, hemen her gün öğleye kadar önce mali işler koordinatörünü sonra da bizi makamında kabul eder önce bize bir diyeceğimiz olup olmadığını sorar vereceği talimatlar varsa onları söylerdi. Ben bu görüşmeye iki Genel Müdür Yardımcısı ile birlikte girerdim. Usulen doğru değildi ama öyle istiyordu. Genel müdür yardımcılarına “bu teamüllere aykırı ben size bağlı olarak çalışıyorum benim, sizinle birlikte toplantıya girmem doğru değil” dediğimde, “onu Harun Bey’e söyle” diye cevap vermişlerdi. Bu olayı yedek subaylığımı yaptığım Gaziantep 5. Zırhlı Tugay’da yaşadığımız bir olay ile bağdaştırırdım. O zaman Topçu Alay komutanımız olan albay, tugay komutanı paşamızın her çağırışında toplantıya emrindeki subaylarla birlikte gidermiş. Yerine gelen Albayımız cennetmekan Topçu Albay Fikret Emiroğlu yalnız gidince paşamız boş bulunup “arkadaşlar yok mu” diye sorar. Fikret Albayım şaşırır “arkadaşlar kim paşam” diye sorar. Paşamız hemen toparlanır, “affedersin, giden albay emrindeki subaylarla birlikte gelirdi de oradan alışkanlıkla sormuş bulundum” diye cevap verir. 

Daha koltuklarımıza yeni oturmuştuk ki yarı şaşkın bir şekilde “sen Cemil Bey ile ne konuştun” diye sordu Harun Bey. Aynı şaşkınlıkla bende sordum “Cemil Bey kim efendim” dedim. “Aksa’nın patronu Cemil Kazancı Bey” dedi. Dedim ki “ben Cemil Bey ile konuştuğumu bilmiyordum”.  Sonra konuyu ve aramızda geçen konuşmayı kısaca özetledim. Dedi ki, “Cemil Bey beni tebrik etti.  Yaman bir satınalma müdürünüz var, cumartesi günü bana bir öğüt verdi dedi” (Yani bunun gibi bir şey söylemiş ama şimdi tam olarak hatırlamıyorum). Olay cumartesi günü oluyor, Beyefendi pazartesi günü ve öğleden önce Harun Bey’i arıyor ve beni methediyor.   O sabah Cemil Bey’e gıyabında yürekten teşekkür ettim. Çünkü yaşanan bu olay benim için Harun Bey nezdinde çok önemliydi.

Emekli oldum. Ataköy de 14 katlı ve 90 daireli bir apartmanın yöneticiliğini yapıyorum. Sık sık elektrikler kesiliyor. Su tesisatımız, kalorifer tesisatımız pompalar vasıtasıyla çalıştığı için suyumuz akmıyor kalorifer ve asansörler çalışmıyordu. Yukarda Hontel kablo da dev gibi asansörler diye bahsetmiştim çünkü kablo çekilirken elektrikteki en küçük bir dalgalanma kabloda olumsuzluğa sebep olduğunda şehir şebekesiyle kablo çekilemiyor, çektiğimiz takatin üç katı büyüklükteki jeneratörler ile imalat yapılıyordu. Çünkü üretilen kablolar ihale ile alınmış genelde PTT, Türkiye Gemi Sanayii, TEK gibi, devlet kurumlarının siparişleriydi. Yani bu konuda epey bilgi sahibiydim. Apartmanımıza da bir jeneratör koymak istedim ve üretici firmalardan 66 kva takatinde jeneratör için teklif istedim. (Ataköy 5. Kısımda ilk jeneratörü ben almıştım).   Aldığım teklifleri elektrojen gurubu olarak değerlendirmiş, ikinci bir pazarlık için hazırlık yapıyordum ki telefonum çaldı.  Heyecanlı bir ses kendini tanıttı. Aksa’nın satış müdürüydü. Heyecanla sordu” Abdulkadir Bey, Jeneratör teklifi istemiştiniz, ne yaptınız karar verdiniz mi?”  Hemen uyandım, verdik sayılır İŞBİR jeneratörü uygun gördük” dedim. İşin gerçeği ben üç firma AKSA, EMSA ve İŞBİR arasında AKSA olarak seçimimi yapmıştım. “Anlaşmayı yapmadıysanız size çok uygun bir teklif getireceğiz” dedi. Halbuki daha önce teklif vermişlerdi, bu işte bir iş vardı.  “Getirin bakalım ama geri çeviremeyeceğimiz bir teklif olsun” dedim.

Sanırım bir buçuk iki saat gibi kısa bir sürede de geldiler. Sohbet sırasında öğrendim ki Cemil Bey, verilen teklifleri incelerken benim ismimi görüyor ve hatırlıyor. Bana verilen teklifin akıbetini soruyor. Tatmin edici bir cevap alamayınca “inşallah başka bir firmadan almıştır” diyor. Onlar da panik halinde beni arıyorlar. Ben bir dahaki sefere daha dikkatli olsunlar düşüncesiyle “kararımızı vermiştik ama bu teklifinizi arkadaşlarımla tekrar görüşeyim” dedim. Aman Abdulkadir Bey size güveniyoruz durum vahim deyip gittiler. İşte Sayın Cemil Kazancı ile ilgili benim için çok özel ve çok güzel iki anım.

Cemil Bey’in bu ikazı ile başlayan ilişkilerimiz sonucu komşu iki blok da benim tavassutumla AKSA jeneratör aldılar. Ama onlar elektrik sayaçlarından geçirerek direk şebekeye bağlattılar. Ben Jeneratör parası kadar bir meblağa ayrıca bir elektrik panosu yaptırarak Jeneratörü şehir şebekesinden ayırdım. Bu ne demek derseniz onlar jeneratör çalıştığı sürece sanki Türkiye Elektrik Kurumundan elektrik alıyormuş gibi sayaçları yazdı. Yani her elektrik kesintisinde kendi ürettikleri elektriği sanki TEK den almış gibi oldular.  

Tesadüfe bakın ki ertesi günü, kayınvalidesi apartmanımızda oturan ve Boğaziçi iplikte bir departmanın müdürü olan Süleyman ağabeyimiz telefon açtı. “Biz de Boğaziçi iplik’e jeneratör alacağız ben senin adına da teklif istemiştim onu da getirdiler, şöyle bir fiyat teklif ediyorlar” dedi. Ben de bana verilen ikinci teklifteki fiyatı söyledim. “Hemen kabul et, hemen kabul et” demişti.

OKUR YORUMLARI
Memet Görücü
16.03.2025 12:15:05

Çok başarılı çalışma hayatınızdan örnekleri okudum. Çalıştığınız işlerde çok faydalı olduğunuzu yakından biliyorum. Sizi tebrik eder saygılar sunarım abim.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ