A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

SEKSENSEKİZ YIL SONRA HATIRDA KALANLAR

Aşağıda anlatacağım olay Çapanoğlu başkaldırısının sona erdiği 1920 yılı Ağustos ayından seksen sekiz yıl sonra 2008 yılı Ağustos ayında yaptığım ses kaydı çözümüdür. Münevver Çapanoğlu, babaannesi Nuran Hanımdan naklen anlatıyor; Münevver Hanım, daha önceki yazımızda Çorumda görevli hemşire hanımın bahsettiği Çapanoğlu Aslan Bey’in eşidir. Amasya da İdam edilen Çapanoğlu Halit Beyin gelini ve halen Yozgat’ta ikamet eden Halit Çapanoğlu’nun annesidir.(Bkz. Anılar 2 ) Çerkez Ethem Yozgat’ı basmadan birkaç gün önce, o zaman Ankara vali yardımcısı olan Yahya Galip efendi, Edip beye haber salıyor. Diyor ki sizin hapsedilmeniz için karar alındı, aman tedbirli olun hemen Yozgat’tan çıkın. Bu haberi alınca Edip Bey, Celal Bey, Salih bey yanlarına Vasıf Bey’i, Mahmut Bey’i, Mahmut Bey’in oğlu Muhlis Bey’i de alıp gece hemen atlara binip Köhne’ye (Sorgun) gidiyorlar. Çerkez Ethem, Yozgat’ı basıp konakları yağma edip ateşe verince beylerin hanımları, çoluk çocukları çil yavrusu gibi ortada kalmışlar. Ne yapacaklarını nereye kaçacaklarını şaşırmışlar. Halk korkudan dükkânlarını kapatmış evlere kapanmış. Pencerelerden perde arasından olanı biteni anlamaya çalışıyormuş. Dedem Mustafa Kâhya (Kel Mustafa) o sırada muhtar. Hanımı babaannem Nuran Hanım (Nürüş Hn.) biraz gözü kara bir hanımdı. Zaten evde de onun borusu öterdi, öyle bir hanımdı işte. Onları böyle görünce dayanamaz, bi solukda karar verip hanımları çocukları ile birlikte eve alır. Alır ama bu kadar insanı gözlerden saklı nerede yatırıp kaldıracak. Karınlarını doyurup sakinleştirdikten sonra acele ile halı kilim döşek ne bulursa tavan arasına taşır kocasından gizli onları oraya yerleştirir. Olanın bitenin heyecanı ile o gece hiçbir şey fark etmeyen dedem Mustafa Kâhya ertesi sabah karısının hareketlerinden şüphelenir ve biraz deşeleyince gerçeği öğrenir. Beti benzi kül gibi olursa da çaresi yok, kendini toplar. Hanımına “Bak Hanım, doğru yapmışsın demeyeceğim olan olmuş ama burunlarını çıkarırlarsa bizim sonumuz olur. Sorgu sual etmeden Çapanoğullarının akrabası diye o saat bizi de sallandırırlar. Aklını başına topla ona göre davran, şuraya bi cerek (uzun sopa) koy. Dışarıdan bize doğru gelen ister akraba ister komşu kimi görürsen hemen tavana vur ki, ses çıkarmadan otursunlar” diye tembih eder. Allahtan gelen giden de olmamış. Hanımlar çocuklar gece aşağıda günüz tavan arasında kaç gün kalmışlar bilmiyorum. Kimse evinden çıkamadığından saklananları da arayan soran olmamış. Çerkez Ethem Çapanoğullarını takip için Alaca taraflarına gidince hanımlar çatı arasından inip kazasız belasız akrabalarının yanına sığınmışlar. Bu olayın korkusu dedemi o kadar etkilemiş ki aklına geldiğinde uzaklara doğru bakar “bu deli karı az kalsın bizi de sallandıracaktı” derdi.

Prof. Mehlika Filiz Ulusoy; Çerkez Ethem, Yozgat'ı soymakla kalmamış, şehrin ruhunu çalmıştır. O Yozgat'ı bitirirken, Yozgat'a yaptıkları da onu bitirmiştir.

Araştırmacı gazeteci yazar Osman Karaca; Devlete sadakat, vatana ihanet sayıldı.

26.11.2012
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ