SEVİNDİRİCİ BİR HABER

Yozgat Gazetemizin 1 Ocak 2014 tarihli nüshasında sevindirici bir haber vardı. Yeni yılın ilk güzel haberiydi desem yanlış olmaz. Yozgat’ın bugüne kadar çarpık kentleşme ile perişan edildiğini söyleyen Yozgat Belediye Başkanı Sayın Dr. Kazım Arslan Beyefendi, “Tabiri caizse Yozgat’ı yaparak bozdular, inşallah bizde bir miktar yıkarak düzeltmek istiyoruz.” Demiş. Ne kadar isabetli bir tespit. Çocukluğumuzda Cumhuriyet Mektebinin (şimdi Bozok Ünv. Rektörlüğü) önünde durduğumuzda arkamızda Çamlık, önümüzde Nohutlu tepesi olurdu. Değerli Başkanımızın buyurduğu gibi, bizler gurbette iken Yozgat’ta öyle imar rezaletleri yapılmış ki bir şehre ancak bu kadar zarar verilebilir. Şehrin tam ortasına bir heyula gibi dikilen Çağrı sitesi ile pasajı pislik içinde ve yarı karanlık Abide iş hanının yapımına kim nasıl izin verir, yukarıda arz ettiğim bir yanda Çamlık bir yanda Nohutlu görüntüsüne nasıl kıyılır anlamak mümkün değil. Bu şehrin sivil toplum örgütleri ve aklı başında insanları buna nasıl müsaade etmişler daha doğrusu nasıl göz yummuşlar inanın aklım almıyor.

Dar sokakları olan “Mistik” bir Tol Çarşımız vardı. O kadar güzeldi ki genç nüfusumuz tahayyül bile edemez. Oradan kamçı ile çevirdiğimiz Ayı’lar(topaç) alırdık. Tenekecilere, karpuz kabuğu attığımız patlangaçlar yaptırırdık. Adamcağız tenekeyi koni şeklinde kıvırıp lehimini yaparken nasıl heyecanla beklerdik. Tabanı eskiyen ayakkabılarımıza orada pençe yapılırdı. Hayvanlar için koşum malzemeleri değişik büyüklükte bakır çanlar orada satılırdı. Bizim için gizemlerle dolu bir çarşı idi. Bu güzelim çarşı yıkılıp onun yerinede ucube bir çarşı yapılmış ki bazı yerleri mezbelelik, insan geçmeye korkuyor. Hele hanımlar bu çarşıya hiç girmiyor. Hâlbuki bunun benzerleri birçok şehirde muhafaza edilmiş buradaki dükkânlar yerli, yabancı turistleri cezp ediyor. Adeta para basıyorlar.

Yapsatçı müteahhitlerin Sivas Caddesi üzerine yaptığı apartman bozuntusu binalar ve altındaki dükkânlar ve önleri, ayrı bir çirkinlikte. Bu apartmanların çoğunun merdivenleri sanki inşaat sırasından kalmış. Hem o haliyle dökme beton, hem de daracık. Üst katlara çıkarken dön baba dönelim. Burada oturanlar bu daracık merdivenlerden eşyalarını kim bilir ne zorlukla çıkarmışlardır hep aklıma takılır.

Evet, “Şehirler caddeleri ve meydanlarıyla şehir olur.” Sayın Dr. Kazım Aslan Beyefendiyi gösterdiği bu duyarlılık ve cesaretinden ve ısrarlı tutumundan dolayı kutluyor başarılar diliyorum. Yozgatlı hemşerilerimi de kendisine destek olmaya çağırıyorum.

09.01.2015