Sene 1959 cennetmekân babamın memuriyeti dolayısıyla Niğde’deyiz. Niğde Lisesi ve Ortaokulu aynı binada. Yozgat Lisesi gibi taş bir bina. Ben 14 yaşımda ortaokul ikinci sınıf talebesiyim. Tek tedrisat yapıyoruz. Öğleden evvel dört ders, öğleden sonra iki ders. Benden büyük lise talebesi ağabeylerimiz olduğu halde Matematik ve Geometri Hocamız Mustafa Bey nur içinde yatsın, okul kooperatifini bana emanet etti. Teneffüslerde üst kata çıkan geniş ahşap merdivenin yanındaki büyük boşlukta kırtasiye malzemeleri, her gün iki defa gelen taze simit, çikolata, peynir şekeri, gazoz filan satıyorum. Bazen öğretmenlerimiz de gelip simit ve gazoz alıyorlar. Topladığım paraları paydos olunca saymadan Mustafa Bey’e teslim ediyorum. O da teşekkür edip avuçla alıyor. Kendimi çok önemli kişi gibi görüyorum. Tek bir şikâyetim var tuvalete gidecek zaman bulamıyorum derse giriş zili çalmasına yakın kapatıp tuvalete koşuyorum. Seyrekte olsa bazen nefes nefese öğretmenimle birlikte sınıfa giriyorum. Öğretmenlerim durumu bildiklerinden hoş karşılıyorlar bazen karşılıklı tebessüm bile ediyoruz. Bir aile dostumuzun köpeği ısırdığından her gün saat 10.00 da okulun karşısındaki hastaneye gidip Karanfil ismindeki erkek hastabakıcıya karnımdan kuduz aşısı oluyorum. İlaçlar biriktiği için karnım geriliyor, dik duramıyor yaşlılar gibi biraz öne doğru eğik yürüyorum. Bu iğneler 13 gün sürdü. Köpekte herhangi bir olumsuzluk görülmediğinden 13. İğneden sonra devam edilmedi. Köpek kudursa imiş 40 iğne yiyecekmişim. Öğleden sonra din dersimiz var hem de iki ders üst üste. Okulumuz öğretmeni olmayan, yüzü hiç gülmeyen, boynu kısa, hafif göbekli Abdurrahman hoca isminde birisi din öğretmenimiz. Sık sık tahtaya kaldırıp sözlü imtihan yapıyor. En tırstığımız ders din dersi. Tahtaya birisini kaldırmak için gözleri sınıfı taradığında göz göze gelmemek için bir şeyle meşgul oluyormuşuz gibi hepimiz başımızı önümüze eğiyoruz. O gün benim şanssız günüm imiş, beni tahtaya kaldırdı. Nasıl abdest aldığımızı sordu, göstererek anlattım. Sonra gusül abdestini sordu. Onu da göstererek anlattım. Çok şükür her sorusuna cevap veriyorum içim rahat. Birde teyemmümü tarif et dedi. Teyemmüm ne ki ilk defa duyuyorum. Düşünüyormuş gibi yapıp arkadaşlarımdan imdat bekliyorum. Ön sırada oturan ve Baş Muavinin (şimdi herhalde müdür yardımcısı deniyor) yeğeni Celal iki elini sıranın üstüne bastırarak bana bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Öğretmen yardımcı olmak için “Mesela çöldesin ve etrafta hiç su yok, nasıl abdest alırsın” dedi. Gözüm Celal de, o da aynı şeyi yapmaya çaktırmadan devam ediyor ve sanki kumu işaret etmek için bana avuçluyormuş gibi geldi. Etrafta suda olmadığına göre demek kumu su gibi kullanacağım düşüncesiyle “Yerden biraz kum alırız” diye anlatmaya başladım. Aldık ama sonra ne yapacağız gözüm Celal de bekliyorum. Öğretmen bana bakarak kendisi anlatmaya başladı “ Biraz sağ omzumuzdan, biraz sol omzumuzdan dökeriz. Bende dikkatle dinliyorum. “Yine bir miktar alır biraz burnumuza çekeriz, biraz dudaklarımıza süreriz.” İşte o zaman anladım benimle dalga geçiyordu. Başımdan kaynar sular döküldü. Nalân isminde bir kız arkadaşımla çocuk kalplerimizle birbirimize ilgi duyuyor fırsat buldukça bakışıyorduk birden onunla göz göze geldim. Yüzü kızarmıştı başını önüne eğdi. Koca okulda Mustafa hocam bana güvenmiş okul kooperatifini bana emanet etmişti bu yüzden bir saygınlığım hatta dokunulmazlığım vardı. Bütün sınıfın önünde özellikle Nalân’ın önünde rezil olmuştum. Ağlamak geliyordu içimden, ağlarsam daha rezil olurum diye düşündüm. Sonra kızgınlıkla hocanın yüzüne baktım. Yapacağı başka bir şey yoktu. “Oturabilirsin” dedi. Yıkılmıştım, yaşamımdan acı bir hatıra olarak kalan bu günü hiç unutmadım. Konuşamayacak derecede boğazım ağrıdığından iki gün okula gidememiştim. Bu konuyu o zaman işlemişler. O günden sonra öğrencisi ile alay eden öğretmenlere karşı büyük bir nefret besledim. Dört yıl sonra beden eğitimi öğretmenini nasıl dövdüğümü belki başka bir yazımda anlatırım. Bu anım, mecburi din derslerinin tartışıldığı bu günlerde velilere ama en çok da onurlarına düşkün asil evlatlarımıza bir örnek olsun istedim.

07.10.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ