A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

UCUZ ÖLÜMLER ÜLKESİ OLMAYALIM

Değerli okurlar, bildiğiniz gibi İzmir'de tıp fakültesi talebesi 23 yaşındaki kız kardeşimiz Özge Ceren Deniz ile onu kurtarmaya koşan  44 yaşındaki İnanç Öktemay kardeşimiz elektrik akımına kapılarak vefat etti. Satınalma müdürlüğünü yaptığım son çalıştığım holdingin imalat konusu tamamen kablo üzerineydi. Yer altı, yerüstü alçak ve yüksek gerilim enerji kabloları ile yer altı ve havai hat Telekom kabloları ve bunlarla ilgili girdiğimiz devlet ve kamu kurumları ihaleleriydi. Şirket fiberoptik kablo imalatının da öncülerinden olup fiberoptik tesisinin açılışını Tansu Çiller yapmıştı. Konu ile ilgili biraz bilgim olduğundan ve Haberlerden anladığım kadarıyla İZSU (İzmir su  ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü) bir çalışma yaparken  yer altındaki enerji kablolarını biraz yukarı kaldırmış. Kablolardan birisi sıyrık yerinden demir rögar kapağına değiyormuş. Dolayısıyla kablodan geçen enerji yeryüzüne dağıldığı için kuru havalarda kimseye zarar vermiyordu. Dikkat ederseniz vefat eden kişi rögar kapağına yaklaştığında elektrik çarpması oluyor. Daha uzaktakiler bir şeyin farkında değil.

Böyle bir olay da benim başıma gelmişti. Üniversite yıllarında İstanbul Pangaltı'da bir elektrikçi dükkanı açmıştım ve o yıllarda orada oturan azınlıklardan da çok güzel paralar kazanmıştım. Üniversite öğrencisi olduğum için "kuzum sen talebeymişsin" diyerek bene hep istediğim ücretin üstünde bir para vermişlerdi. 1960 larda İstanbul böyle bir şehirdi.

Valikonağı caddesinde Konak sinemasına yakın bir apartmandan bir bey işyerime geldi. Musluklarında elektrik olduğunu kullanmaya kalktıklarında cereyana çarpıldıklarını söyledi. Birlikte evine gittik. Muslukları elledim elektrik yok. Açın biraz sonra gelir dedi. Hakikaten elledim canım yandı. O zamanlar evlerimizde hala lambalı radolat vardı ( trannsistorlu radyolar da çıkmıştı ama evlerdeki radtyolar eskiden hatta dedelerden kalan mbilyalı sanat eserleriydi. Bunlardan bazıları ADS dediğimiz donanımla çalışıyordu ve topraklama için su borusuna bağlandığında elektrik kaçağı yapıt-yordu. Öldürmüyordu ama çok acıtıyordu. Önce çatıya çıktım ortak radyo anteni varmı diye baktım, yoktu. Sonra bütün daireleri dolaşıp ADS li radyo kullanan var mı diye baktım, o da yoktu. Vallahi ben bu işlet bir şey anlamdım kusura bakmayın diyerek kapıya yöneldim. Bey de benimle birlikte geldi. Apartmandan çıkarken fark ettim Apartman kapısın yanındaki duvarda kofra vardı ve kofranın etrafı büyükçe bir kısım resmen ıslaktı. Problem oradaydı. Kofradaki elektrik ( o yıllarda 110 volttu ve fena çarpardı) yeryüzüne dağıldığı için kimsenin bir şikayeti yoktu ama musluğu açınca tazyikle yukarı gelen su molekülleri boruyu daha iletken bir hale getiriyorlardı. Hem Elektrik idaresini arayın hem de bir su tesisatçısı çağırın önerisinde bulunmuştum. İzmir'deki olay da bunun benzeriydi.

 Sanırım Sayın İbrahim Kahveciydi. Bir sohbet programında elektriğe gelen %38 zam konusu konuşulurken bazı elektrik dağıtım şirketlerinin asıl sahiplerinin isimlerini söylemişti. İzmirdeki bu feci olay üzerine İbrahim Kahvecinin sözünü hatırladım ve bir araştırma yaptım.

Devlet eliyle elektrik dağıtım dönemi mazide kalmış

TRT Haber'in 01.10.2013 tarihli yayınında şöyle bir haber var.  Maliye Bakanı Şimşek, elektrik dağıtım sektörünün 30 Eylül 2013 tarihinde Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ'nin de özel sektöre devri ile TEDAŞ'ın bağlı şirketlerinin tamamının özelleştirildiğini söylemiş.

Türkiye'deki elektrik dağıtım sektörünün özelleştirilmesi serüveni şöyle:

Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ):

Özelleştirme Yüksek Kurulunun 2 Nisan 2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme programına alındı. Dağıtım ve perakende satış hizmeti yürütmek üzere TEDAŞ'a bağlı dağıtım bölgeleri 20 adet dağıtım şirketi şeklinde yeniden yapılandırıldı. Kahramanmaraş-Adıyaman ve Aydın- Denizli-Muğla bölgelerinin özelleştirme işlemleri, 3096 sayılı Kanuna göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından tamamlandı.

Yani, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinde devletin pazar payı kalmamış 

Enerjisa Elektrik Dağıtım AŞ:  Sabancı Holding ve E.ON'un eşit hisse yapısına dayalı.

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında elektrik dağıtım alanında özel sektöre devir işlemleri, ilk olarak 28 Ocak 2009 tarihinde Başkent Elektrik Dağıtım AŞ'nin yüzde 100 oranındaki hissesinin Enerjisa Elektrik Dağıtım AŞ'ye ( Sabancı Holding ve E.ON'un eşit hisse yapısına dayalı) devredilmesi ile başlatıldı.

Meram Elektrik Dağıtım AŞ: Alarko Holding, Cengiz Holding.

2009 yılı içerisinde toplam 3 dağıtım şirketi (Başkent, Sakarya, Meram Elektrik Dağıtım AŞ (Alarko Holding, Cengiz Holding)

Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ: Çalık Grubu

2010 yılında toplam 6 dağıtım şirketi (Osmangazi, Çamlıbel, Uludağ, Çoruh, Fırat, Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ.

Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş: IC Holding

2011 yılı içerisinde 1 dağıtım şirketi (Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş.( IC Holding') özel sektöre devredildi.

AYEDAŞ: Sabancı Holding ve E.ON iştiraki

2013 yılı içerisinde ise 8 dağıtım şirketi (Akdeniz, Boğaziçi, Gediz, Aras, Dicle, İstanbul Anadolu Yakası (Sabancı Holding ve E.ON iştiraki)olan AYEDAŞ,

Vangölü ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.:

Vangölü (Türkerler Holding) ve Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ)( Sabancı Holding ve E.ON iştiraki) hisseleri özel sektöre devredildi. 30 Eylül 2013 tarihinde Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ'nin özel sektöre devri ile TEDAŞ'ın bağlı şirketlerinin tamamı özelleştirilmiş. Dolayısıyla dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinde kamunun pazar payı kalmamış 

Başlıkta da yazmıştım Devlet eliyle elektrik dağıtım dönemi mazide kalmış.  Bu şirketlere piyasaya kasten müdahaleden 11 milyar tl ceza yazılmış. 11 milyar liranın yaklaşık 3.2 milyar Liralık kısmı Limak ve IC İçtaş, yaklaşık 2.3 milyar liralık kısmı Bereket Enerji Grubu, yaklaşık 1.8 milyar liralık kısmı KOLİN Enerji, 1.2 milyar liralık kısmı ODAŞ olmak üzere toplamda 40 şirket tarafından iade edilecek. Bu miktarın, maliyet düşüşü olarak doğrudan tüketicilerin faturasına yansıtılacağı belirtilmiş

Bu şirketler EPDK^ya (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu) taahhüt ettikleri yatırımları yapmışlar mı? Mevcut enerji hatlarına gereken bakım ve onarım çalışmalarını yapmışlar mı?

 İşe, okula niye sabahın kör karanlığında gidiyoruz, neden elektriğe bu kadar çok para ödüyoruz, neden yüksek enerji hatları yangınlara sebep oluyor, neden sık sık elektrikler kesiliyor ve neden insanlar sokakta yürürken elektrik akımına kapılıp ölüyor. Yorumu siz yapın.

Müsaadenizle bu vesile ile birkaç hatırlatma yapayım. Ampul değişirken elektriği kapatın. Balkonunuzun yakınından elektrik enerjisi geçiyorsa uzun şeylerle iş yaparken çok dikkatli olun.  Gerek sokaklarda ve caddelerde gerek site içlerinde emin olmadığınız elektrik direklerine  dokunmayın, yaslanmayın. Elektrik direğine işemeyin. Köylü çocuklarının birçoğu bu yüzden ölmüştür. Sarkan, yere düşen yüksek enerji hatlarının yanından bile geçmeyin. Ark Boynu Atlama Aralığı şöyledir:  6,3 kV. da 6.cm. den, 10 kV.da 8 cm.den, 15 kV.da 11.5 cm. den 30 kV.da 22 cm. den yakalar. Biz Elektrik Mühendisi arkadaşımızı bu şekilde kaybettik.

Şimşekli bir hava da açık arazideyseniz arazinin en alçak noktasına gidn hemen yere çökün, ayaklarınızı birleştirip mümkünse ayak parmaklarınızın üzerinde durun ve başınızı dizlerinin arasına alarak yumulun, havadaki elektrik yükünün boşalmasını bekleyin. Asla yere boylu boyunca yatmayın. Araç içindeyseniz araç sizi koruyacaktır ama metal kısımlara dokunmamaya özen gösterin. Aracınızla su içinde kamışsanız araçtan inmeden önce etrafınızı iyi gözden geçirin, suya sarkmış, batmış bir kablo olmadığından emin olun. İnemeye karar verdiyseniz tek ayağınızla basacağınız yeri iyice kontrol edin, İndikten sonra yine geçeceğiniz yolu tek ayağınızla kontrol ederek yürüyün, kapağı olmayan bir rögara düşüp kaybolmayın.

 

 

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ