A.Kadir ÇAPANOĞLU

A'DAN Z'YE

YOZGAT ŞEHİR HASTANESİ

Değerli okurlar bir önceki yazımda iki hemşerimizden gazetemizin okuyucu köşesine gelen yazıyı gündeme taşımış, üstat Kemal Tahir’in bir hikâyesiyle bitirmiştim. Bu kerre Şehir Hastanesi ile ilgili gönderileri köşeme taşıdım. Saygıdeğer hemşerilerim, şikâyet ve memnuniyetlerini nezaketle dile getirmişler.

Biliyorsunuz, hükümetimiz gerekmedikçe sezeryan doğumlara izin vermiyor. Bir okuyucumuz doktorunun önerisi ile sezeyan doğum yapmış ve sadece 8 dakikada kolayca doğumu gerçekleştiren doktoru Sayın Ertan Akpınar’a teşekkür ediyor ve şöyle yazıyor “İyi ki Ankara'dan Yozgat'a taşınmışız ve iyi ki doğumumu bu hastanede Ertan Bey gerçekleştirmiş. Ne mutlu. Anneyi ve babayı tebrik ediyor, analı babası büyüsün, şansı bol olsun dileklerimi iletiyorum.

”Bazı okuyucularımız LPG li araçların park yeri sıkıntısından, randevu saatlerine uyulmamasından, çevre ilçelerden gelip de muayene olamadan geri dönmekten şikâyet ediyorlar. Birkaç okuyucu, kan alma işleminde acemi hemşirelerden şikâyet ederken başka bir okuyucu da sağlık çalışanları, hemşireler çok fazla nöbet tutuyor seksen saat fazla çalışanlar var diyor. Kan alma işleminde damarı bulamamak hepimizin başına geliyor. Kan alınacak yere püskürtülerek damarı belirgin hale getiren spreyler var, hastanelerde neden kullanılmaz bilemiyorum.

Bir hemşerimiz, eleman yetersizliğinden, doktorların bürokratik işlemleri de kendileri yapmalarından dolayı vakit kaybı olduğundan şikâyet ederek, “doktor hem muayene ediyor hem sisteme giriyor hem ilaç yazıyor bu adam hastaya mı baksın ufak tefek işlerle mi uğraşsın diyor.”

Yeni hizmete giren büyük bir hastanede eksikler olması bir dereceye kadar mazur görülebilir ancak hastane yönetimi bunlara mümkün olduğunca hızlı çözüm bulmalıdır. Çünkü konu insan sağlığıdır ve sağlığı bozulan insanın sığınacağı tek kapıdır. Bilhassa civar ilçe ve köylerden gelen hastalar mesai saati bitti gerekçesiyle kırgın ve küskün gönderilmemelidir dileğimizle yazımızı bir hastane mizahı ile bitirelim.

Adanım birisi, cam keserken parmağını da biraz derince keser. Korku ve telaş ile hastaneye acil servise koşar. İçeri girince, karşısına birinde “hastalıklar” diğerinde “yaralanmalar” yazan iki kapı çıkar. Adamcağız doğal olarak “yaralanmalar” kapısından girer ki karşısında yine iki kapı. Birinde “kanamalı” diğerinde “kanamasız “yazıyor. Kanamalı yazan kapıya koşar. Hadi bakalım, iki kapı daha. Birinde “hayati önemde olan” öbüründe “hayati önemde olmayan” yazıyor. Hayati önemde olmayan kapısına girince yine kendini sokakta bulur. Eve gidince sorarlar “hastanede ilgilendiler mi?” Bizimki nefes nefese cevap verir. “ Hiç kimse ilgilenmedi ama organizasyon bir harika.”

Sağlıkla kalınız.

28.10.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ