Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

AL CAPON DUASI

Al Capon, İtalyan asıllı ve Amerikan vatandaşı olan bir mafya babasıdır. Bu şahıs, yaptığı kanunsuz fiillerle mafya tarihinin bir sembolü olmakla birlikte, aynı zamanda; günah çıkarma seanslarına uygun olarak yaptığı duası, yaktığı mumları ve bağışlarıyla da kilise tarihinde yer almıştır.

Peki, O’nun o meşhur duası ne idi? Al Capon o meşhur duasını şöyle anlatıyor: “Çocukluğumda her gece Tanrı’dan, bana bir bisiklet göndermesi için dua ettim. Baktım, Tanrı’nın çalışma tarzı bu değil, bisiklet gelmiyor. Ben de komşumun bisikletini çaldım. Sonra da yine Tanrı’ya, beni affet diye dua ettim.”

Sınav mevsimine girdiğimiz şu günlerde ve insanların daha ziyade duaya ihtiyaç hissettikleri şu zeminde dua ile ilgili İslamî ölçüleri nazara vermek istiyorum.

Her şeyden önce şu hakikati bilmemiz gerekir ki, dua bir ibadettir ve ibadetin semerâtı ise uhrevîdir. Yani insanın kul olduğunu idrak edip aczini ve fakrını izhar ederek ihtiyacını Dergâh-ı İlahiye arz etmektir.

Şimdi duanın çeşitlerini şöyle ifade edebiliriz:

1-İstidat (kabiliyet) lisanıyla yapılan dua: Bütün tohumlar, çekirdekler ve yumurtalar işte bu lisanla şöylece bir duada bulunurlar: “Ya Hâlıkım! Madem bu kabiliyeti bana verdin, yine izin ver de senin Esmâi-Hüsnânı her yerde izhar edelim.”

2-Fıtrî ihtiyaç lisanıyla yapılan dua: Hayat sahibi bütün varlıkların (özellikle yavruların) iktidarı haricindeki hacetlerini temin için yapmış oldukları duadır. Mesela: Çocuk doğar, arkasından sütü gelir.

3-Iztırar lisanıyla yapılan dua: Bütün sebeplerin ortadan kalktığı bir anda, samimi bir şekilde, kâinatın Halikına sığınma halidir. Hz. Yunus’un (as) balığın karnında yaptığı dua gibi.

4-İnsanlığın umumî ihtiyacı lisanıyla yapılan dua: Halîfe-i arz olan şu insanlığın umumî ihtiyacı ıztırar haline gelince; şu küre-i arz gemisindeki depolardan birisinin anahtarını, samimî bir şekilde çalışan bir keşşafa Cenabı Hakkın, ilhamen o anahtarı ona vermesidir.

5-Fiilî dua: Fiilen çalışmak, gayret etmek ve sebeplere başvurmaktır. Yani; çift sürmek, toprağa tohumu ekmek, hazine-i rahmet kapısını çalmaktır. Bu çalmak Al Capon’un bisiklet çalması gibi değildir.

6-Kavlî dua: Bu da iki kısımdır.

Birincisi, Lisan-ı müspet duası: İnsan mükerrem bir varlık olduğu için ağzını menfi şeylerden uzak tutması gerekmektedir. Her açılan ağızdan lanet çıkarsa, o ağızdan müspet şeyler çıkmaz. Bu duada esas olan husus şudur. Sebeplere başvurduktan sonra, yani talep edilecek bir hedefe varılacak yolları iyice takip ettikten sonra, bütün ihtiyaçları yerine getiren “Kâdiül-Hâcattan” ihtiyacını samimi bir şekilde talep etmektir. Bu duayı yapan kişi; kendisi, ailesi, millet ve memleketi ve hatta bütün insanlığın lehine bir dua ederse, çok makbul ve küllî bir ubudiyet yapmış olur.

İkincisi, Bed-dua: Karşısındakine veya nefs-i emmaresinin hoş görmediği kimselere, fiilen bir zarar verememekten aciz kimselerin, Allah’ı vasıta kılarak yaptıkları bir basit davranış şeklidir ki, bunun neticesinde yapılan bed-dua, şayet hedef şahıs buna layık değilse, o temenni bumerang gibi döner sahibi vurur… Hâl-i âlem buna şahittir.

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ