Beşer kıyameti davet ediyor

Yıllar önce Yozgat’a yeni geldiğimde oradaki kemalat ehli bir zat bana şunu demişti.’Beşer kıyameti davet ediyor.’ Nereden bu hükme vardığını sorunca da : Görmüyor musun, şu saat kulesi etrafında dönen arabaları, duymuyor musun şu Çamlıktaki silah seslerini?’ demişti.
İlahiyattan yeni mezun, heyecanlı bir hoca üslubuyla; dünyanın ömrü, kıyametin küçük-büyük alametleri vb. şeyler derken bana dedi ki: ‘Genç hocam, geç oraları..Nasrettin Hoca’ya sormuşlar, “kıyamet ne zaman kopacak” diye, O da : “Hanım ölünce küçük kıyamet, ben ölünce de büyük kıyamet kopar,” demiş. O zatın sözlerinin üzerinden 35 sene geçti.
Şimdi biz, yoğun egsoz dumanı ve gürültü kirliliği ile temiz havayı kovduk. Herkesin eline bir silah vererek Çamlıktaki hayvanları da kovduk. Daha yakın bir tarihte, en yetkili birinin eli ile sığırcıkları Yozgat’tan nasıl kovduğumuzu değerli dostum Yozgat Gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı dramatik bir şekilde anlattı ve yılın gazetecilik ödülünü aldı.
Plansız programsız yapılaşmayla, yetersiz kanalizasyonlarla suları kirlettik. Yine cahilane kullandığımız gübrelerle toprağı kirlettik.
İnsanlığın hizmetine verilen bu üç önemli unsuru aleyhimize çevirdik.
Şimdi kaldı mı bir ateş? Onu da havai fişeklerde kullanarak, 18 yaşındaki çocuklara da silah vererek bu masum ve mazlum insanların rahatını kaçırmanın yollarını arıyoruz. O da tamamlandı mı, artık kendimize dünya dışı bir yer aramanın vakti geldi diye düşünüyorum.
Son zamanlarda, 2012 yılında uzaylılar dünyayı ziyarete gelecek diye haberler izliyoruz. Yoksa, onlar gelip de, ‘Bu dünyayı yaşanılır halden çıkardınız, buyurun bizim gezegene’ diye bizi alıp götürmesinler?..