BİRAZCIK MİLLÎ OLUN, NE OLUR?!

Geçen hafta vefat eden, Türkiye’nin yetiştirdiği ender siyaset adamı ve diplomatlarından Kâmuran İnan’ı burada rahmetle anarken, O’nun meşhur tarihî bir sözünü de burada nakletmek isterim: “Türkiye, en çok hain barındıran bir ülkedir.”

Evet, maalesef tarihimize baktığımızda, bu coğrafyada bu ülkenin aleyhine faaliyet gösteren yüzlerce ihanet şebekelerinin varlığını hayret ve dehşetle seyrediyoruz.

O kadar uzağa gitmeğe gerek yok, son zamanlarda cereyan eden olaylara karşı ortaya konan tepkilere bakınız ve bu sıfatı (hain) hak edenlere rahatlıkla takınız.

Bu memleketin ekmeğini yiyip, suyunu içen ve havasını teneffüs edenlerden, yine bu memleketin aleyhine faaliyet gösterenlere hain demeyipte ne diyeceksiniz?

Olayları biraz daha somutlaştıralım. Ankara katliamında ne türlü rezillikler seyrettik. O tür davranışları sergileyenler, Paris katliamındaki tutumuyla bir Sarkozi kadar olamadılar.

Güneydoğudaki bazı yerleşim yerlerinde vatandaşların can güvenliği sebebiyle, oraları patlayıcılardan temizlemek için birkaç günlüğüne sokağa çıkma yasağını, “habbeyi kubbe yaparak” Meclise taşıyanlar, Paris sokaklarında hala tankların devriye gezdiğini göremediler. Bunlardaki körlük, ihanet körlüğüdür.

Hele şu son olaylara bir bakın! Suriye’de Türkmenleri bombalarken hava sahamızı ihlal edip sınırlarımızı geçen rus uçağının düşürülmesinde ne demeçler dinledik! Bazı basın organlarının sürmanşetten attığı başlıkları ve sosyal medyadaki tivitleri okudukça, insan hayretler içinde kalıyor. Ben bu toprakların (hele de Anadolu’nun) bu kadar hain üretebileceğine ihtimal vermiyorum. Bu sebeple Merhum İnan’ın bu noktada sözlerine açıklık getirmek istiyorum. Bu hainler, olsa olsa ithal hiyanet şebekelerinin afyonlanmış militanlarıdır.

Son seçimler münasebetiyle Sayın Cumhurbaşkanının, “Parlamentoya 550 millî vekil gönderin” diye canhıraşâne çabalarını son olaylar biraz daha açıklıyor.

Bu arada,Putin hava sahamızı ihlal edip düşürülen uçaktaki pilota madalya verecekmiş. Ben buradan Putin’e bir çağrı yapıyorum. En az o pilotunuz kadar sizin millî menfaatinize hizmet eden ve ne yazık ki bu ülkede yaşayan kahramanlarınız (!) vardır. Onları unutmayın.

İHTAR VE İTHAF (Okuyucularımdan Özür Dileyerek)

Adamın birisi, anasına tecavüz edildiğini öğrenir ve şiddetle tepki gösterir. Bu arada arkadaşı(!) onu teselli eder: “Yahu nedir telaşın? Bu işi bu kadar abartmaya gerek yok, bir kerecikten bir şey olmaz…”

Bu vatanın her bir santimetre karesi (havasıyla-deniziyle-karasıyla) bizim için mukaddestir, namustur. Hiç kimse ona el uzatamaz. Varsa, mezhebi geniş olanlara ithaf olunur.