DİYANET GÖREVİNİ YAPIYOR

Fizik kuralları nasıl ki boşluk kaldırmıyorsa, aynen öyle de sosyal olaylar veya onların temel olduğu kurumlar da boşluk kaldırmıyor. Yani, insanların ve onların topluca yaşadığı cemiyetlerin ihtiyaçlarını; ya yasal (legal) yollardan tespit ve temin edecek ve bunları bir disiplin içerisinde kontrol edeceksiniz yahut onları kendi haline bırakacaksınız. İşte o zaman ne olur, biliyor musunuz? Kaos, anarşi, terör, başıboşluk ve bugünkü tabiri ile merdiven altı tezgâhlar…

İşte yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu toplumun; dini bilgilerini, ibadet ihtiyaçlarını ve bunların kaynağını en geniş anlamıyla ifade eden ruhî tatmin cihetiyle bu insanların fıtrî ihtiyaçlarını kurumsal olarak yerine getiren bu ülkede bir kurum var, o da Türkiye Diyanet işleri Başkanlığıdır.

Bu teşkilat, tarihi itibariyle aynı zamanda millî birlik ve beraberliğimizin de sembolü olmuştur. Yine bu kurum, son zamanlarda yani bu ülkenin ikinci bir istiklal ve istikbal savaşı verdiği (15 Temmuz) zamanlarında da üzerine düşeni bihakkın yerine getirmiştir. Bu hain, kanlı, işgal hareketinin asla İslamla bağdaşmadığını ve en büyük zararı İslama verdiğini, bütün İslam ülkelerine ve Müslüman Din Bilginlerine anlatmıştır. Bu konuda çeşitli toplantılar yapmak suretiyle bu ihanet şebekesinin foyasını ortaya çıkarmıştır.

Yine Diyanet tarafından; FET֒ nün hain darbe girişimi ve DEAŞ’ın İslam adı altında gerçekleştirdiği terör eylemlerinden sonra oluşan olumsuz algıyı kırmak için yapılacak büyük bir organizasyondan önce 3-kişilik bir heyetle Cemaat ve Tarikatlarla bir ön görüşme yapıldı. Bu heyet: Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, DİB. Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz ve İSAM Başkanı Raşit Küçük’ten oluşuyordu.

Bu heyet, 30- kadar Cemaat ve Tarikat temsilcileriyle uzun müzakereler neticesinde, çok önemli ve İslam’ın özünü oluşturan olmazsa olmaz 5- ilke belirledi.

1-Hiç kimseyi tekfir etmeyeceksin: Sadece kendini hak bilip, kendin gibi inanmayan, kendin gibi düşünmeyen ve kendin gibi yaşamayanları dinden çıkmakla suçlamayacaksınız.

2-Ötekileştirmeyeceksin: Kendin gibi inanmayan ve yaşamayanı ötekileştirmeyecek ve azınlığa düşürmeyeceksiniz.

3- İslam çerçevesinden ayrılmayacaksın: İslam ilminden ayrılmadan, İslamı kendine göre yorumlamayacaksınız.

4-Şahıs merkeziyetçi olmayacaksın: Şahısları hakikatin yerine ikame edemezsin. Bâki hakikatleri fâni şahıslar üzerine bina edemezsiniz. Biz irademizi bir faniye teslim edemeyiz.

5-Şiddetin karşısında duracaksın: Kim olursa olsun şiddete başvurduğu zaman toplum olarak, millet olarak hepimizi karşısında bulmalıdır.

Daha buna ne denir?