FITRAT DEĞİŞMİYOR

Her şey tabî seyrinde cereyan ediyor.

Benim, zaman zaman dostlarımla paylaştığım ve bana enteresan gelen bir hatıram var, bu hatıramı okuyucularımla da paylaşmak istiyorum. Özellikle bu ülkede, son günlerde cereyan eden siyasî hadiseler ve bunları yakînen müşahade ettiğimizde; anlatacağım olay umarım size de enteresan gelecektir.

Siyasî partilerin Salı günleri yaptıkları grup toplantılarındaki liderlerin tavırları, bazı hadiseler sebebiyle parti sözcülerinin yaptıkları basın toplantılarındaki açıklamalar, 30. Mart. 2014. Mahalli seçim sonuçlarındaki beyanlar, barış ve kardeşlik projesine olan tepkiler, Cumhurbaşkanlığı aday tesbitindeki ortaya konan tavır ve davranışlar, dış politikadaki tartışmalar…her nedense bana hep o hatıramı tedayi ettirir.

İşte o hatıra şudur: Benim ailemde ve çok yakınımda 1999 doğumlu üç tane erkek çocuk var. Bunlar, hemen hemen biraz ay farkı da olsa aynı emsal çocuklardır. Biri torunum, biri yeğenimin ve diğeri de kayınbiraderin çocuğu. Allah hepsine hayırlı ömür versin, hem kendine ve hem de ebeveynine muti kılsın. Bunlar bir yaşını doldurmak üzereyken, bir bayram münasebetiyle bize ziyarete geldiler. Biz de o tarihte Yozgat’ta ikamet ediyoruz. Torun Adana’da, kayınbiraderin çocuğu Ankara’da, yeğenin çocuğu da köyde (Cihanşarlı köyü) yaşıyorlar. Şimdi onbeş yaşındaki delikanlı olan bu çocukların bizim salondaki davranışlarını babalarıyla birlikte seyrediyoruz. Birisi yürüyor, ikisi de emekliyor. Emekleyenlerden birisi hızla gidiyor ve yürüyen çocuğu çekip oturtuyor. Diğer emekleyen çocuk ta şehirde yaşayan ve biraz daha paçası düzgün diğer ikisinin elbiselerini tahrip etmeğe çalışıyor. İşte manzara budur.

Ben diyorum ki bu üç çocuğun tavır ve davranışları bu ülkedeki üç siyasî düşünceyi temsil ediyor. Haydi size çok zor bir soru. Hangisi, hangi partinin sözcüsü veya temsilcisi gibi davranıyor? Herkes kendine göre bir yorum yapıyor ve ortak kanaat… Şöyle bir sonuç çıkıyor: Yürüyen ve hiçbir şeye aldırış etmeyen, hedefine doğru giden icraatçı ve müsbet hareket edenleri.. Emekleyip onu oturtmaya çalışan çocuk ta, kendisi müsbet icraat yapmayan veya yapamayan kıskançlık krızindeki düşünceyi.. Diğer emekleyen ve onların elbiselerini yırtmağa çalışan çocuk ta, müsbet icraatları tahrip etmeğe çalışan ehl-i tahrip güruhunu temsil ediyor.

Ne dersiniz? Ondört sene evvelki üç çocuğun hal ve gidişatı, nasıl o günkü siyasî düşünceleri anlatıyorsa, aynen bugünkü partilerin tavırlarıyla da birebir örtüşüyor. Demek ki fıtrat değişmiyor.

TEŞEKKÜR

13.Mayıs 2014. günü feci bir trafik kazası geçirip 48- gündür yoğun bakımda tedavi gören yeğenim Bünyamin Çalışkan’ın, 1. Temmuz 2014. Günü ahirete irtihali sebebiyle bizzat cenazeye iştirak edenlere ve mesajla taziyette bulunanlara teşekkür ediyorum.