FITRAT KANUNLARI

Atomdan galaksilere ve sinekten file kadar, Cenabı Hakkın yaratmış olduğu bütün mahlukatta ve kısaca kâinatın yaratılışında; İlim-İrade ve Kudreti’nin tecellisiyle hasıl olan bu küllî kanunlara “Fıtrat Kanunları” diyoruz. Kâinatın; nizam, intizam ve ahengini temin eden bu kanunlara muhalefet, o dişlilerin arasında ezilmeye ve kâhir çarkların arasında yok olmaya sebeptir.

Düşünün bir kere! Güneş sisteminden ayrılan bir gezegenin başına neler gelebilir? İnsan vücudundaki hücrelerin, bulunduğu doku ve organdan ayrı ve başıboş hareket etme istekleri onların başına neler getirir, işte kanserli hücrelerin akibeti!

Aynen, kâinatta cereyan eden bu fıtrî kanunlar gibi, sosyal ve toplumsal hayatta da fıtrat kanunlarının geçerli olduğunu görüyoruz. Ne varki, bunları Cenabı Hak, insan iradesine bırakmış ve insana hürmeten örneğini fizikî alemdeki kanunlarda göstermiş ve insana da bu kanunlara uygun bir hayat tarzı ortaya koyduğunda mutluluğu yakalayabileceğini göstermiş oluyor.

İnsan, nasıl ki bu fıtrat kanunlarına uygun bir hayat tarzını ortaya koyduğunda, fizikî alemde o kadar düzgün yaşarsa, işte toplumsal hayatında da, sosyal kanunlara uyduğu takdirde, o kadar mutlu ve müferreh bir hayat yaşayacaktır. Mesela: Bizim toplumumuzda eşi vefat eden birisine “başı bozulmuş” derler. Bunun anlamı şudur: Meşru nikah bağıyla bir aileye bağlı ve o ailenin kurallarına uygun intizamlı bir hayat yaşarken, eşi vefat edince intizamı sarsılmış demektir.

Aynen bunun gibi toplumların da; nizam ve intizam içinde hayatlarını sürdürebilmesi için birtakım kurallar bütünü ile devlet dediğimiz bir organizasyon içinde yaşamaları elzemdir. Ben, esasen sözü şuraya getirmek istiyorum: Nizam ve intizama tebaiyet etmeyenler vücuttaki kanser hücreleri gibidir. Devletin kanunlarına tebaiyet etmeyenler de teröristlerdir.

Nasıl ki vücutta kangren olmuş bir uzuv (vücudun selameti için) kesilirse, fıtratı bozulmuş ve toplumun bütün hayatını zehirlemiye matuf hareketlerinden dolayı teröriste hayat hakkı tanınmamalıdır. “Küfre rıza küfürdür, zulme rıza zulümdür.” Millî iradeye silah doğrutanlar da teröristlerin ta kendileridir.