HAVADAN-SUDAN II

Allah Rasûlü (sav) bir arkadaşının bahçesinde dinlenirken kendisine bir bardak su ikram edilir. O’da bismillah der ve Tekasür Suresinin 8. Ayetini okur: “ O gün size verilen her türlü nimetlerden hesaba çekileceksiniz.”Ya Rasûlallah, bir bardak sudan da mı? Evet der, Allah Rasûlü. Bu bir bardak suyu size nimet olarak veren Rabbiniz sizi görüp gözetiyor ve hayatınıza can suyu olarak size ikram ediyor.

Biz O’nun bu kısa ve veciz ifadesinden şunları anlıyoruz. Evet, su: Hayatın kaynağı, olmazsa olmazı. Öyle bir nimet ki, yerine göre insan, bir bardak su için bütün servetini verebilecek kadar önemli bir nimet.

O bir bardak suyun menşeine bakıyor ve görüyoruz ki: O su, okyanuslardan tonlarca suyun buharlaşmasından, bulutlara yüklenmesine ve dağlarda depolanıp süzülmesine kadar; bir ilim, irade, kudret, rahmet ve inayetin eseri olarak içmemize hazır hale getirildiğini müşahede ediyoruz.

1400 Sene önce, bu konuda Sahabeye verilen bu dersi bugünün insanı da; ibret ve dikkatle tekrar düşünmelidir. Bu kadar büyük ve küllî nimetlerin, bütün insanlığın ve hatta bütün canlıların ortak malı olduğunu düşünüp, ona göre hor ve hakir kullanmamalıdır.

Bu konuda ibret ve tefekkür duygumuzu geliştirmek ve hassasiyetimizi artırmak istiyorsak; Afrika’da yeni açılan bir su kuyusunun etrafındaki canlıların heyecanını nazar-ı dikkate almamız gerekiyor.

Unutmayınız! Nimetlerin bolluğu, ehemmiyetine delalet eder. Küllî nimet, küllî şükür ister.