Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

İDRAK (ALGI)

Sözlükte idrak : anlayış, kavrayış, akıl erdirme, fehim ve yetiştirme manalarına gelmekle beraber daha çok yeni ifadesiyle (algı) psikolojik bir terim olarak günümüzde kullanılmaktadır.

Her nekadar tam manasıyla karşılığını bulmasa da günümüzde daha çok bu kelimenin yerine “algı” kullanıldığı için konumuzu bu terim üzerine hasredeceğiz.

Algı, kişinin ilk önce iç dünyasını, daha sonra da dış dünyayı tanımak olayıdır.

Ferdin, dış dünyadaki daha doğrusu kendi dışındaki olayları algılarken sağlam bir biyolojik ve ruhsal duygulara sahip olması gerekir.

“Algılanan herbir olay tahlil edildiğinde, olayın içinde ruhsal, zihinsel faktörlerle birlikte, kişinin aldığı eğitim-kültür ve geleneklerinin çok büyük bir yer tuttuğu görülür.” Bu sebebledir ki idrak (algı) olayını etkileyen pek çok faktörler vardır.

Tarih boyunca objektif bilim kriterlerini esas alması gereken bazı bilim adamları da maalesef ideolojisinin etkisinden kurtulamadığı için ortaya koyduğu bazı ilmi değerler (!) kısa zamanda ehl-i dikkat nazarında çürümeye mahkum edilmiştir.

Bir olayı duyu organlarımızın organizasyon faaliyetine göre algılıyor ve onlara bir takım manalar yüklüyoruz. Bazen de sırf duyu organımızla anlayamadığımız eşyayı kavramak için dürbün, kulaklık vb. araçlar vasıtasıyla algılamaya çalışıyoruz.

Ya da bir olay karşısında aniden verdiğimiz tepkiyle birgün sonraki değerlendirmemiz farklı olabiliyor.

Demek oluyor ki dış dünyadaki olayları algılarken ve algıladığımız eşya ya da olayları değerlendirirken, hem sağlıklı bir bünye hem de sağlıklı bir ruh yapısına sahip olmamız gerekiyor.

İfademi biraz daha netleştirmek için diyorum ki ; bir yandan duyu organlarımızın alıcılık faaliyetini sınırlı bir biçimde yapması, bir başka cihetten de iç dünyamızı meydana getiren alışkanlıklarımız, korkularımız, temenni ve isteklerimiz, yanlış eğitim ve gelenekten gelen hatalarımız hem maddi ve hem de ruhsal duygularımızın yanılmasına yol açmaktadır.Bunun sonucu ise bazı kişilerde illüzyon (algı yanılması) veya halisünasyon (sanrı) dediğimiz idrak bozukluğuna sebebiyet vermektedir.

Bununla birlikte son zamanlarda toplumda bir hastalık daha ortaya çıktı ki oda, “zoraki aidiyet veya sınıf değiştirme sendromudur.”

Konuyla yakın alakasını gördüğüm bir olayı nakledeyim.

Hadiseyi bir edebiyat öğretmeni arkadaşım nakletmişti.Olay şudur : Kendi emsali bir arkadaşı uzun bir süre önce ailesiyle birlikte İstanbul’a göçmüş, daha sonra köye geldiğinde keçileri görünce : “Halil Amca bu hayvancıkların başına bu kazıkları siz mi çaktınız,yoksa doğuştan mı ?” der.

Şimdi bizim İstanbullu, Anadolu çocuğunun biri de İstanbul’daki bir lise de namaz kılan birkaç tane kız çocuğunu görünce kıyameti kopardı.Siz buna algı yanılması (idrak bozukluğu) sonucu mu dersiniz, halisünasyon mu dersiniz,zoraki sınıf değiştirme çabası mı dersiniz, ne derseniz deyin, ben bu tip davranışların toplumsal veya sosyolojik davranış bozukluğu diyorum.

Allah’tan bu toplum artık bu tip provakatif olaylara şerbetlendi de, fazla prim vermiyor.

Ey hasta ruh! Başka kapıya ...





Tarih : 06.06.2007
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ