Kanada mektupları - 6 -

"Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın."

"Kursak gavurgasını ister."

"Kırk senelik hayati değiştiremezsin."

Yukarıdaki sözler halk arasında çokça istimal edilen veciz sözlerdir. Bunlar uzun sureli gözlemlere dayanılarak, insan fıtratıyla alakalı yaşanmış olaylardan çıkarılmış, ibretamiz hikmetli kelamlardır.

Kırk değil ellisekiz senedir yasadığımız bir memleketin her şeyi, dem ve damarlarımıza İslemiş. Fıtrat olarak, kültür olarak, sosyal hayat olarak etkisinde kaldığımız, adeta o hayatla yekvücut olduğumuz güzel memleketimin herşeyini özlemişim.

Kilise tipli yapıları görünce; camileri, minareleri ve "Tevhid-i Uluhiyyetin ilanını en yüksek nida ile bütün mahlûkata işittiren ezanı özlemişim.

Her bir bayrak, ayırmaç ve sembolün hac'tan hali olmadığını görünce ay yıldızlı bayrağımı özlemişim.

İklimi gibi soğuk ve donuk suratli, makinenin çarkları gibi mekanik davranışlar sergileyen insanları gördükçe kahkahalar atan memleketimin insanlarını özlemişim.

Marketlerde tane tane satılan meyveleri gördükçe, bolluğun ve bereketin her taraftan fışkırdığı, Yozgat’ın salı-çarşamba pazarlarını ve hatta seyyar satıcıların avaz avaz bağırmalarını özlemişim.

Siz ne derseniz deyin, hayat harekâtla tasaffi ediyor. Yani düz ve yeknesak bir çizgide giden hayat insana lezzet vermiyor. Yani; inişler, çıkışlar, engebeleri asmalar, virajları dönmeler insan hayatının gerçekleridir.

İnsan bazen en iyisini ararken elindeki iyiyi de kaybediyor. Mevcut nimetin şükrünü eda edemeyen insanlar daha yukarıya gözlerini dikince o nimet ellerinden de alınıyor.

Onun için nereye giderseniz gidin, günün ve şartların icabına göre hayatınıza bir istikamet vermek durumundasınız

Yalnız dünyayı tanımak çok güzel bir şey. Tamamen onlar gibi olmak ise muhal bir şey. Kendi kültürümüzü yaşatıp benliğimizden taviz vermeden, hayati kolaylaştıracak ve bütün insanlığın netice-i efkârı olan medeniyetin güzelliklerinden de istifade etmeye gayret edelim.

Aslında özlediğim şeyler hayallediğim şeylerdir.

Mesela; dört ay önce bıraktığım Yozgat’ı çok farklı bulmayı hayal ediyorum. Bu vesileyle ilimiz hakkında, Sayın Nesrin Mesarifoğlu'nun gözlem ve temennilerinin gerçekleşmiş olmasını ben de temenni ediyorum.

Yaya kaldırımlarının vitrin uzantısı olmadığı, cadde ve sokakların tertemiz olduğu, doğalgaz kazıntılarının düzlendiği, Cumhuriyet Alanına nihai şeklinin verildiği, Lise Caddesinde ve diğer caddelerde yol ortasında park etmiş araçların bulunmadığı, dilencilerin yollarınızı kesmediği, çöplerin günlük (gece) alındığı, bu işlere kafa yoran sorumlu insanların sorumluluğunun bilincinde olduğu, üniversitesiyle, medyasıyla, topluma ışık tutacak insanların birtakım gayretler içerisinde, elbirliğiyle Yozgat’ı Yozgat yapmanın heyecanı içinde olacaklarını hayal ve temenni ediyorum.

Sizce çok mu hayalperestim yoksa!



Tarih : 07.06.2008