KİMLİK TESPİTİ

İnsanları tanımada eski, fakat asla eskimeyen şöyle çok güzel bir söz vardır: “Hüsn-ü zan, adem-i itimat.”

Bu cümlede insanları değerlendirmek için terazinin iki kefesi gibi bir dengeden söz edilmektedir. Yani insanlara hüsn-ü zan edeceksin, peşin fikirli olmayacaksın, bir tek hatasıyla bir çırpıda kaldırıp atmayacaksın. Herkesi hatasıyla kabul edeceksin gibi çok çeşitli manalar bu kefeye konulabilir.

Hatta Osmanlı’nın son hukuk sisteminde çok önemli bir yeri olan Mecelle’de : “Berat-i zimmet asıldır.” Maddesi de yukarıda ifade etmeye çalıştığımız manaları veciz bir şekilde ifade etmektedir.Yani: “Kişinin suçu sabit oluncaya kadar masumdur.”

Gelelim terazinin öbür kefesine. Yani “Adem-i itimat” meselesine. Yani, her nekadar kişinin masumiyeti esas ise de yine de ; denemeden, test etmeden, sormadan biriyle; arkadaşlık, dostluk ve ticari ortaklık kurma demektir.

Ama buna rağmen, bazı tipler vardır ki çok iyi rol yapar. Riyakarlıkla sempati toplamaya çalışır, daima kendinden bahseder, çok iyi referanslar gösterir. Bu tipler de saf ve temiz vicdanları, bozulmamış fıtratları asla kandıramazlar.

Bunun için “Hiçbir müfsit ben müfsidim demez, daima suret-i haktan görünür.”

Buraya kadar biraz insan psikolojisi ve tipoloji yönünden verdiğimiz kısa bilgiden sonra ben esasen “Kimlik tespitine” sözü getirmek istiyorum.

Hırsızlığın, kapkaçın, dilenciliğin, adı ne olursa olsun her türlü sahtekarlığın, aldatmacanın; din , vicdan, şefkat ve hamiyet istismarının ayyuka çıktığı bir toplumda yaşıyoruz..

Bu tiplerin akla hayala gelmedik sahtekarlıklarını yaşamasak bile, basından takip ediyoruz.

Bir basın mensubu olarak, bu konularda toplumu uyarma sorumluluğumuz çerçevesinde okurlarımıza şu tavsiyelerde bulunuyoruz.

Dilencilerin ve dilenciliğin arttığı şu mevsimde şefkat ve merhamet istismarlarına fırsat vermeyiniz.

Hangi niyet ve maslahatla gelirse gelsin, tanımadığınız kimselere kapınızı açmayınız. Zira bir kısım soygunların resmi bir kisve veya üniforma içinde yapıldığını gözden uzak tutmayınız.

Mutlaka görüşmeniz gereken biri sıfatıyla gelen varsa mutlaka kimlik sorunuz.

Her an ulaşabileceğiniz acil yardımlar için telefon numaraları hafızanızda olsun.

Unutmayın: “Hüsn-ü zan, adem-i itimat.”



Tarih : 28.03.2006