Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

(Mevlid Kandili Münasebetiyle) SÜNNETİN ÖNEMİ

“Yabancı bir dille yazılmış bir kitap, mütercimsiz anlaşılamaz.”
“Anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa, manasız bir kâğıttan ibaret kalır.”
“Bilinmedik bir yerde rehbersiz gezilmez.”
Hususan şu kâinat dediğimiz muhteşem saray-ı Rabbanînin, mahiyetini anlamak için elbette; bir rehbere, bir tarif ediciye ve bir teşrifatçıya ihtiyaç vardır. İşte karıncayı emirsiz, arıyı ya’subsuz bırakmayan Kudret-i Ezeliye, elbette beşeri nebisiz bırakmaz ve bırakmamıştır.
İnsanoğlunun hayatına elverişli bir şekilde müheyya edilen şu dünya sarayına veya misafirhanesine ilk gönderilen insan Hz. Âdem (as), aynı zamanda ilk Peygamber olarak ta tavzif edilmiştir. Ve yine O’ndan gelecek neslin de dünyadan istifadesini temin maksadıyla “bütün eşyanın isimlerini O’na öğretip” (Bakara:31) genlerine kodlayan Yüce Yaratıcı, Hz. Âdem’den (as) Hz. Muhammed’e (asm) kadar insanlığa binlerce; rehber, muallim, mürşit, üstat ve teşrifatçı vazifesini ifa eden peygamberler göndermiştir.
İşte bu manada insanlığa en son gönderilen Peygamber (asm) in; “akval, ahval ve etvarından” meydana gelen dine, İslam diyoruz. O’nun; söz, hal, tavır ve davranışlarına İslamî tabirle SÜNNET diyoruz.
Sünnet sözlükte: Kanun, yol, adet ve güzel gidişat manalarına gelmektedir.
İslamî bir terim olarak Sünnet: Peygamber (asm)in sözü, emri, hal ve takriridir. Müslümanların, ittibaında ve dinlemesinde maddî ve manevî pek çok fazilet bulunan, tatbikinde mühim sevaplar, terkinde ise çok büyük zararlar bulunan İslamî emirlerdir ki Sünnete, “Farz-ı Nebevî” de denir.
İslam Dininin ana kaynağı Kur’andır. Kur’andaki hakikatleri, murad-ı İlahîyi, yani emir ve yasakları ise bilfiil 23 sene insanlar arasında yaşayıp tatbik eden Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir ki, işte O’nun tatbikatına SÜNNET diyoruz.
Cenabı Hak O’nu her şeyiyle insanlığa rehber tayin etmiş ve O’nun için, “O ancak kendine vahiy olunanı söyler.” (Necm:4) demekle O’nun vazifesini, yine “Ve hiç şüphesiz ki sen pek büyük bir ahlak üzeresin” (Kalem:4) demekle de, insanlığa nümûnei imtisal olması gerektiğini ihtar etmektedir.
Bir başka ifadeyle de Cenabı Hak, sevgisini ve rızasını O’na ittiba etmeye bağlayıp şöyle buyurmaktadır: “De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah ta sizi sevsin” (Âl-i İmran:31)
Evet, Cenabı Hakka iman eden, elbette O’na itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, şüphesiz ki Habîbullah’ın gösterdiği ve takip ettiği yoldur. Cenabı Hak bizleri bu istikametten ayırmasın. O’nun Sünnet-i Seniyyesine azamî ittibaa bizleri muvaffak eylesin.

28.11.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ