MONTREAL’DEN YOZGAT’A

“Tebdil-i mekanda ferahlık vardır” derler eskiler. Bu fikrin tesiri ile Merhum Hoca Nasreddin kendi kendine; “Şu Akşehirden çıkıp bir Sivrihisar’a gideyim ” der.

Hazırlığını yapar, yola çıkar. Niyeti hem biraz çevresinden, soğuk ve donuk yeknesak, alışık olduğu iklimden daha değişik bir iklime gitmek, hem sılayı rahim yapmak hem de her yönüyle bir değişiklik istiyordu. Zira artık alışık olduğu bazı şeyler kendine sıkıcı geliyordu. Yaşadığı çevrede bazı olumsuz şeyleri değiştirmek istiyor, ama kimsenin kulağı duymuyor ve Hocaya aldırış bile etmiyorlardı. Biraz gidip hem kafasını dinleyip hem de bu olumsuz havadan biraz uzaklaşayım diye niyetlenip yola çıktı.

Yolu yarılamıştı ki, biraz yemek yiyip dinlenmek istedi. Yemeğini yedi, suyunu içti. Bu arada uykusu geldi. Şöyle bir uzanmadan önce yolu karıştırmamak için ayakkabılarının yönünü Sivrihisar’a çevirdi. Yatıp uyudu bu arada oradan geçen ve Hocayı tanıyan muzır birisi bir hınzırlık düşünerek Hocanın ayakkabılarının yönünü ters çevirdi. Yani Sivrihisar yerine Akşehir tarafına döndürdü.

Hoca, nihayet biraz dinlenmiş olarak uyandı ve ayakkabılarını giyip yola koyuldu. Gittikçe yolda gördükleri kendine tanıdık geliyordu. Evler ve ağaçlar sanki daha önce gördüğü manzaralardı. Netice de git gide hedef-i maksuduna ulaştı.

“Allah Allah ! Bu da ne ? Sivrihisar tıpkı Akşehir’in aynısı. İnsanlar aynı, yollar aynı, binalar aynı. Yani değişen bir şey yok.”

Kendi kendine der ki: “Kaderimiz bu. Değişen bir şey yok bu dünyada bu çileyi çekeceğiz, bundan kurtuluş yok, nereye gitsek talihimiz bizimle beraber..” Ve Sivrihisar zannettiği Akşehir’de ahir ömrünü yaşamaya devam eder.

Şimdi benim bu dört aylık Kanada seyahati de bir bakıma öyle oldu. Muzır biri ayakkabılarımın yönünü Yozgat’a doğru çevirdi ve tekrar Yozgat’a döndük.

Evet tekrar aranızdayım. Zaman zaman bu dört aylık Kanada seyahati ile ilgili intibalarımı, bazı anekdotlarla sizlerle paylaşacağım inşallah.

Şimdilik bu kadarcıkla iktifa edin.

Yozgat’ta dört ay öncesine göre pek bir değişiklik yok diyeceğim ama, bazı değişiklikler olmuş..

Mesela: Kazılan Lise Caddesi ve Cumhuriyet alanı tekrar doldurulmuş. Alt geçit diye iki tünel açılmış. Haa birde Atatürk heykeli değiştirilmiş..

Fakat her şeye rağmen vatan, vatandır. Türkiye dünyanın en güzel ülkesidir. Yozgat’ta inşallah zamanı gelince güzelleşecektir. Zira soğuk iklimin insanı gibi medeniyeti de çok geç değişiklik gösteriyor. Yeter ki bu iradeyi top yekun ortaya koyalım fiilen.



Tarih : 24.01.2007