Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

MUHALEFET MUVAZENE-İ ADALET UNSURUDUR

Demokratik ülkelerde iktidarla birlikte olmazsa olmaz bir siyasî organ daha vardır ki, ona da muhalefet diyoruz. Bu organ, taşıdığı siyasî sorumlulukla ve potansiyelle her an iktidar olma iddiasındadır ve öyle olmak zorundadır.

Söz konusu muhalefet, demokrasiyle yönetilen bütün ülkelerde bu özellikte ve bu konumdadır. Her an iktidar alternatifidir. Varlığının hikmetine gelince: İktidar tarafından icra edilen; iyi, güzel ve doğru, daha doğrusu bu memleketin hayrına olan faaliyetlere destek olup yanlış olan davranışlarına da alternatifler üretmektir.

Hal böyle iken, gelin şu bizim memleketteki muhalefetin hâl-i pürmelaline bir nazar edelim! İsterseniz, konuyu tahlil etmeden önce bu konuyu tasvir eden şöyle bir vak’a anlatılır, ona bakalım: “Cemaat halinde bir ibadete niyetlenen gruptan birisi, karnındaki yeli tutamaz, yani gayri ihtiyarî bir miktar gaz çkarır. Ona derler ki, hades vaki oldu, abdestin bozuldu. O da: Yok bir şey olmaz, benim kalbim temizdir,” der.

Niyetiyle icraatının farklı olduğu insanları anlatan bir nüktedir bu. Yani adamın ağzından çıkanı kulağının duymadığı; her gün, hatta her dakika tavır değiştirdiği, kendisinin sabah söylediği sözü akşam değiştirdiği, liderinin sözlerinin tam aksine milletvekillerinin tavır ortaya koydukları bir muhalefet manzarası yaşıyoruz bu ülkede.

Meseleyi biraz daha somutlaştıralım. Anamuhalefet partisi, ülke sevgisiyle bu ülkenin bölünmemesi ve parçalanmaması için mitingler tertip etmeyi planlamış, ama hemen arkasından İstanbul Kartal’da bölücülerin tertip ettikleri mitinge parti olarak katılmışlar. Yine bir Milletvekili İzmir’i ayırıp Avrupa Birliğine sokmayı teklif ediyor. Bunların örneği çokta, sütunum müsait değildir.

Bu ülkede siyasî bir organ olarak; ne olduklarını ve nerede olduklarını unutanlara Aşık Mahzunî (bunlar adına) soruyor:

“Dünya kâinattan kopup gelirken/ Âdem miyim hayvan mıyım, ben neyim?/ Âdem ile Havva vücut bulurken/ Cennet miyim Şeytan mıyım, ben neyim?/ Döküldü gazelim çürüdü bağım, yıllar evvel göçmüş köyüm bucağım/ Bugün doğdum varım, yarın da yoğum/ Aradaki yalan mıyım, ben neyim?/ Şaşkınım, düşkünüm, perişanım, ne haldeyim/ Arıyorum, soruyorum kendimi,/ Ben kimim, ben neyim?”

İsterseniz kendi kendinize; Biz kimiz, neyiz, nerede durmamız gerekiyor? Kiminle birlikte hareket ediyoruz? Herkes bu soruları kendi kendine bir sorsun bakalım!..

29.11.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ