SEN NEYMİŞSİN BE KÖMÜR!

Köyden (Cihanşarlı) Sorgun’a gelip giderken, 1960’lı yılların ortalarına varıncaya kadar devamlı üzerinden geçerdik te, seni farkedip ve senin bu kadar kadrü-kıymetini idrak edemezdik. Meğer bu memleket yerin altında, kara elmas ta denilen bir hazine saklıyormuş ta biz farkında değilmişiz.

Tâki, 1960’lı yılların ortalarında sen keşfedildin ve ilk etapta açık işletmeyle, üzerindeki kapak taşlarını toplayacağım diye çevre köylerden gelen insanlardan epeyce sakatlananlar oldu.

Olsun, yine de senin sayende orman katliamı durduruldu.

Sorgun’da işsizliği bir derece hafiflettin. İlk defa orada, yer altında çalışanlardan şu anda yaşayan çok fazla insan kalmadı ama, hiç olmazsa evladü-iyali yokluk çekmiyor sayende.

Yüzlerle ifade edilen Sorgun’un nüfusunu, bir anda binlere çıkardın. Pek çok sektörü harekete geçirdin. Lokman Hekim Kaplıcasının önündeki ahşap köprüyü bile betona çevirdin.

Doğal gaz gelinceye kadar epeyce hava kirliliğine de sebep oldun ama, hiç olmazsa halk, senin sayende; şehre eşeklerle gelen odunları yakmaktan ve eşekler de odun taşımaktan kurtuldu.

Sivas istikametinden şehre girerken, bu şehre atom bombası atılmış gibi bir görüntü ve çevre kirliliğine sebep olsan da, inşallah günün birinde bu çevre bilincine sahip birileri çıkar da bu tahribatı tamir ederler…

Bu konuda çok daha fazla şeyler yazmak isterdim ama sütunum elvermiyor. Buna karşı, şimdi şu söylenebilir:

-“Her nimet bir külfet gerektirir, elbette bu nimetten istifade ediyorsanız, bu külfete katlanacaksınız.” Amenna, ben burada adaletli olmağa çalışıyorum. Fakat Allah’ın bu memlekete ikram ve ihsan ettiği bu nimetten bugün istifade edenleri basından takip ediyoruz da şaşıp kalıyoruz. Bu sepeble bu yazıya böyle bir başlık attım: “Sen Neymişsin Be Kömür!”

Evet sen; spor kulüplerini finanse eden bir sporsevermişsin,

Yine sen, Sorgun dışındaki öğrencileri eğitim maksadıyla gezilere götüren bir eğitim gönüllüsü imişsin,

Ve sen, Sorgun’un bağrından çıktığın halde; kabına sığmayan, Sorgun’a hizmeti az gören, ünü Türkiye’e yayılan öyle bir meta’sın ki seni durdurana aşk olsun. Yürü! Nasıl olsa önünde engel yok.

“Sahi bu memleket; işsizlikten, çevreden, spordan ve eğitimden, kültüre…her meselesini halletti de, bizim mi haberimiz yok!”