Ali DEMİRDAĞ

TAHLİL

yozgatgazetesi@yahoo.com

SİZE NE OLUYOR?

Değerli okuyucularımdan çok çok özür dileyerek, Merhum Hoca Nasreddin’den bir fıkra ile yazıma başlamak istiyorum. Sizde farkındasınız ki bazı temsil ve teşbihler bu sütunun nezahetine uygun düşmüyor. Ama ne yapalım, bazı olayları bizzat yaşayan ve onları temsil eden şahıslara da giydirecek başka elbise bulamıyorum.

Fıkra şudur: Merhum Nasreddin Hoca’nın hayatında çok önemli bir figür vardır, o da o uysal eşeğidir. Bir gün o eşekle yolculuk yaparken, o uysal hayvanın inadı tutar ve Hoca’nın sürdüğü istikamete gitmek istemez. Hoca da sinirlenir ve elindeki sopayla eşeğin kafasına yakın bir yerine, ensesine vurur. Tam bu sırada hayvan kuyruğunun altından bir ses çıkarır ve Hoca da bu işe şaşar kalır. Kendi kendine: “Hay Allah! Ben nereye vuruyorum, ses nereden geliyor,” der.

Malum, 20.Temmuz.2015. tarihinden beri, bu ülkenin güvenlik güçleri, teröristlere hak ettikleri muameleyi göstermeye başlamış ve onların anladığı dilden konuşarak, yine bölgenin insanını da devlet yanımızda diye sevindirdiği; şer odaklarını, terör yuvalarını bombalamaya başlamıştır. Çok geçmeden bu muameleye karşı tepkiler başlamıştır.

Bu tepkilerden:

1-İran’ı anlıyoruz. Pejakın tekrar güçlenip başına bela olacağını, Kandil’den kaçanların kendilerini rahatsız edeceğini, hatta Türkiye’nin Ortadoğu’da söz sahibi tek ülke olacağından endişe ederek bir tepki gösterdiğini…

2-Rusya’yı da anladık: İçerisindeki radikal örgütleri, özellikle Çeçen savaşçılarını (sahte cihat fetvasıyla) Ortadoğu’ya yönlendirip rahat bir nefes alarak, aynı zamanda silah ta satarak o köprünün kapanmasını istemediğinden…

3-Almanya’yı daha da iyi anlıyoruz. O kadar silah satacağı böyle bir pazarı neden kaybetsin? Türkiye’nin üçüncü havaalanıyla Frankfurt’un biteceğini ve Türkiye’nin güçlenmesiyle âdeta enerjisinin tükeneceği vehmiyle; “düşmanının düşmanı, düşman kaldıkça dosttur,”felsefesiyle tepki koymasını…

4-İngiltere ve Fransa’nın tepkisine gelince: Bunların tarih boyunca hep sağ gösterip sol vurduğunu gördüğümüzden, her nekadar teröre karşı Türkiye’nin arkasında olduklarını söyleseler de, arkadan vuracaklarını çok iyi hesap etmek gerekmektedir. Bu arada işte bir Kızılderili atasözü: “Aynı suda iki balığın kavga ettiğini görürseniz, az önce oradan uzun bacaklı bir İngiliz’in geçtiğini anlamalısınız.”

Zira dünya âlem biliyor ki, söz konusu ülkelerin istihbarat örgütlerinin kontrolü altında ülkelerindeki teröristleri, PKK, DAEŞ vb. terör gruplarına göndermektedirler…

Şimdi bunları anladık. Ama şu Arap Birliğine ne oluyor? Oradan bu sesin çıkmasına şaşırdık. Allah, Allah! Bu Arap Birliği’nin kuruluş gayesi ne ola ki? Irak’ta, Suriye’de, Filistin ve Gazze’de ve dahi Mısır’da katledilen yüzlerce ve binlerce masum ve mazlum insanlar; hem insan, hem Müslüman ve hem de Arap değil miydi? Bütün insanî değerlerini yitirmiş bir terör örgütü (PKK) nün hâmiliğine soyunmanızı ve onları savunmanızı sizden kim istedi? Evet, bütün bu güruha karşı söylenecek daha çok söz var, ama değmez. Biz kendimize dönelim.

Ey bu Necip Milletin efradı! Sadece Çanakkale’de değil, her zaman ve her zeminde yedi düvele karşı savaş halindesiniz, biliniz ki müteyakkız olasınız! İnayet-i İlahiye bizimledir, inşallah!

OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ