Tahrip kolaydır

Şu kainatta her şey bir nizam ve intizam içinde cereyan etmektedir. Zerreden şemse kadar her bir alemde ve sistemde mükemmel bir nizamın işlediğini görmekteyiz. Atomların dizilişi veya hücrelerin yerleşimi gibi.

Herhangi bir şeyin meydana gelmesi veya devamı, o şeyin bütün eczasının bir araya gelmesiyle mümkün olur.

Ama, bahsettiğimiz herhangi bir şeyin bozulması, yıkımı, tahribi ise meydana gelen o eserden bir cüz’ünü ondan ayırmakla ortaya çıkar.

Mesela; insanın bir uzvundaki  trilyonlarca hücre yığınından  bir hücre o dokudaki yerinden ayrılsa, ben görevimi yapmıyorum dese veya diğerlerinin tahribine çalışsa yani, güncel bir anlayışla terör veya anarşi çıkarsa artık o doku kanser olmaya yüz tutmuştur.

Veya, size zamanınızı bildiren saatinizin küçük bir çarkı ben dönmüyorum dese, artık o saat işlemez.

Ya da, meseleyi biraz daha somutlaştırmak için şöyle bir misal daha arz edeyim.  Bir bahçıvan meyvedar bir bahçeyi meydana getirmek için bütün şartları hazırlar; toprağı hazır hale getirir, fidanları diker, sular,ilaçlar, budar ve etrafını çitlerle çevirir. Bundan sonra belirli bir zaman bekler, ta ki arzu ettiği neticeyi alsın. Bu müspet icraat, imar ve tamir çok büyük bir külfeti gerektirir. Ama tahrip öyle mi? Hayır..

İşte o bahçıvanın yaptığı icraatı. İmarı yıkıp tahrip etmek için çok cüzi bir müdahale yeter. Nasıl mı? O bahçeye su getiren kanalın ağzını tıkayacak küçük bir çakıl taşı o bahçenin kurumasına yetecektir.

İşe esas mesele budur.

Toplumsal hayat da bir nizam ve intizamla devam eder. O nizamın tesisi için pek çok emek, gayret, alın teri dökülmüş ve kafa yorulmuştur.

Tarihimize baktığımızda bu coğrafyada ve bu güzel vatanda hayatımızı idame ettirebilmek için; ferdi, ailevi, ictimai ve devlet olarak pek çok bedel ödemişiz. Bunun farkında olarak özellikle sorumluluk makamında olanlar üsluplarına çok dikkat etmelidirler.

Yazımızın başlığına bir daha dikkat çekmek istiyorum. Yirmi kişinin yirmi günde yaptığı bir binayı bir serseri, anarşist veya terörist bir dakikada yakar. Yaptığı şey tahrip olduğu için kolaydır.

Bu zihniyetteki (yani tahribe yönelik) insanları harekete geçirecek sebepler de basittir. Üç-beş kuruşla, ya da şiddet, öfke ve intikam ihtiva eden telkinlerle bu şuursuz kitleyi sokağa dökmek kolaydır.

Ama, bu ateş gün gelir sizi de, bizi de ve hepimizi yakar. Çünkü hepimiz aynı geminin yolcusuyuz. Aynı hanenin fertleriyiz.

İktidarı ile, muhalefeti ile, medyasıyla ve aklı başındaki herkesin ciddi bir takım gayretleriyle sağduyulu hareket etmemiz gerekmektedir. Bilhassa  herkesin üsluplarına  çok daha dikkat etmeleri lazımdır. Kin,nefret, intikam,daha doğrusu düşmanlık kokan ağızlarını temizleyip; sevgi,kardeşlik ve muhabbet kokan ağızlarını takınmalarını tavsiye ediyoruz.

Bu arada; ‘ihkak-ı hak caiz değildir’, yani herkes haklı da olsa hakkını yasal yollardan aramalı, yani  can  ve mal emniyeti devletin güvenlik güçlerinin görevidir. Hiçbir sebep cinayeti haklı göstermez.