ÜMİT GÜZEL ŞEY

Sekerattaki insanları bile diriltip ayağa kaldıran, hayata bağlayan, ağlayan annelerin gözyaşlarını dindiren,  kışın kupkuru odun parçasının baharda yeşilleneceğini ve hayat bulacağını ümit etmek, düşünmek, tahayyül etmek çok güzel bir insani duygudur.

Yeryüzünden; zulmün, kötülüğün, hırsızlığın, haksızlığın, her türlü pisliğin, ahlaksızlığın ve rezaletin kalkacağı ve insanların insanca bir hayat yaşayacağı zeminin meydana geleceğini düşünmek her halde fıtri (doğal) bir insani duygu olsa gerek.

Madem Yüce Yaratıcı bu duyguyu bize vermiş, öyleyse bu temennilere uygun bir hayat bize bahşedecektir. Zira “vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi.”

Ben; ümitsizliği çağrıştıran ve bu noktada müspet gelişmelerin hiçbirini görmeyen, göstermeyen politikacı, medya mensubu, kahvehane kürsüsü hatiplerinin aksine olarak diyorum ki, “güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.”

Bakın; güneş her gün doğuyor, gecenin karanlığını silip süpürüp götürüyor. Suyu şuursuzca kullanmamıza rağmen, rahmet yine de imdadımıza geliyor. Bu kadar çevre kirliliğine rağmen denizlerin rengini, havanın rengini değiştiremedik. Buzulları eritip bitiremedik. Sizler sebebini neye bağlıyorsunuz bilemem ama ben diyorum ki, içimizdeki masum ve mazlum insanların bu fıtri duaları, temennileri ve ümitleri kıyameti başımıza koparmıyor.

İnsanlık aleminde bazen çok ciddi olarak diyet ödüyoruz. Filistin-Irak- Suriye, Afganistan’daki masumların canhıraş feryatları ve gözyaşları arşa kadar çıkıyor, gazap ve kahrı-ı ilahiyi celp ediyor ama yine de zalime ve kafire mühlet veriliyor. Yoksa unutulmuyor, ihmal edilmiyor. Levh-i mahfuza kaydediliyor.

Günün birinde, insanlık adına yapılan bu fıtri temenniler zaman içerisinde yerli yerine oturup icabet saati gibi rahmet-i ilah iye’nin tecellisine mazhar olacaktır. Bakın, tarihte lanetle anılan Firavun, Nemrut ve Neron’ların safına George W.Bush’da katıldı. Devlet olarak İsrail’de o yolda hızla ilerliyor. Çünkü “Her gecenin bir nehari(gündüz), her kışın bir baharı vardır.”

Nazarlarınızı fazla dağıtıp hayalinizi yormadan şöyle bir kendi alemimize dönecek olursak; nükleer enerjiye geçiyoruz. Elektrik ucuzlayacak, nakliye ucuzlayacak, Yozgat’ta ki ve belki Türkiye’de, yeraltındaki bütün madenleri çıkartıp işleyeceğiz. Ülkemizdeki petrol ve doğalgazı çıkarıp fazlasını ihraç edeceğiz. Telefon ve interneti ücretsiz kullanacağız. Asgari ücret ve asgari geçim indirimi  3000 TL’ye çıkacak. Hatta Yozgat’a hızlı tren gelip, havaalanı bile yapılacak.

Ey! Vekaletimizi alan ve sorumluluk makamında bulunanlar, lütfen ümitlerimizi kırmayınız.