YEŞİLAY HAFTASI

“Hilal-i Ahdar” adı ile kurulan bu eski ve eskimeyen hayır cemiyetinin, yaptığı faaliyetlerle özellikle genç neslimiz üzerinde çok büyük müspet tesirler bıraktığına şahit olduk.
Her yıl Mart ayının ilk haftasında kutlanan ve maalesef adı ancak bir hafta anılan “Yeşilay” gençliğimizin imdadına koşan ve onları her çeşit zararlı alışkanlıklardan kurtarmaya uzanan mukaddes ve gaybi bir el ve Hz. Hızır (as.)’ın darda kalanlara yetiştirdiğine inanılan “Ab-ı Hayat” tır .
Bu kurum çok mütevazi imkanlarıyla her yıl, bir hafta iletişim vasıtalarını da kullanarak insanları, insan hayatına kasteden bütün şerlerin şerrinden kurtarmayı hedefliyor.
Her zaman ve zeminde gördüğümüz gibi, şerrin davetçileri çok, hayra – iyiye- güzele davet edenler ise az ve sınırlı olduğundan bu hayır cemiyetinin de tesiri çok fazla olmuyor.
Halbuki bu konu çok büyük milli bir meselemiz olmalıdır.Topyekün insanlığa karşı açılan bir savaşta, aklı başında olan insanlar ve hatta devletler yerini , safını almış insanlığı tehdit eden ; başta sigara , alkol ve her türlü uyuşturucuya karşı bir savaş başlatmıştır.
Evet, son zamanlarda trafik kazaları , kalp, kanser, siroz ve hatta toplu ölümlerin arkasında insan hayatını tehdit eden bu türlü illetlerin mevcudiyetine şahit olmaktayız. Öyleyse her bir ferdimizden parlamentoya kadar bu tür kötü alışkanlıklara topyekün savaş açmalıyız.
CEMRE
Sözlükte “Kor parçası, çakıl taşı” gibi manalara gelen Cemre aynı zamanda; Şubat ayının ikinci yarısıyla, Mart ayının ilk haftası arasında, önce havaya, sonra suya ve en son olarak ta toprağa düşerek onların ısınmasını sağladığına inanılan enerji demektir.
Cemre kelimesiyle adlandırılan bu sayılı günlerin takvim klimatolojisine nasıl girdiği bilinmemekle beraber uzun bir zamana dayalı olarak bu konunun uzun bir müşahedenin sonucu olduğu ifade edilmektedir.
Buna göre: Cemre-i Ula, ilk cemre havaya 20 Şubat’ta. Cemre-i Saniye, ikinci cemre 27 Şubat’ta. Cemre-i Salise, üçüncü cemrenin ise 6 Mart’ta (Artık yıllarda 5 Mart) toprağa düştüğü kabul edilir. Böylece kıştan çıkıp bahara girilirken sıcaklık derecelerinin yükseldiği de görülmektedir.
ÇEVRE BİLİNCİ
İlimizin genç ve dinamik Çevre ve Orman Müdürü Sayın Ali Şimşek, Çevre bilincini geliştirmek üzere özellikle gençler arasında bir seri programlar icra etmektedir.
Bunlardan birini izleme imkanı bulduk. Hakikaten o körpecik dimağlara; çevrenin çok müşfik bir anne kucağı gibi olduğuna, onu koruduğumuzda aslında kendimizi de koruduğumuza, tahrip etmeye çalıştığımızda da neticede bu tahribin kendi aleyhimize cereyan ettiğine dair çok güzel şeyler telkin ediyordu.
O müspet telkinatın hemen akabinde caddeye çıktık. Tam bize göre bir manzara ile karşılaştık:
Birileri işyerinin önüne biriken buz parçalarını caddeye fırlatarak arabaların ezerek temizlemesini temin ediyordu. Yine bir başkası yerindeki paspası aynı metodla caddeye atıp arabalar temizlesin diye gayret gösteriyordu. Pardon kendisi hiçbir gayret göstermeden tembelce seyrediyordu. Ya Lise Caddesindeki gürültü ve Pazar yerindeki argolu nidalar?
Bence bu çevre bilincine küçüklerden çok büyüklerin ihtiyacı var. Ne dersiniz?
Tarih : 28.02.2006