Ah ne aradığımı bir bilsem.O kadar çok şeyin eksikliğini hissediyorum ki. Kaç tane eksiğim var? Aslında hangisini arıyorum.
O asıl olan ne? Onu bulduğumda diğerlerinin önemi olacak mı?
Yoksa onları da önem sırasına koyup yeniden mi arayacağım?
Akşamları ben yine aynı yollardan işten çıkıp eve gideceğim. Yozgata has serin bir rüzgar yalayacak yüzümü. Yarının arefe olduğunu düşüneceğim sonra bayram gelecek. Geçen bayramlardan kalan bir tutam hüzün bir yıl boyunca mayalanıp büyüyecek, kalbimin her bir yanını saracak.
Ben her gün ondan bir parçayı soluk alır gibi tüketeceğim.
Yine bayram gelecek, yine yarı sevincimi bastıracak, kalbimdeki hüzün...
Bayram bir türlü bayram olmayacak. Çocuktum, genç oldum. fiimdi kalabalık bir aile reisiyim.Yeni insanlar katıldı ailemize. Aile reisinin oturaklılığı olmalı herhalde. Benden kaynaklanan neşe doldurmalı odaları.
Aile fertlerine doğru benden neşe akışı olmalı. İçimdeki çocuğun hüznüne ortak olmasam ayıp mı olur? Onun bir türlü bayrama ''bayram'' diyemeyişi hoşuma mı gidiyor?
Rahmetli babamın oturduğu koltuğa ben oturacağım. Aile fertleri benimle bayramlaşmak için sıraya girecek.
Yeğenler benimle bayramlaşmak için öğleden sonrayı bekleyecek. Büyüdüm ya... Ben büyümek istesem de içimde ki çocuk büyümüyor.O hala arefe geceleri ellerine kına yaktırıyor.
Bir çift çorabı, bir sarı pazen gömleği baş ucuna koyuyor.
Pantolonu ıslatıp, ütülensin diye yatağın altına seriyor. Sonra, sonrasında bayrama dair hiçbir şey hatırlamıyor. Varsa yoksa arefe...
Hiç gelmeyecek yolcuyu inatla bekliyor. Gözü sokağın başında ya gelirse...
Hediyelik : BAYRAM ve ÇOCUK
Gelsen
Bir akşam sessizce şöyle
Mevsim bahar, ay Nisan, gün arefe...
Dolsa odamıza aydınlık yüzün
Açsa goncalar yüzünde bir öksüzün
O gün;
Bir kaşık fazla olsa soframızda
Bir parça ekmek
Ne hoş olurdu kimseyi beklememek
Özlenen özleten tatlı sesinle
Yaksan kınamızı ''nen'' söyleyerek
Sonra yeniden kurutsan nefesinle
Dinse bütün ağrılarım göz bebeğinde
Isıtsam yüzünde ellerimi
Öpüşsek, koklaşsak
Başım göğsünde
Sinse pamuk ellerinden ıtrın
Okşanan saçlarıma
Gölgen duvarlardada gezinse
Hiç bitmese gece
Hiç olmasa sabah
Bir bitmez rüyaya uyansam kollarında
Ah güzel anneciğim ah
İstemem hiç bir oyuncağı hediye
Sen kendini getirdin ya
Yüreğini, ellerini, gözlerini
Bunlar yeter
Bir bayramlığına hiç değilse
Yıllar geçecek sen gelmeyeceksin
Çocuk kalbim biliyor
Arefe gecelerinde gözlerim kan çanağı
Yüreğim taş kesiliyor
Daha kaç bahar gördüm
Kaç gün hasret giderdi sevdiklerinle
Yaşın yirmibeş bile değil anne
Bu vakitsiz gidiş neden
Derdin ne?