Türkiye, pek çok şeyin olduğu gibi ‘marka’nın önemini de çok geç anladı, çok geç keşfetti.
Buna son ve en çarpıcı örnek, şehre hakim olan ve fakat bir türlü değiştirilemeyen ‘bozuk düzen’ yüzünden makus talihini yenemeyen Yozgat’tan çıktı.
Önce ‘bozuk düzen’ ile neyi kast ettiğimi anlatayım.
Demek istediğim şudur…
Aslına bakarsanız bendeniz 55 yıldır Ankara’da yaşayan; Yozgat ve Gökçekışla ile ilgili anıları belleğinde taşıyan; hemşehrilerine duyduğu sevgiyi, saygıyı göstermek için kabuk bağlamış yaraları kaşıyan biriyim!
‘Bozuk düzen’ ifadem; şehre ve hemşehrilere bu hal ile bakınca, çeşitli ortamlarda hemhal olduğumuz dostlarla sohbetimizin, “Ne olacak bu memleketin hali” kertesine varması ve o dem kelamdan dökülenlerin kaleme yansımasından başka bir şey değildir.
Yani: Yozgat’ta Yozgat ve Yozgatlı için bir terslik var ve bunun düzeltilmesi gerekiyor…
Şehirde herkes ve her şey mi bozuk? Haşa! Değil elbette…
Ancak hemşehrilen anlattığı gibi, ‘parkayı bulunca başka şehirlere kaçanlar’ ya da ‘sağlanan imkan ve fırsatları değerlendiremeyerek kentini de kendini de mağdur edenler’ veya ‘bilimin ışığından çok filimin rengarenkliğine dalıp yolunu şaşıranlar’ın varlığı, Yozgat’ın hakkı olan kazanımları en azından öteliyor.
Ayfer Ulusoy’un başarıları
‘Kaybediyor’ demek yerine ‘öteliyor’ kelimesini seçmemi sağlayan, Bozok Yaylasından Ankara Ovasına gelerek başarılı olmuş çok sayıdaki iş insanından biri olan Ziraat Mühendisi Ayfer Ulusoy.
Kendisini hem sivil toplum gönüllüsü hem de başarılı girişimci ve üretici yanıyla tanır, yıllardır takip ederim.
Tam bir Yozgat, Ankara, Türkiye sevdalısı olan Ayfer Ulusoy, hem doğduğu hem de doyduğu topraklara faydalı olmak için tüm engellemelere rağmen inatla yürüyor yolunda.
Zararlı tiplere rağmen yararlı olma çabası her türlü takdirin üstündedir.
Örnek: Cumhurbaşkanı, “Kenevir ekin…” der demez birileri uyuklarken, o, Ankara’dan gelip Yozgat’ta 10 dönüm arazi üzerine kenevir ekiyor. Kendini bilmezler, hasat yapılmadan ürünleri ve tarlayı mahvediyor…
Yılıyor mu? Hayır…
Beklediği ve istediği kadar sahip çıkılmasa da işi büyütüyor…
Üretiyor, tanıtıyor, pazarlıyor
Kurucu Başkanı olduğu S.S. Boğazlıyan Merkez, Uzunlu Kasabası Belören Gövdecili Yeşilhisar ve Yoğunhisar Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile (haydi biraz da abartayım) destan yazmaya başlıyor.
Ne mi yapıyor? Şehri kilitleyen ‘bozuk düzeni’ kendi çapında değiştirip bir marka çıkarıyor ortaya: BOZOK.
Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yetişen çok sayıda ürün bu Kooperatif yoluyla organik ürüne dönüştürülerek pazarlanıyor. Çörek Otu Yağından Sarı Mercimek Ununa kadar geniş bir ürün yelpazesi var.
Ayfer Ulusoy, başarılı bir iş insanı olarak, İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu İÇASİFED Genel Sekreterliği görevini de yürütüyor.
Bu çerçevede çok sayıda ziyaret imkanı buluyor. Bu ziyaretlerden biri Ankara’nın Yenimahalle İlçesinin Belediye Başkanı Fethi Yaşar’a yapılmıştı. Ayfer Ulusoy fırsat bu fırsat diyerek, ‘Katran Nohut’ isimli organik ürünü hem tanıttı hem de Başkan Yaşar’a hediye etti. Ürünlerin sosyal medya üzerinden pazarlanması da devam ediyor.
Katran Nohut mucizesi
“Hem protein oranı hem de besin değerleri bakımından ülkemizde ekilen diğer nohutlara göre daha besleyici” dedi.
Ayfer Ulusoy, yapılan araştırmalarda diğer baklagillere göre yüksek oranda antioksidan madde içerdiği ve kanser önleyici etkisi olduğunu; düzenli tüketildiği zaman cildi güzelleştirici etkisi de bulunuyor.
Gündemde Yozgat var
Son dönemde Yozgat ile ilgili bazı kıpırdanmalar var. Son olarak, Ankara’da Yozgatlı Dernekler Federasyonu binasında Yozgat Valisi Ziya Polat ve Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse ile Federasyon Genel Başkanı Ahmet Koç ve yönetim kurulu üyeleri ile dernek başkanlarının katıldığı toplantıda, 2022 yılında Yozgat’a büyük kazanımlar sağlayacağı belirtilen proje ve etkinlikler değerlendirildi.
Burada konuşulanlara canlı örnek olarak Ayfer Ulusoy gibi girişimcilerin yaptıkları gösterilebilir. Çünkü Türkiye’nin ve Yozgat’ın kalkınmak için ihtiyaç duyduğu üç şey var: Yatırım, üretim, pazarlama.
Bozuk düzenin ‘BOZOK’ markasına dönüşmesinin başkaca bir yolu yok…