Füze ile müzeyi bir yazı konusu yapacağım 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi! Geldi!
Bilindiği gibi, Türkiye son yıllarda füze yüzünden büyük sıkıntılar yaşıyor. Özet: Suriye savaş ortamına girince Türkiyenin yaşadığı saldırı ihtimaline karşı (kimilerine göre İsraili koruma amaçlı) NATO Patriot füze savunma sistemi desteği vermişti. Bu çerçevede ABD, Almanya, Hollanda NATO görevi kapsamında sistemi kurmuş ve ortalık kan-revan içindeyken görev süresini doldurduğu gerekçesiyle birkaç yıl sonra geri çekmişlerdi. FETÖcü hainlerin Türkiyeyi işgali hedefleyen darbe girişimini, Alçakların kullandığı uçaklara İncirlikten kalkan NATOya ait tanker uçakların yakıt ikmali yapmışlığını, İstanbula konuşlanmış CIA ajanlarını, sınırlarımızda teyakkuz halindeki işgal güçlerini es geçerek ilerlersek; bu kalleşlik, yani sözde müttefiklerin Türkiyeyi savunmasız bırakma düşmanlığı gözümüzü açtı! Füze savunma sistemin yoksa kendini savunman mümkün değil gerçeğini öğrenen ve çaresiz bırakılan Türkiye çare ararken, biçare olmadığını gösterdi. ABDye dedi ki, Bize Patriot savunma sistemini sat. Hatta üretimini de yapalım Sam amca hayır dedi. Çin ile anlaştık, vazgeçirttiler. Sonra öyle bir süreç yaşandı ki, füze savunma sistemimiz ya olacak ya olacak noktasına geldik. Suriye uçağımızı düşürdü, biz Rusyanın uçağını düşürdük, Suriye ve Iraka yapacağımız (yaptığımız) harekatlar için Rusyanın bu ülkedeki hava savunma sistemlerini devre dışı bırakmasını bekledik En sonunda Rusyadan S-400 füze savunma sistemini almaya karar verdik. ABD başta olmak üzere bazı ülkeler ama kurumsal olarak da NATO ayağa kalktı. Alamazsınız açıklamalarını almayın tehdidi izledi! Alacağız dedik Almayın baskısı ve alacağız kararlılığı sürerken, başlığa gönderme yaparak derim ki: Türkiyenin ayakta kalabilmesi ve kendini koruyabilmesi için adı ne olursa olsun bir füze savunma sistemi olacak.
GELELİM MÜZE KONUSUNA
Kıyas yapmak ne kadar doğru olur bilemem ama ifadeyi çarpıcı hale getirmek için diyorum ki: Bir ülke için füze ne ise müze de odur!
İzah edeyim Füze; size bugün yapılacak bir saldırıyı bertaraf etme imkanı sunarken; müze; size dününüzü unutturma adına yapılacak saldırıları önler. Ki, her zaman yeni, yepyeni bir füzeye sahip olabilirsiniz ama her zaman eski ama çok eski bir müzeye sahip olamazsınız!
Bu yazı, meramımı anlatmaya çalıştığım ama anlatmakta zorlandığım bir yokuşa sürdü beni. Nefeslenmek için derim ki;
Yozgata kurulacak Basın Müzesi vardı
Başkan Başer gitmeden Cemiyete söz verdi
Yeni Başkan Arslan da üzerinde durdu
Ne olduysa sonradan müzeye füze düştü!
Müze konusuna girmiş olmanın rahatlığı ile yazmaya devam edeyim. Son bir-iki yılda Kültür Bakanlığının desteklediği ve Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen Kültür Sanat Buluşmaları etkinliği çerçevesinde İstanbul, Eskişehir, Mardin, Bursa, Edirne, Kastamonu, Samsun, Ağrı gibi şehirleri görme ve bu illerimizdeki zengin kent müzelerini gezme imkanım oldu. Şunu söyleyip Yozgata geleyim: Her şehir kendi dününe dair ne varsa bunları toplama, koruma, sergileme ve geleceğe aktarma adına tüm imkanlarını seferber ediyor
Yozgatın az bilinen bir gerçeği var; (küçümseme adına söylemiyorum) Yozgat; bir amele ya da kapıcı çıkaran şehir değil, bunlarla birlikte bağrından çok sayıda şair, yazar, gazeteci ve televizyoncu çıkarmış bir kenttir. Taa Osmanlı döneminde ilk Türkçe gazeteyi yayımlayan kişinin Yozgatlı Çapanzade Ağah Efendi olması ve bugün Türk basınının yazılı, görsel, işitsel ve sosyal medya alanında çalışan çok sayıdaki ünlü-ünsüz ismin nüfus cüzdanında Yozgat yazması bu kadim şehir adına öne çıkarılması ve övünülmesi gereken bir özellik. Bu övüncün en kestirme ve etkili yolunun bir Yozgat Basın Müzesi kurmak olduğuna inanan Yozgat Gazeteciler Cemiyeti, Başkan Osman Hakan Kiracı öncülüğünde başlattığı girişimden olumlu sonuç aldı. Buna göre, Yozgat eski Belediye Başkanı Yusuf Başerin desteği ile proje Belediye Meclisince de kabul gördü ve süreç başladı Yazılanlardan, anlatılanlardan edindiğim izlenime göre, yeni Başkan Kazım Arslan, önce ilgi gösterdiği, projeyi akamete uğratan bir süreç başlattı.
40 yılı aşkın bir süredir gazeteci olmaklığın, mesleğin her alanında görev yapmışlığın tecrübesi ile söylüyorum; Yozgata Basın Müzesi kurulsaydı, şehir tahmin bile edemeyeceği kazanımlar sağlar. Bu müze, Türkiyenin 7. Basın Müzesi olmakla kalmaz, en zengin ve görülmesi gereken müzeleri arasına girer. Kendimden biliyorum, pek çok meslektaşımın bu müzeye bağışlayacağı eşsiz ve paha biçilemez araç-gereçler, objeler olacaktı Özetle ve de son söz olarak derim ki:
Türkiye füzeleri üretir ya da alır
İlgi destek olmazsa Yozgat müzesiz kalır
Bunun sonu hazindir; inanın yazık olur
Böyle bir hazine Yozgattan kaçırılmamalıdır
13.06.2018
Bilindiği gibi, Türkiye son yıllarda füze yüzünden büyük sıkıntılar yaşıyor. Özet: Suriye savaş ortamına girince Türkiyenin yaşadığı saldırı ihtimaline karşı (kimilerine göre İsraili koruma amaçlı) NATO Patriot füze savunma sistemi desteği vermişti. Bu çerçevede ABD, Almanya, Hollanda NATO görevi kapsamında sistemi kurmuş ve ortalık kan-revan içindeyken görev süresini doldurduğu gerekçesiyle birkaç yıl sonra geri çekmişlerdi. FETÖcü hainlerin Türkiyeyi işgali hedefleyen darbe girişimini, Alçakların kullandığı uçaklara İncirlikten kalkan NATOya ait tanker uçakların yakıt ikmali yapmışlığını, İstanbula konuşlanmış CIA ajanlarını, sınırlarımızda teyakkuz halindeki işgal güçlerini es geçerek ilerlersek; bu kalleşlik, yani sözde müttefiklerin Türkiyeyi savunmasız bırakma düşmanlığı gözümüzü açtı! Füze savunma sistemin yoksa kendini savunman mümkün değil gerçeğini öğrenen ve çaresiz bırakılan Türkiye çare ararken, biçare olmadığını gösterdi. ABDye dedi ki, Bize Patriot savunma sistemini sat. Hatta üretimini de yapalım Sam amca hayır dedi. Çin ile anlaştık, vazgeçirttiler. Sonra öyle bir süreç yaşandı ki, füze savunma sistemimiz ya olacak ya olacak noktasına geldik. Suriye uçağımızı düşürdü, biz Rusyanın uçağını düşürdük, Suriye ve Iraka yapacağımız (yaptığımız) harekatlar için Rusyanın bu ülkedeki hava savunma sistemlerini devre dışı bırakmasını bekledik En sonunda Rusyadan S-400 füze savunma sistemini almaya karar verdik. ABD başta olmak üzere bazı ülkeler ama kurumsal olarak da NATO ayağa kalktı. Alamazsınız açıklamalarını almayın tehdidi izledi! Alacağız dedik Almayın baskısı ve alacağız kararlılığı sürerken, başlığa gönderme yaparak derim ki: Türkiyenin ayakta kalabilmesi ve kendini koruyabilmesi için adı ne olursa olsun bir füze savunma sistemi olacak.
GELELİM MÜZE KONUSUNA
Kıyas yapmak ne kadar doğru olur bilemem ama ifadeyi çarpıcı hale getirmek için diyorum ki: Bir ülke için füze ne ise müze de odur!
İzah edeyim Füze; size bugün yapılacak bir saldırıyı bertaraf etme imkanı sunarken; müze; size dününüzü unutturma adına yapılacak saldırıları önler. Ki, her zaman yeni, yepyeni bir füzeye sahip olabilirsiniz ama her zaman eski ama çok eski bir müzeye sahip olamazsınız!
Bu yazı, meramımı anlatmaya çalıştığım ama anlatmakta zorlandığım bir yokuşa sürdü beni. Nefeslenmek için derim ki;
Yozgata kurulacak Basın Müzesi vardı
Başkan Başer gitmeden Cemiyete söz verdi
Yeni Başkan Arslan da üzerinde durdu
Ne olduysa sonradan müzeye füze düştü!
Müze konusuna girmiş olmanın rahatlığı ile yazmaya devam edeyim. Son bir-iki yılda Kültür Bakanlığının desteklediği ve Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen Kültür Sanat Buluşmaları etkinliği çerçevesinde İstanbul, Eskişehir, Mardin, Bursa, Edirne, Kastamonu, Samsun, Ağrı gibi şehirleri görme ve bu illerimizdeki zengin kent müzelerini gezme imkanım oldu. Şunu söyleyip Yozgata geleyim: Her şehir kendi dününe dair ne varsa bunları toplama, koruma, sergileme ve geleceğe aktarma adına tüm imkanlarını seferber ediyor
Yozgatın az bilinen bir gerçeği var; (küçümseme adına söylemiyorum) Yozgat; bir amele ya da kapıcı çıkaran şehir değil, bunlarla birlikte bağrından çok sayıda şair, yazar, gazeteci ve televizyoncu çıkarmış bir kenttir. Taa Osmanlı döneminde ilk Türkçe gazeteyi yayımlayan kişinin Yozgatlı Çapanzade Ağah Efendi olması ve bugün Türk basınının yazılı, görsel, işitsel ve sosyal medya alanında çalışan çok sayıdaki ünlü-ünsüz ismin nüfus cüzdanında Yozgat yazması bu kadim şehir adına öne çıkarılması ve övünülmesi gereken bir özellik. Bu övüncün en kestirme ve etkili yolunun bir Yozgat Basın Müzesi kurmak olduğuna inanan Yozgat Gazeteciler Cemiyeti, Başkan Osman Hakan Kiracı öncülüğünde başlattığı girişimden olumlu sonuç aldı. Buna göre, Yozgat eski Belediye Başkanı Yusuf Başerin desteği ile proje Belediye Meclisince de kabul gördü ve süreç başladı Yazılanlardan, anlatılanlardan edindiğim izlenime göre, yeni Başkan Kazım Arslan, önce ilgi gösterdiği, projeyi akamete uğratan bir süreç başlattı.
40 yılı aşkın bir süredir gazeteci olmaklığın, mesleğin her alanında görev yapmışlığın tecrübesi ile söylüyorum; Yozgata Basın Müzesi kurulsaydı, şehir tahmin bile edemeyeceği kazanımlar sağlar. Bu müze, Türkiyenin 7. Basın Müzesi olmakla kalmaz, en zengin ve görülmesi gereken müzeleri arasına girer. Kendimden biliyorum, pek çok meslektaşımın bu müzeye bağışlayacağı eşsiz ve paha biçilemez araç-gereçler, objeler olacaktı Özetle ve de son söz olarak derim ki:
Türkiye füzeleri üretir ya da alır
İlgi destek olmazsa Yozgat müzesiz kalır
Bunun sonu hazindir; inanın yazık olur
Böyle bir hazine Yozgattan kaçırılmamalıdır
13.06.2018
13.06.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ