Yazacak o kadar çok şey var ve hem zaman hem de yer o kadar kısıtlı ki…
‘Kısıtlı’ dedim de, ‘bulaş’ gibi, ‘yasak’ gibi, ‘kısıt’ da artık hayatımızın bir parçası halini aldı.
Herkeş yani herkes yeni bir yıla girmenin ‘heyecanı’ içindeyken, bugünden yarına değişecek olan ne diye zihnimi deşeledim.
Baktım ve gördüm ki sadece uygulanacak vergiler, cezalar ve sair şeylerdeki artışlar var gündemde…
Bir dost sesi
Tam da o ara Pirdaş aradı. Sohbet ettik, iyi geldi!
Virüs üzerine çok söz söyledi.
Dedi ki:
-Soluk Alma Bayramı ilan edilmeli!
Şaşırdım, düşündüm, ‘haklısın’ dedim…
Telefonu kapatınca Google emmiye sordum, anlattı. Virüsten yakasını, paçasını yani canını kurtaranların söylediği ilk şey şuydu:
-Soluk alamıyordum, ölmek istiyordum…
Bir başkası, daha manevi bir üslupla ama şükür hissiyle konuşuyordu:
-Nefes alabildiğim için dua ediyorum…
Pirdaş haklı: Yeri, zamanı gelince ‘Soluk Alma Bayramı’ ilan edilmeli!
Bu hal içinde çırpınan o kadar çok dostu yolcu ettik ki yaşıyor olmamız büyük bir şans hatta nimet.
Diyeceğim vardı
O haleti ruhiye içinde görgü/size, sevgi/size, saygı/size diyeceğim vardı dedim:
Bıre kıçındaki dondan olacak
Bıre bir rengarenk sondan olacak
Bıre senden, benden, ondan olacak
Neyin peşindesin dostlar giderken
Kafasında kukuleta, ağzında fürüt, bir çam gölgesine sığınmışlar vardı ekranda. Kendinden geçmişler bir yanda, elinde havai fişek patladığı için hastanelik olanlar öte yanda. Bu hercümerç içinde söylendim:
Bunca süs, tantana hayır mı şer mi
Eski yıl yeniye hoş geldin der mi
Kendi kendin bilmek o kadar zor mu
Neyin peşindesin dostlar giderken
Sakinleşirim sandım, müsekkin etkisizdi. Kendime saldırayım dedim ve harekete geçtim…
Bir kalem darbesi
de kendi kendime
Herkes birbiriyle yarışık benim kafam karışıkken kendimi dürttüm! Baktım ben de bir şeyin peşindeyim. Yeni fakat farklı bir şeyler düşündeyim. İyi de;
Hırkalı garipsin, eski yıldasın
Güneşsin kendine ele duldasın
Herkese sözün var gör bak dildesin
Neyin peşindesin dostlar giderken
Sessizliğe gömülüp, konuşmama hakkımı kullandım. Birden ayağa kalktım, sallandım. Bir yıl gidip öteki gelirken oluşan ortam dengemi bozmuştu.
Herkesi kendi haline bıraktım, yattım…