2019 zor bir yıldı. Hele ki kadınlar için. O kadar vicdansızca şeyler yaşandı ki. 451 kadın aramızdan ayrıldı. Erkek şiddeti yüzünden. Bunu söylemek o kadar zor ki kabul edemiyorum.
Kabul edemiyorum çünkü kadın ve erkek görünürde sadece biyolojik olarak farklılıkları olan iki aynı tür. Ama toplumsal görünürde ne kadar farklı anlamlar yüklendi bize. Üzerimizde hak idda edildi. Korunmak kollanmak zorunda bırakıldı. Bedenimiz, kıyafetlerimiz, oturuşumuz, gülüşümüz, karakterimiz, anneliğimiz, eşliğimiz.. hepsi eleştiriye açık konular haline geldi. Kadın dediğin onu yapmaz, kadın dediğin bunu yapmaz. Yaparsa cezalandırılır çünkü. O kadar çok öldük, o kadar çok cezalandırıldık ki. Fiziksel ve psikolojik olarak büyük şiddetler gördük hayatımız boyunca. Çoğu zaman sesimizi de çıkaramadık işlenmiş bir kere kadın dediğin kalıbı içimize. O kalıba giremeyince aykırı hissettik bizde kendimizi. Belki yer yer cezalandırılmayı hakkettiğimizi bile düşündük.
Aynı olamadık hiç bir zaman oldurmadılar çünkü. Hatırlıyorum küçükken anneme iki kızın mı var dedikten sonra olsun yapacak bir şey yok hayırlısı dediğinizi hatırlıyorum mesela. Babamın erkek çocuğu olmamasına üzülürdüm. İki kızı duyunca bir sonrakinin erkek olmasını umut ederdiniz çünkü. Bir gariplik var erkek olmak daha iyi galiba diye düşünürdüm. Bu düşünceleri değiştirmek o kadar zor oluyor ki inanamazsınız. Hala bir çok kalıp yargım olduğunu farkediyorum. Böyle yetişmek zorunda kaldığım için üzülüyorum.
Sosyal çevre, okul, aile, medya.. birçok yerden öyle çok kod yükleniyor ki bilinçaltımıza. Bir kadının kendini keşfetmesi yıllarını alıyor. Oysaki eleştirilme, yargılanma korkusu olmasa belki de çok daha güçlü çok daha özgüvenli olacaktık bir çoğumuz.
Küçük yerde bir kız çocuğu olarak yetişmek gerçekten zor sevgili hemşerilerim. Aileni herkes tanır, yaptığın her şey göz önünde olur. Birisi çıkıp biranda sana bir etiket yapıştırabilir. Sökemezsin de sonra. Yaşadık bunların hepsini. Umarım şu an memleketimde kız çocukları çok daha özgür yetişiyordur. Bunu o kadar yürekten istiyorum ki. Çok emin değilim ama ne yalan söyleyeyim. Anadolunun erkek egemen kültürü o kadar eskilere dayanıyor ki. 10 senede bunu yıkabilmiş olsanız keşke.
Baştan adaletsiz kurulmuş sistemi düzeltmek o kadar zor ki. Düzeltebilsekte sonsuzluğa uğurladığımız sayısız kadını geri getiremeyeceğiz. Ebedi uykularında bile o saatte oraya gitmeseydi, onu giymeseydi, öyle konuşmasaydı diye eleştirme hakkını bulduğunuz o kadınların hiçbirini geri getiremeyeceğiz. Annesiz büyümek zorunda bırakılan çocukların kalplerini onaramayacağız. Gencecik kızlarının acısıyla kavrulan annelere acılarını unutturamayacağız.
Ama daha fazlası olmasını engelleyebiliriz hep birlikte. Bir erkek çocuğununda bir kız çocuğununda aynı olduğumuz bilinciyle büyümesi çok şey değiştirebilir. Bunun için anne-babaya, öğretmene, haber yazarlarına, senaristlere, medyaya... toplumun her bir yapı taşına çok büyük işler düşüyor. 2020 herkesin elini taşın altına koyduğu, adaletsizliklerin farkında olduğu bir yıl olsun. 2020 ve sonrasında ki yıllar için en büyük dileğim bütün dünya kadınları yaşayabilsin. Hemde istedikleri gibi yaşayabilsin.
REMZİYE DARÇIN
13.05.2020 22:00:53TEBRİK EDERİM İSTANBUL ZEYNEP KAMİL SAĞLIK LİSESİNDEN ANNENİN OKUL ARKADAŞI