Eda TUĞRUL

İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ

İNSAN NE İÇİN YAŞAR ?

Tolstoy’un İnsan ne ile yaşar? sorgusundan esinlendim bugün. Fakat ben insanın ne için yaşadığını sorguluyorum. Sahi, insan ne için yaşar sizce?

Göz açıp kapayıncaya kadar geçen ömründe bir arpa boyu yol gidebilmek için mi? Okuyabilmek için mi? Yıllarca çalışıp bir dört duvara sahip olabilmek için mi? Evlat sahibi olmak için mi yoksa ömrünü evladına adamak için mi?

Dünyanın yükünü omuzlamak için mi yaşar ya da dünya onu omuzlasın diye mi?

Herkesin yaşam amacı farklı olsa da tek bir kavram etrafında buluşuruz. Üstelik ne din, ne ırk, ne konuştuğumuz dil ne de yaşadığımız coğrafya değiştirir bu isteğimizi. Mutlu olmak, insanın hayatında en çok istediği duygudur belki de. Hissedebilmek bir şeyleri, nefesi doldururken ciğerlerine hissedebilmek. Çoğumuz bitmek bilmeyen isteklerimizle kendi ömrümüzü huzursuz bir hücreye çeviriyoruz, belki de şükretmeyi unutuyoruz. Şükretmek derken, mücadeleyi bırakıp bu da benim kaderimmiş demekten bahsetmiyorum.

Sağlığımız varsa, ailemiz ve dostlarımız varsa en önemlisi tenceremiz kaynıyorsa şanslıyız vesselam… Peki, dönüp bakalım bir etrafımıza. Yaşam hakkı elinden alınanlar, başka bir ten rengine sahip olduğu için bu dünyada yeri yok gibi muamele görenler, botlara bindirilip ölüme terkedilen göçmenler, doğduğu gün terkedilenler…

Dünyanın acımasız bir yer olduğunu söyler dururuz ya hep, o iş öyle değil maalesef. Acımasız olan bizleriz. İnsan olduğumuzu unutup egomuzu tatmin etmeye çalışan, yakan, yıkan, düzen bozan bizleriz aslında.

Nereden geldik bu konuya unutmayalım, insan ne için yaşar demiştik. En iyi ihtimalle 70 yıllık ömrümüzde ne için yaşadığımızı bilmeden sürükleniyoruz. Bazıları işin farkında ve soruma karşılık bulmaya çalışırken o bazılarının yalnızca kendileri için yaşadıklarını görüyorum. Kimsenin ne yaşadığını umursamadan kendisi için yaşayanlar…

Bir de kendisi dışında herkes için yaşayanlar var tabi… Evlatları için, kardeşleri için, anne babası için… Mazlum için yaşayan da var, yok sanmayın. Kendinden başka insanları da düşünenler var bu hayatta, görünmeden mücadele edenler var.

Şehit Komando Er Murat Akman ve niceleri gibi…

Murat Akman’ın hayatından bakmalı dünyaya, ne kadar anlam bulursak kar.

Doğar doğmaz terkedilmiş Murat, yetiştirme yurdunda büyümüş. Komando olmuş sonra, onu yetiştiren devletin ona verdiği maaşı kendi gibi ailesi olmayan çocuklara bağışlamış. Yüreğini açmış Murat, kimse bir damla göz yaşı döksün istememiş. Ailesi terk etmiş ama kimsesiz denemez ona, vatanın evladı olarak büyüyüp vatan toprağına düşmüş Murat. Şehit olmuş ama öylece çekip gitmemiş mesela. Ardında bıraktığı mektupla sorgulamış hayatı. Mektubunu okurken ağlamamak elde değil…

Onun söyledikleri var içimde, yaşadığı acılar var merakımda. Bir de iyi bir insan olma gayretiyle yaşarken insan olmayı bile reddeden, şeytana kendini teslim edenler tarafından şehit edilişi var yüreğimde.

İnsan ne için yaşar?  İnsan önce insan olmak için yaşamalı bu dünyada. Gördük, duyduk, anladık mı acaba?

OKUR YORUMLARI
Serkan KAMIŞ
14.06.2020 22:28:44

Çok anlamlı ve insanların kişisel hırs ve ihtirasları dan bir an için sıyrılıp en sade bir degimle insan olduğunu hatırlatan güzel bir yazı yanılmıyorsam Deniz GEZMİŞ bir sözüydü önemli olan çok yaşamak değil yaşadığın süre içerisinde insanlık için ne yaptığındır diyor son derece doğru bir tespit eda ben kaleme aldığın bu yazı için teşekkür ederim sayende güzel bir yazı okudum kalemine yüreğine sağlık seninle gurur duyduk başarılar.

Melek
14.06.2020 21:38:16

Eline diline kalemine sağlık 💐

Emine Yeşil
14.06.2020 12:11:02

Yüreğine saglık güzel yürekli arkadaşım

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ