ÇAMLIKTAKİ MEZARLIK

Takip Edenler bilir, uzun zamandır gezdiğim ve kimsenin pek gidemediği yerleri kayda alarak sosyal medyada paylaşıyorum.

Bu videolardan birinde Çamlığımızda 'Radar' olarak bilinen radyo vericilerinin bulunduğu yere giderek hem radyo vericilerini hemde yanıbaşındaki mezarlığı kaydedip yayınlamıştım.

Bugün gelen bir mesajla yine doğru yolda olduğumu anladım.

Video altına Çamlıkta bulunan mezarlıktaki Erzurumdan gelme 93 muhaciri Nakşibendi Şeyhi merhum Ali Baba’nın torunlarından sayın Mikail İpekel, dip dedesi hakkında ilk defa duyduğum bilgiler yazmış.

Yazımın devamında size İpekel’in belki de çoğumuzun yeni duyacağı bilgileri sunmak istiyorum.  

Evet, gelen böylesi yorumlarla motive olarak bulunduğum şehre kendi çabamla bir katkıda bulunma çabasıyla yaptığım kayıtlara devam edeceğim.

Bilgilerden dolayı Mikail İpekel’e teşkkür ederim.

“Öncelikle Bozok yaylası Yozgatımıza gelip böylsi güzel bir çekim yaptığınız için Teşekkür ederim. Erzurumdan gelme 93 muhaciri Nakşibendi Şeyhi Ali Baba dip dedemiz 1942 yılında kış günü ramazan ayında vefat etmiştir. Cenaze Namazı Büyük Camii'nde Müftü Haşmet Hafız Tarafından kalabalık bir cemaat katılımıyla kıldırılmıştır.

Vasiyeti Çamlığa (eski bağdat yoluna) defnedilmesidir. Cenazesi omuzlarda sarıtopraklık mezarlığına doğru önde imam ilerlerler. Topuz'un evin orda (eski trafik tescil) cemaat yorulur hocam yorulduk tabut ağırlaştı derler. Babamın babası Mesut dedem ve Aziz amcam vasiyeti hatırlar hocaya söylerler. Bunun üzerinde yönlerini o kış günü kar yağmış, Çamlığa dönerler ondan sonra hiç yorulmadan Çamlığa vasiyet ettiği yere defnederler.

Cenazede bulunan Hacı Rıfat BACANLI, Arabacı Necip. Kara Durak vb büyüklerimiz allah rahmet eylesin aile meclislerinde anlatırlarmış. Diğer kabirlerde yatanlar ise Ali dede öncesi kim olduklarını biz bilinmiyoruz.

Yozgat'a Yerleşim:

 Erzurum'dan Ermeni ve Rus zulmünden yurtlarını terk ederler üç küçük oğlunu alır erzurumu terk eden göç kafilesine katılır. Kafile sivasa geldiğinde inzibatlar eli silah tutanları savaşa götürülür Ali dedede üç çocuğunu kafileye teslim eder harbe gider uzun zaman sonra harp biter ve Ali dede sivasa gelir kafileyi arar ve Yozgat'ta doğru gittiklerni öğrenir. Yozgata gelir ve üç oğlunu arar bulamaz bu arada zorluk ve kıtlık günleriyle göçmen gelmiş ailesi çok aramış ama bulamamış. Bu süre zarfında Şeyh Zade Camii'nde kalır zikirle ibadetle meşguldür Yitiklerini üç oğlunu bulmak için Osmanpaşada ki emirci sultan hz. Türbesine gider ve türbenin kilitli olduğunu görür anahtar muhtardadır. Muhtarı bulur anahtarı ister muhtar Tekke ve Zaviyeler yasak asker yakalarsa o zaman malüm....... Ali dedem yitiklerim var bulmam lazım der muhtarı ikna eder türbeye girer kabrin üzerine uzanır. Aradan zaman geçer Ali dededen ses çıkmayınca Muhtar türbeye gider bakarki emirce sultanın hz kabri üzerinde ağlayarak uyuyan ali dedeyi görür sarsarak uyandırır ve sorar muhtar, ne oldu neden ağlarsın der. Ali dede heyecanla buldum buldum yitiklerimi buldum der muhtar şaşırır nasıl der. Ali dede burada Çekerek ilçesi İshaklı köyüne gitmem lazım der muhtar misafir etmek ister lakin duramaz Çekerek'e yaya bir şekilde gider. Gerçekten bir aile 3 çocuğu sahiplenmiş çocuklarda bahçe çapalıyormuş. Babalarını görünce koşmuş kucaklamışlar çekerekte kalmamış çünkü Dedemden çocuklarına anlatılan şudur Yozgatdan ayrılamayız sözüm var. Emirci sultan hz. Ali dededen söz alır, yitiklerinin çocuklarının yerni söylerim Yozgata yerleşmen, terketmemen şartı ile der ve Ali dede ve zürriyeti Yozgata yerleşir.

Mikail İpekel”