İnsan değerlerinin yükselmesi

Alışkanlık yaptığım bir saatlik yürüyüşümü yapmak için parka indiğimde, parkı aydınlatan lambaların kırıldığını gördüm. Görevliye “Kim kırdı ampul başlıklarını” dedim, “Vatan hainleri kim olacak abi” dedi.
Görevlinin söylediği vatan hainleri kimlerdi?
Aydınlıkları karartan, çevrenin çirkinleşmesine, kirlenmesine yardım eden kişilerdi tabi ki. Düşünüyorum da kendi ulusunun çevresine, doğasına, coğrafyasına, insana ve emeğe zarar veren başka bir ulus var mı diye.
Kirletmek, çirkinleştirmek için herkes birbiriyle yarışıyor, ormanını yakıyor, yolsuzluk yapıyor, hırsızlık yapıyor, zarar verecek bir şey bulamadığı zaman, yetim hakkından kesilerek yapılan devlet malına zarar veriyor.
İnsan değerlerinin yükselmesi, hoş şeyler söyleyip, boş şeyler söyleyerek elde edilmez. Fedakarlık istiyor, özveri istiyor. Bütün bunların hoş karşılanmadığı zaman daha çoğunun yapılması gerekiyor.
Sürüklendiğimiz bunalımın kökleri sandığımızdan daha derinlere gidiyor. Ahlak, fazilet ve namus değerlerini yeniden yücelten, uzun dönemli, zahmetli ve özverili toplumsal dirilişi gerçekleştirmedikçe kurtuluşumuz boşunadır. Çünkü değerlerin, ehliyetin, meziyetin değersizleştiği bir toplumda yasalar işlemez. Parklarına, ağaçlarını bekleyen, lambaların koruyucu başlıklarını kırmalarını önleyen bekçiler de dikseniz, devletine zarar veren insan sayısını azaltamaz, yasaları hakim kılamazsınız.
Bir gün enflasyonu belki yenebiliriz. Ama hak, hukuk, ahlak ve faziletin hor görüldüğü, bu değerlere saygının aptallık olduğuna inancın kök saldığı bir toplumla nereye gidebilirsiniz?
Yanlışlar kendine yapıldığı zaman yanlışlığın varlığına inanan toplumlar, yarınlarına hangi güvenli gözle bakarlar? Yarınların güvenli limanlarına yolculuklar, insan olmanın sorumluluklarını yerine getiren, koruyan, kollayan, sorumluluk duygusuyla yeşerir.
Mutlu bayramlar.

03.06.2019